Sapanca Belediyesi; demir tavında dövülür! (2)
Sabahları okula gitmekten korkan çocuklar, alışverişe giderken tedirgin olan bayanlar, spor yapmak için sokağa çıkan yetişkinler, evine yürüyerek gidip gelmek zorunda olan insanlar. Bebek arabasıyla kaldırımda kıyıdan kıyıya gitmek zorunda kalan anneler. Halk bu durumdan aşırı derecede rahatsız.
Belediye ve diğer kurumlar istim üstünde olduğu için, yazlıkçılar 2 aylık zevkleri uğruna besledikleri hayvanları evlerine dönerken sokağa rahatça bırakabiliyorlar. Çevre illerden ve ilçelerden toplanan hayvanlar kamyonların kasalarından bu ilçenin sınırlarına serbestçe bırakılabiliyorlar. Sonuç, hayvan istilası. Sokaklar tehlike saçıyor. Çilesini halk çekiyor. İnsanın psikolojisinin bozulabildiğine inanıyoruz da hayvanın dengesinin bozulabileceğine mi inanmıyoruz. Durumdan istifade dengesi bozuk bir sürü sokak köpeği ortalığa saçılıyor. Dışarıdakilerin tutum ve davranışlarını kabullenmezken, içimizdekilere ne demeli!
Düşünsenize bu kadar ülke gündeminde kaldı Sapanca, ilçede faaliyet gösteren ne bir oda ne bir dernek çıkıp bir açıklama bile yapmadı! Ne zaman bir fikir ortaya koymayı düşünüyorlar acaba! Daha önceleri de pek koyduklarını görmüş sayılmayız! Yazık! Lafa geldi mi? Yazımın başlığına dönüyorum. Sapanca Belediyesi süreçte maalesef yalnız bırakıldı. Bundan sonraki süreçlerde yaşanabilecek tüm nahoş hadiseler Belediye’nin kucağında kalacak. Akli selim değerlendirilip, biran önce çözüm odaklı harekete geçilmeli!
Belediye hiç değilse bu konuda profesyonel davranmalı! Demir tavında dövülür. Tam zamanı. Koordinasyon merkezi oluşturulsun. Proje geliştirilsin. Paramız yok deniyorsa, Tübitak dahil hibe veren tüm kurumlara başvuru yapılsın. Şu süreçte her kurum maddi manevi destek verir. 5199 sayılı yasa cankurtaran. İlçe Kaymakamlığı ve İlçe Belediyesi ortak hareket ederse bu sorun tamamen rafa kalkar. Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan gönderildiği söylenen (duyum) mikroçipler atıl halde tutulmasın. İlçe sınırlarımızda yaşamlarını sürdüren tüm hayvanlar kayıt altına alınacak çalışmalar başlatılsın. Nüfus müdürlüğüyle ortak hareket edilerek, hayvan besleyen hanelerin kütüklerine besledikleri hayvanlar işletilsin. Bakın bakalım o zaman hiçbir hayvan dışarıda başıboş gezebiliyormu! Olası hayvanın verebileceği tüm zararların yükümlülüğünü besleyene yüklediğinizde işin ciddiyeti kendini gösterir. Mevcudumuzda bulunan tüm sokak hayvanları ilçemizde faaliyet gösteren veteriner firmalar tarafından kısırlaştırılsın ve numaralandırılsın. Böylelikle kontrolsüz üreme ortadan kalkar. Numaralandırmayla birlikte dışarıdan bırakabilinecek hayvanlara karşıda önlem alınmış olur.
Yazlıkçılar hayvan beslemek ve edinmek istediklerinde hayvanı kayıt ettirme zorunluluğunda kalacaklar. Elinde tasmayla köpek gezdirene görevli nüfus kartını sorduğunda, şikâyet üzerine gidilip görevli kimlik istediğinde bir disiplin ortaya çıkacak. Zabıta Müdürlüğü bu konuda göz açtırmadığında, keyfe keder kimse hayvan besliyormu, beslemiyormu! Devlet iradesini bu konuda kesinlikle tüm imkanlarıyla birlikte ortaya koymalı! Sözde hayvansever değil özde hayvansever olunmalı! Bunun içinde başıboş köpek kavramını ortadan kaldıracak sistemleri ve yazılımları gerçekleştirmeli ve kontrolü ele almalıyız.
Başıboş hayvanlar bir neden değil, sorumsuz ve haysiyetsiz insanların ortaya çıkardığı bir sonuçtur.
Bir kez daha belirtmek istiyorum. Sapanca’da nefes alıp veren tüm hayvanlar için bir birim oluşturulsun. Mikroçip ve kimlik uygulaması devreye sokulsun. En önemlisi otokontrol mekanizmasının altyapısı inşa edilsin. Dedikodu, geyik, mesnetsiz eleştiri yapan değil, çözüm üretmek için dertlenen herkese kapımız açık. Tehlike saçmayan sokaklar için. Sağlıcakla kalın.
Belediye ve diğer kurumlar istim üstünde olduğu için, yazlıkçılar 2 aylık zevkleri uğruna besledikleri hayvanları evlerine dönerken sokağa rahatça bırakabiliyorlar. Çevre illerden ve ilçelerden toplanan hayvanlar kamyonların kasalarından bu ilçenin sınırlarına serbestçe bırakılabiliyorlar. Sonuç, hayvan istilası. Sokaklar tehlike saçıyor. Çilesini halk çekiyor. İnsanın psikolojisinin bozulabildiğine inanıyoruz da hayvanın dengesinin bozulabileceğine mi inanmıyoruz. Durumdan istifade dengesi bozuk bir sürü sokak köpeği ortalığa saçılıyor. Dışarıdakilerin tutum ve davranışlarını kabullenmezken, içimizdekilere ne demeli!
Düşünsenize bu kadar ülke gündeminde kaldı Sapanca, ilçede faaliyet gösteren ne bir oda ne bir dernek çıkıp bir açıklama bile yapmadı! Ne zaman bir fikir ortaya koymayı düşünüyorlar acaba! Daha önceleri de pek koyduklarını görmüş sayılmayız! Yazık! Lafa geldi mi? Yazımın başlığına dönüyorum. Sapanca Belediyesi süreçte maalesef yalnız bırakıldı. Bundan sonraki süreçlerde yaşanabilecek tüm nahoş hadiseler Belediye’nin kucağında kalacak. Akli selim değerlendirilip, biran önce çözüm odaklı harekete geçilmeli!
Belediye hiç değilse bu konuda profesyonel davranmalı! Demir tavında dövülür. Tam zamanı. Koordinasyon merkezi oluşturulsun. Proje geliştirilsin. Paramız yok deniyorsa, Tübitak dahil hibe veren tüm kurumlara başvuru yapılsın. Şu süreçte her kurum maddi manevi destek verir. 5199 sayılı yasa cankurtaran. İlçe Kaymakamlığı ve İlçe Belediyesi ortak hareket ederse bu sorun tamamen rafa kalkar. Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan gönderildiği söylenen (duyum) mikroçipler atıl halde tutulmasın. İlçe sınırlarımızda yaşamlarını sürdüren tüm hayvanlar kayıt altına alınacak çalışmalar başlatılsın. Nüfus müdürlüğüyle ortak hareket edilerek, hayvan besleyen hanelerin kütüklerine besledikleri hayvanlar işletilsin. Bakın bakalım o zaman hiçbir hayvan dışarıda başıboş gezebiliyormu! Olası hayvanın verebileceği tüm zararların yükümlülüğünü besleyene yüklediğinizde işin ciddiyeti kendini gösterir. Mevcudumuzda bulunan tüm sokak hayvanları ilçemizde faaliyet gösteren veteriner firmalar tarafından kısırlaştırılsın ve numaralandırılsın. Böylelikle kontrolsüz üreme ortadan kalkar. Numaralandırmayla birlikte dışarıdan bırakabilinecek hayvanlara karşıda önlem alınmış olur.
Yazlıkçılar hayvan beslemek ve edinmek istediklerinde hayvanı kayıt ettirme zorunluluğunda kalacaklar. Elinde tasmayla köpek gezdirene görevli nüfus kartını sorduğunda, şikâyet üzerine gidilip görevli kimlik istediğinde bir disiplin ortaya çıkacak. Zabıta Müdürlüğü bu konuda göz açtırmadığında, keyfe keder kimse hayvan besliyormu, beslemiyormu! Devlet iradesini bu konuda kesinlikle tüm imkanlarıyla birlikte ortaya koymalı! Sözde hayvansever değil özde hayvansever olunmalı! Bunun içinde başıboş köpek kavramını ortadan kaldıracak sistemleri ve yazılımları gerçekleştirmeli ve kontrolü ele almalıyız.
Başıboş hayvanlar bir neden değil, sorumsuz ve haysiyetsiz insanların ortaya çıkardığı bir sonuçtur.
Bir kez daha belirtmek istiyorum. Sapanca’da nefes alıp veren tüm hayvanlar için bir birim oluşturulsun. Mikroçip ve kimlik uygulaması devreye sokulsun. En önemlisi otokontrol mekanizmasının altyapısı inşa edilsin. Dedikodu, geyik, mesnetsiz eleştiri yapan değil, çözüm üretmek için dertlenen herkese kapımız açık. Tehlike saçmayan sokaklar için. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder