Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sapanca’nın parçalı bulutlu ekonomisi

Kapitalizm, dünyayı esir almış ekonomik sisteme verilen ad.   Bu sistem insanoğlu tarafından öylesine benimsendi ki sosyal statüye, günlük yaşama, siyasi konjonktüre, ailevi ilişkilere, ülkeler arası kültürel faaliyetlere, hükümet politikalarına, manevi vecibelere, bireylerin kendilerini ifade edebilme biçimlerinden tutun da aklınıza gelebilecek tüm mikro unsurlara kadar yön tayin edici yegane güç oldu. Küresel dünya insan gözünde kasabalaştı. Metropollerde insan nüfusu arttı. Para, digital dünya, insan üçgeninin getirdiği sinerjiyle tüketim ekonomisi had safhaya ulaştı.   Zaman kolay harcanabilen bir kavram haline dönüştü. Hızlı değişim sürecine kanalize olan coğrafyalar geçmişten günümüze gelen örf adetlerini, gelenek ve göreneklerini kaybetme riskiyle karşıya karşıya kaldılar. Elbette Sapanca da bu süreçten olumlu ve olumsuz yönde nasibini aldı. 1980 yılında on sekiz bin olan Sapanca nüfusu büyük ölçüde tarım ekonomisi ile yaşamını sürdürmekteydi. İlçe meyve deposu olara...

Sapanca’nın çözüm bekleyen büyük sorunları!

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Sapanca’nın yıllardır bir türlü çözüme kavuşturulamayan belli başlı kalıtsal sorunları baş göstermeye başladı. Kış aylarında ortalama 40 bin nüfusa sahip olan ilçemiz, ilkbahar ve yaz aylarında adeta nüfus patlamasına sahne oluyor. Yeni bir gelişme mi? Tabii ki hayır! Özellikle otobanın Sapanca’dan geçtiği dönemden bu yana her yıl aynı sahne yaşanıp duruyor. Peki, her yıl şahit olduğumuz bu tablo için önlemler geliştirebiliyormuyuz?   İlçede insan sayısı artınca otomatikman otomobil sayısı da doğru orantıyla artıyor. Yanık’tan başlayan Sapanca’nın içerisinden geçerek Arifiye Gölpark’a kadar giden ana karayolumuz maalesef trafik yükünü kaldırmıyor. Artan araç trafiğiyle birlikte park sorunu da ciddi boyutlara ulaşıyor. Gogıl mepsi açtım ve yüzeysel olarak ölçtüm.   Yanıktan, Gölpark’a 15 kilometrelik mesafe var. Topu topu 15 kilometre. Ana cadde de vızır vızır araç işlerken tali yollardan caddeye dahil olmak ya da yaya olarak karşıdan karşı...

Sapanca ve kaybolan yüzme kültürü!

Çocukluğumuzda ve gençliğimizde Sapanca Gölü yaz aylarının vazgeçilmez noktalarından biriydi. Okulların yaz tatiline girmesini iple çekerdik. Tatil denilince aklımıza Bodrum, Çeşme, Kuşadası   gelmez Sapanca Gölü hayal dünyamızda beliriverirdi. Halkın büyük bölümü bu kültürü yaşatmak için gayret gösterirdi. Aileler çocuklarıyla birlikte göl kıyısına akın ederlerdi. Anneler söğüt gölgelerinin altına serdikleri kilimlerin üstünde çocuklarının kıyıdan göle girişlerini izlerlerken bir yandan da nevaleleri hazırlamakla meşgul olurlardı. Çocuklar suya girer doyasıya yüzerlerdi. Suyun vermiş olduğu yorgunlukla bitap düşenler kıyıya vurur, kilimlerin üzerinde itina ile hazırlanmış domates ekmek kumanyalarına uzanırlardı. Haftanın belirli günlerinde ailecek veyahut da komşularla göl kıyısında piknik yapmak yaz sezonu içerisinde yapılabilecek en nezih aktivitelerden bir tanesiydi. Uzunkum, Yüzevler kayalıklar, Harmanlık, Plaj, Sahil bandı, Vakıf Otel, Canlı Balık, Kuruçay, Batak, Demiryol...

Sapanca Belediyesi; demir tavında dövülür! (2)

Sabahları okula gitmekten korkan çocuklar, alışverişe giderken tedirgin olan bayanlar, spor yapmak için sokağa çıkan yetişkinler, evine yürüyerek gidip gelmek zorunda olan insanlar. Bebek arabasıyla kaldırımda kıyıdan kıyıya gitmek zorunda kalan anneler. Halk bu durumdan aşırı derecede rahatsız.  Belediye ve diğer kurumlar istim üstünde olduğu için, yazlıkçılar 2 aylık zevkleri uğruna besledikleri hayvanları evlerine dönerken sokağa rahatça bırakabiliyorlar. Çevre illerden ve ilçelerden toplanan hayvanlar kamyonların kasalarından bu ilçenin sınırlarına serbestçe bırakılabiliyorlar. Sonuç, hayvan istilası. Sokaklar tehlike saçıyor. Çilesini halk çekiyor. İnsanın psikolojisinin bozulabildiğine inanıyoruz da hayvanın dengesinin bozulabileceğine mi inanmıyoruz. Durumdan istifade dengesi bozuk bir sürü sokak köpeği ortalığa saçılıyor. Dışarıdakilerin tutum ve davranışlarını kabullenmezken, içimizdekilere ne demeli!  Düşünsenize bu kadar ülke gündeminde kaldı Sapanca, ilçede fa...