Kayıtlar

Yeni dünya düzeni ve göçen piyasalar!

Resim
510.100.000 km² yüzölçümüne sahip dünyayı gözle görülmesi mümkün olmayan bir virüs çeşidi sadece birkaç günde yerle yeksan etti. Meğersem o gördüğümüz saltanatlar, ihtişamlar, süper güç tıkırtıları, teknolojik dev kalıntıları, görkemli ekonomiler, kadim medeniyetler koskoca bir debdebeden ibaretmiş. Kağıttan kaplan bile değillermiş! 21’nci yüzyılın insanlığı kolayca etki altına alınabilecek bir formata getirildi. 7’den 70’e tüm insanlığa teknoloji adı altında bir kelepçe taktılar. Kelepçelemek istemediklerini ise çipler vasıtasıyla kontrol altına aldılar. Covid-19 adlı korona virüs girdiği ülkelerin tüm yönetim sistemini birkaç saatlik zaman diliminde çökertmeyi başardı. Söylentisinin bile 7 şiddetli depremden daha etkili olduğunu gördük ve yaşamaya devam ediyoruz. Virüsün kendiliğinden mi ortaya çıktığını yoksa bir biyolojik saldırı mı olduğunu zaman içerisinde göreceğiz. Her ne olursa olsun, şu an gördüğümüz tek bir şey var! İnsanoğlu çaresiz! Panik halinde! Ölümle yüz yüze! Gele...

Koronavirüs Spekülasyonu

Resim
Son günlerde yerli yersiz yapılan saçma sapan basın algısıyla 8 milyarlık dünya nüfusu psikolojik baskı altına alındı. Yazılı, görsel ve sosyal medya virüsle yatıyor, virüsle kalkıyor. İnsanlar evlere kapanıyor ve dış ortamla bağlarını tamamen kopartıyor. Savaş dönemlerindeki gibi evlerde gıda yığınağı yapılıyor. Süpermarketlerin rafları panik halinde boşaltılırken yer yer tuvalet kağıdına sahip olabilme izdihamları yaşanıyor. Ülke ekonomileri çatırdıyor. Okullar tatil ediliyor. Üretim tesisleri şalter indiriyor. Borsalar çöküşe geçiyor. Spor aktiviteleri ve uluslararası organizasyonlar iptal ediliyor. Uçak seferleri durduruluyor. Sınır kapıları kapatılıyor. Ülkemizde ise fırsatçılık her zaman olduğu gibi kol geziyor. Spekülatörler cirit atıyor meydanı boş bırakmıyor. Deprem olmuş bir bölgede nasıl konutların kira fiyatları ev sahipleri tarafından fahiş rakamlara çıkartılıyorsa şimdi de gıda ve medikal ürünlerinin fiyatlarında patlama yaşanıyor. Şaşırıyor muyuz! Tabiî ki hayır. Mas...

Temel’den inciler …

Resim
Ülke olarak oldukça zor dönemlerden geçiyoruz. Askeri, siyasi, iktisadi, politik, psikolojik etkenler ve göçmenler. Savaş, kavga, kan, kargaşa, kaygı, kaos, bomba, şiddet, nefret, ateş, öfke, ölüm, kin, sefalet, açlık ve yoksulluk coğrafyamızın etrafını çepeçevrelemiş vaziyette. Çarşı pazar ateş pahası. Allah sonumuzu hayır etsin. Bu zor günleri millet olarak en güzel ve yumuşak bir şekilde atlatmayı bizlere nasip etsin. Hava olarak kışa dair en sıcak günleri teneffüs ediyoruz. Lodos bir taraftan uğultusunu hiç eksik etmiyor. Oysaki atalarımız; mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır, derlerdi. Her ne olursa olsun atasözlerimizi yabana atmamalıyız. Güneşin birkaç günlük pastırma sıcaklığına aldanıp açılıp saçılırsak sağlık açısından peşin peşin ağır faturalar ödeyebiliriz.   Sokağa çıkarken her ne kadar sıkı sıkı giyinmesek de ehemmiyeti elden bırakmayalım! Yanımıza kabanımızı almayı eksik etmeyelim. Demiryolları taşımacılığının özelleştirildiğini duyunca,   Temel’in de...

Nasrettin Hoca Fıkraları …

Resim
Nasrettin hoca, 1208 – 1284 tarihleri arasında yaşamış, bibliyografik bir değeri bulunan, yüzyıllar öncesinde insanoğlunu tanımlayabilme adına ortaya koymuş olduğu tezlerle bugün hala kendinden söz ettirebilen efsanevi kişiliktir. Hoca’nın yaşadığı olaylar karşısında göstermiş olduğu tepkilerin ayrıntıları o günlerden bugünlere mizahi olarak taşınmış durumda. Hazır cevap matematiği birçok bilinmeyenli denklemin formülü niteliğinde. Birkaç fıkrasını okuyup, keyiflenelim istedim. Ne dersiniz? “Ye kürküm ye” Akşehir'in beyleri Hoca'yı yemeğe davet etmişler. Hoca nereden bilsin; davete, günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin, ne sefa getirdin diyen var. Herkes, allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca, bir koşu evine giderek, sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca'yı, yere göğe sığdıramayıp baş köşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herk...

Sapanca ormanları parsel parsel …

Resim
Sevgili Sapancalılar bir kırılma, bir ayrım, bir dönüm noktasındayız. Teleferikle başlayan sürecin boyutu kaşla göz arasında ormanlara kadar sıçradı. Turizm kılıfı adı altında binlerce yıllık miras bilinçsizce yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Adeta bir kültür buhranı yaşıyoruz. Ne olup bitiyorsa gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Nemelazımcılık, şehrine yabancı kalma, asosyal, vurdumduymaz, aldırmaz, bananeci, bahaneci, enaniyet tutkunluğu, uyuşukluluk, fikirsizlik, üretkensizlik   ve tembellik hastalığı toplumumuzun üzerine adeta karabasan gibi çökmüş vaziyette. Yaşadığınız sokağın bir köşesinde durun ve gözlerinizi iyiden iyiye silip şöylece bir etrafı baştan aşağı kolaçan edin.   Aşağıdan yukarıya merhale merhale yitip giden değerleri fark etmeyi başarabildiyseniz geleceğe dair hala bir umut var demektir. Eğer kıymet ölçülerinizin ekserisinde bir değişim söz konusu değilse, dünya’ya bakış açımızdaki öncelikler arasında ciddi farklılıklar olduğunu söylememem...

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!

Resim
Sevgili okurlarım bu hafta sizlere tarihi bir vesikayı hatırlatmak ve derinlerden dikkatinizi çekmek istedim. Bugüne kadar hiç duymadığınız, işitmediğiniz, bilgi ve fikir sahibi olmadığınız bir arşivi sizler için açtım. Sapanca’mızın mozaiğinin Türk tarihine damga vuran isimlerle dolu olduğunu tekrar vurgulamak istedim. Beşiktaş Jimnastik Kulübünün kurucuları, Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni), Mehmet Şamil (Şhaplı), Hüseyin Bereket, Nazım Nazif (Ander) beylerdir. Ahmet Fetgeri (Aşeni) ve Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni) kardeşler, Sapancalıdır. Ahmet Fetgeri Aşeni, 1886 yılında, kardeşi Mehmet Ali Fetgeri Aşeni 1890 yılında Sapanca’da doğmuştur. Sapanca’nın şu anki yerli ailelerinin olduğu gibi Fetgeri ailesi de Kafkasya göçmenidir. Kafkasya’dan göçen Musa Fetgeri Aşeni’nin Sapanca’da dört çocuğu dünyaya gelir. Bunlardan ikisi Ahmet ve Mehmet Fetgeri kardeşlerdir. Ahmet ve Mehmet Fetgeri kardeşler babaları vefat edene kadar yaşamlarını Sapanca’da sürdürdüler.   Bab...

Teleferikte Mahkeme yürütmeyi durdurdu!

Resim
Sapanca Hasanpaşa mahallesi’nde yapılması planlanan Otopark, Teleferik ve A Tipi Mesire Alanı Projesi, Sakarya 2’nci İdare Mahkemesi tarafından 2019 / 1034 esas no’lu kararla durduruldu. 2’nci idare mahkemesinin kararını sizinle paylaşıyorum.   “Davacılar tarafından 30.10.2019 tarih ve 6001 havale sayılı dilekçe ile plan değişikliği yapılan parselin 1945 yılında köyün şahsi manevisi lehine kullanılmak üzere bağışlandığı, halihazırda yeşil alan ve çocuk oyun alanı olarak kullanıldığı ileri sürülerek mevcut 1/1000 ölçekli uygulama imar planının değiştirilerek teleferik projesi kapsamına alınan parselin bağış sözleşmesine uygun olarak eski haline getirilmesi istemiyle yapılan plan değişikliği talebinin 18.11.2019 tarih ve 28245302-310.99 3403/4535 sayılı Sapanca Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işlemi ile reddi üzerine anılan ret işlemi ile bu işlemin dayanağı olan ve 03.04.2018 tarih ve 2018/23 sayılı Sapanca Belediyesi Meclis kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli...