Yeni dünya düzeni ve göçen piyasalar!
510.100.000 km² yüzölçümüne sahip dünyayı gözle görülmesi mümkün olmayan bir
virüs çeşidi sadece birkaç günde yerle yeksan etti. Meğersem o gördüğümüz
saltanatlar, ihtişamlar, süper güç tıkırtıları, teknolojik dev kalıntıları,
görkemli ekonomiler, kadim medeniyetler koskoca bir debdebeden ibaretmiş. Kağıttan
kaplan bile değillermiş!
21’nci yüzyılın insanlığı kolayca etki altına alınabilecek bir formata getirildi. 7’den 70’e tüm insanlığa teknoloji adı altında bir kelepçe taktılar. Kelepçelemek istemediklerini ise çipler vasıtasıyla kontrol altına aldılar. Covid-19 adlı korona virüs girdiği ülkelerin tüm yönetim sistemini birkaç saatlik zaman diliminde çökertmeyi başardı. Söylentisinin bile 7 şiddetli depremden daha etkili olduğunu gördük ve yaşamaya devam ediyoruz. Virüsün kendiliğinden mi ortaya çıktığını yoksa bir biyolojik saldırı mı olduğunu zaman içerisinde göreceğiz. Her ne olursa olsun, şu an gördüğümüz tek bir şey var! İnsanoğlu çaresiz! Panik halinde! Ölümle yüz yüze! Geleceğe dair karamsar!
Korona virüs şuana kadar 170 ülkede görüldü. Yazımı kaleme aldığım dakikalarda dünya genelinde vaka sayısı 204.000. Hayatını kaybeden kişi sayısı 8.230. Kliniklerden taburcusu gerçekleşen kişi sayısı 83.000. Hastalığın ölümle sonuçlanma oranı % 4. Dünya yaklaşık 4 aydır virüsle mücadele etmeye çalışıyor. Devletler vakaların artma hızına ve nüfusun şekillendiği bölgelere göre belli başlı tedbirler almaya devam ediyor. Birçok ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Çoğu Avrupa ülkesinde insanlar panik içerisinde marketlerin reyonlarını boşalttı. Kısmen ülkemizde de bu tür durumlara rastlanıldı. Tuvalet kağıdı, dezenfektanlar ve makarna bu trajedinin ön plana çıkan figürleri olmaya devam ediyor. Avustralya, Japonya, Küba ve Çin virüse karşı hali hazırda satılan belli başlı ilaçların ciddi anlamda etki gösterdiğini ve virüsü ortadan yok ettiğini açıklamalarına rağmen küresel piyasalar maalesef bunu fiyatlamadı. Birilerinin dünya genelinde panik havasının, kaosun ve kargaşanın devam etmesi yönünde istekli olduklarını söyleyebiliriz. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de hayat durma seviyesine geldi!
Ülkemiz salgına karşı her geçen gün tedbirlerini sertleştiriyor. Öncelikle eğitime ara verildi. Öğrenci yurtları boşaltıldı. Polis kontrolünde havalimanlarımıza iniş yapan vatandaşlarımız bu yurtlarda karantina altına alındı. Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri olarak faaliyet yürüten ve vatandaşların çok yakın bir mesafede bir arada bulunarak hastalığın bulaşma riskini arttıracağı gerekçesiyle, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan - düğün salonu, çalgılı - müzikli lokanta, kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile kafe, internet kafe, her türlü oyun salonları (atari, playstation vb.), her türlü kapalı çocuk oyun alanları (alışveriş merkezi ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, spa ve spor merkezlerinin faaliyetleri, camilerde toplu şekilde kılınan vakit namazları ve cuma namazı, sivil toplum kuruluşlarının (dernek, vakıf) genel kurulları, eğitimleri ve her türlü toplantı ve faaliyetler, taziye ziyaretleri, cenaze merasimleri bir sonraki genelgeye kadar geçici olarak durduruldu. Ülkemizde tüm bu gelişmeler yaşanırken dünya genel manada finansal bir krizin eşiğine geldi.
Petrolün varil fiyatı 24 dolara inerken, Fed faizleri sıfırladı. Sanayinin ve üretimin beşiği olan Çin Cumhuriyeti’nin mallarına talep bıçak gibi kesildi. Ekonomik girdisinin büyük payı petrol gelirlerine bağlı olan İran ve Rusya sadece birkaç günde milyarlarca dolar zarar ettiler. Ekonomik ambargo, çekirge istilası, depremler, petrol fiyatlarındaki düşüş, askeri harcamalar ve Covid 19 salgını İran’da büyük krizin kapıda olduğunu işaret ediyor. Rusya, petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra yüksek ve hesapsız askeri harcamalarının faturasını ağır ödeyecek gibi duruyor. Abd ve Avrupa borsaları dibe çakıldı. Başta Abd olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri salgınla mücadele kapsamında milyarlarca dolar bütçe ayırdı.
Türkiye’nin kırılgan ekonomisi gelişmelere kayıtsız kalmadı. Borsa İstanbul dolar bazlı tarihi dip yaptı. Şirketlerin piyasa değerleri pul fiyatlarına indi. Dolar, TL karşısında 6,50 seviyelerine yükseldi. Dünyada ons fiyatları gerilemesine rağmen altının gram fiyatı 340 TL’ye kadar çıktı. Tamamen vergi gelirleri ile ayakta duran ülkemiz, salgının ekonomik sonuçları için halen bir önlem paketi açıklamış değil! Umuyorum ki birkaç güne tedbir paketleri açıklanır. Hızlı gelen şok karşısında küresel ekonomi dengesi çatırdadı. Milyonlarca insan işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Küresel aktörlerin ve firmaların birçoğu battı. Finansal sistemler sorgulanır hale dönüştü. Ekonomideki alarm zilinin sesi dünya çapında siren sesiyle eş değer hale geldi. Salgının bir biyolojik saldırı olduğu iddia edilse de artık sahipleri tarafından kontrol edilemediği de çok aşikar. Virüs mutasyona uğradı. Yangın her tarafı sardı.
Tüm dünya bu salgının faturasını öyle veya böyle bir şekilde ödeyecek. Biz de bir şekilde bu faturayı ödeyecek ve badireyi alınan önlemlerle bertaraf edeceğiz. Bugüne dek filler şımarıkça ve bencilce tepişme halindeydi. Kendilerini dev aynasında görenlerin hepsi bu cenderede ezildi! Hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde hayır vardır diyor yüce yaradan. Görülüyor ki salgın sonrasında dünyada kartlar yeniden karılacak. Dengeler değişecek, yeni düzenler kurulacak! Sömürü düzenlerinin fişi çekilecek.
Arzu ediyoruz ki; yeni kurulacak dünya düzeninde Türkiye, nitelikli insan gücü, genç nüfus oranı, üretim kabiliyeti, askeri varlığı, jeopolitik konumu, verimli arazileri, dayanışma içerisinde bulunan halkının sinerjisiyle kozlarını teker teker güçlü bir şekilde masaya koysun! Yeni dünya düzeninde belirleyici güç olarak yerini alsın! Beyin göçünü durdursun! Pamuk ipliğindeki bu yerkürede her kriz bir fırsattır. Tüm dünya’nın ve insanlığın bir an önce bu ölümcül salgından kurtulmasını cenabı haktan istiyor aynı zamanda ülkemizi her türlü felakete karşı korumasını güçlü arzularla temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın.
21’nci yüzyılın insanlığı kolayca etki altına alınabilecek bir formata getirildi. 7’den 70’e tüm insanlığa teknoloji adı altında bir kelepçe taktılar. Kelepçelemek istemediklerini ise çipler vasıtasıyla kontrol altına aldılar. Covid-19 adlı korona virüs girdiği ülkelerin tüm yönetim sistemini birkaç saatlik zaman diliminde çökertmeyi başardı. Söylentisinin bile 7 şiddetli depremden daha etkili olduğunu gördük ve yaşamaya devam ediyoruz. Virüsün kendiliğinden mi ortaya çıktığını yoksa bir biyolojik saldırı mı olduğunu zaman içerisinde göreceğiz. Her ne olursa olsun, şu an gördüğümüz tek bir şey var! İnsanoğlu çaresiz! Panik halinde! Ölümle yüz yüze! Geleceğe dair karamsar!
Korona virüs şuana kadar 170 ülkede görüldü. Yazımı kaleme aldığım dakikalarda dünya genelinde vaka sayısı 204.000. Hayatını kaybeden kişi sayısı 8.230. Kliniklerden taburcusu gerçekleşen kişi sayısı 83.000. Hastalığın ölümle sonuçlanma oranı % 4. Dünya yaklaşık 4 aydır virüsle mücadele etmeye çalışıyor. Devletler vakaların artma hızına ve nüfusun şekillendiği bölgelere göre belli başlı tedbirler almaya devam ediyor. Birçok ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Çoğu Avrupa ülkesinde insanlar panik içerisinde marketlerin reyonlarını boşalttı. Kısmen ülkemizde de bu tür durumlara rastlanıldı. Tuvalet kağıdı, dezenfektanlar ve makarna bu trajedinin ön plana çıkan figürleri olmaya devam ediyor. Avustralya, Japonya, Küba ve Çin virüse karşı hali hazırda satılan belli başlı ilaçların ciddi anlamda etki gösterdiğini ve virüsü ortadan yok ettiğini açıklamalarına rağmen küresel piyasalar maalesef bunu fiyatlamadı. Birilerinin dünya genelinde panik havasının, kaosun ve kargaşanın devam etmesi yönünde istekli olduklarını söyleyebiliriz. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de hayat durma seviyesine geldi!
Ülkemiz salgına karşı her geçen gün tedbirlerini sertleştiriyor. Öncelikle eğitime ara verildi. Öğrenci yurtları boşaltıldı. Polis kontrolünde havalimanlarımıza iniş yapan vatandaşlarımız bu yurtlarda karantina altına alındı. Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri olarak faaliyet yürüten ve vatandaşların çok yakın bir mesafede bir arada bulunarak hastalığın bulaşma riskini arttıracağı gerekçesiyle, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan - düğün salonu, çalgılı - müzikli lokanta, kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile kafe, internet kafe, her türlü oyun salonları (atari, playstation vb.), her türlü kapalı çocuk oyun alanları (alışveriş merkezi ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, spa ve spor merkezlerinin faaliyetleri, camilerde toplu şekilde kılınan vakit namazları ve cuma namazı, sivil toplum kuruluşlarının (dernek, vakıf) genel kurulları, eğitimleri ve her türlü toplantı ve faaliyetler, taziye ziyaretleri, cenaze merasimleri bir sonraki genelgeye kadar geçici olarak durduruldu. Ülkemizde tüm bu gelişmeler yaşanırken dünya genel manada finansal bir krizin eşiğine geldi.
Petrolün varil fiyatı 24 dolara inerken, Fed faizleri sıfırladı. Sanayinin ve üretimin beşiği olan Çin Cumhuriyeti’nin mallarına talep bıçak gibi kesildi. Ekonomik girdisinin büyük payı petrol gelirlerine bağlı olan İran ve Rusya sadece birkaç günde milyarlarca dolar zarar ettiler. Ekonomik ambargo, çekirge istilası, depremler, petrol fiyatlarındaki düşüş, askeri harcamalar ve Covid 19 salgını İran’da büyük krizin kapıda olduğunu işaret ediyor. Rusya, petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra yüksek ve hesapsız askeri harcamalarının faturasını ağır ödeyecek gibi duruyor. Abd ve Avrupa borsaları dibe çakıldı. Başta Abd olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri salgınla mücadele kapsamında milyarlarca dolar bütçe ayırdı.
Türkiye’nin kırılgan ekonomisi gelişmelere kayıtsız kalmadı. Borsa İstanbul dolar bazlı tarihi dip yaptı. Şirketlerin piyasa değerleri pul fiyatlarına indi. Dolar, TL karşısında 6,50 seviyelerine yükseldi. Dünyada ons fiyatları gerilemesine rağmen altının gram fiyatı 340 TL’ye kadar çıktı. Tamamen vergi gelirleri ile ayakta duran ülkemiz, salgının ekonomik sonuçları için halen bir önlem paketi açıklamış değil! Umuyorum ki birkaç güne tedbir paketleri açıklanır. Hızlı gelen şok karşısında küresel ekonomi dengesi çatırdadı. Milyonlarca insan işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Küresel aktörlerin ve firmaların birçoğu battı. Finansal sistemler sorgulanır hale dönüştü. Ekonomideki alarm zilinin sesi dünya çapında siren sesiyle eş değer hale geldi. Salgının bir biyolojik saldırı olduğu iddia edilse de artık sahipleri tarafından kontrol edilemediği de çok aşikar. Virüs mutasyona uğradı. Yangın her tarafı sardı.
Tüm dünya bu salgının faturasını öyle veya böyle bir şekilde ödeyecek. Biz de bir şekilde bu faturayı ödeyecek ve badireyi alınan önlemlerle bertaraf edeceğiz. Bugüne dek filler şımarıkça ve bencilce tepişme halindeydi. Kendilerini dev aynasında görenlerin hepsi bu cenderede ezildi! Hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde hayır vardır diyor yüce yaradan. Görülüyor ki salgın sonrasında dünyada kartlar yeniden karılacak. Dengeler değişecek, yeni düzenler kurulacak! Sömürü düzenlerinin fişi çekilecek.
Arzu ediyoruz ki; yeni kurulacak dünya düzeninde Türkiye, nitelikli insan gücü, genç nüfus oranı, üretim kabiliyeti, askeri varlığı, jeopolitik konumu, verimli arazileri, dayanışma içerisinde bulunan halkının sinerjisiyle kozlarını teker teker güçlü bir şekilde masaya koysun! Yeni dünya düzeninde belirleyici güç olarak yerini alsın! Beyin göçünü durdursun! Pamuk ipliğindeki bu yerkürede her kriz bir fırsattır. Tüm dünya’nın ve insanlığın bir an önce bu ölümcül salgından kurtulmasını cenabı haktan istiyor aynı zamanda ülkemizi her türlü felakete karşı korumasını güçlü arzularla temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder