Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kamu Vicdanı

Resim
Konuya giriş yaparken “vicdan” kelimesinin karşılığını sözlükten aratma cihetine düştüm. Bilmeyerek de olsa eksik bir şey yazmayalım istedim. Önüme sayfalar dolusu bilgi kaynağı döküldü. Meğer ne kadar da önemli bir kelimeymiş! İnsan bedenine yaratılışta yerleştirilen içsel bir güç. Her insanda istemese de var olan bir güdü! İyiyi kötüden ayırabilen, iyilik etmekten lezzet alan ve kötülükten elem duyan manevî his. Maviyi yeşilden gözümüzle ayırt ettiğimiz halde, şefkatin sevgiden yahut korkunun endişeden farkını vicdanen tanımlayabilmemizi sağlayan ruhani etken. İnsanın bir olay karşısında takındığı tutum ve davranışları belli bir süre sonra kendisiyle muhakeme ettiğinde vicdani rahatlık hissetmesi ya da vicdan azabı duyması gerçek bir neticedir. Örneğin, yaptığımız bir haksızlık için vicdan azabı duyuyorsak, aklımızın ileri süreceği hiçbir özür, derdimize deva olmaz. Adalet sisteminin temelinde de vicdan esastır. Anayasamızın 138’nci maddesinde "hakimler hukuka ve kanunlara uygu...

Sapanca Ormanları yok edilmesin!

Resim
Üzülme davanın sahibi hak’tır, hak olan davada zafer muhakkaktır. Eğer giriştiğin herhangi bir davada haklı isen korkma. Hakkı müdafaa edenin yardımcısı Allah'tır. Yazımın girişini ibretlik sözlerle yaptım. Çünkü bizler hak olanı,   usulünce, edebince, uygun bir dille, kalpleri kırmadan, gönülleri yıkmadan, kimseleri ötekeliştirmeden, duruşumuzdan en ufak taviz vermeden anlatmakla mükellefiz.   Sapanca’da uzun süredir devam eden bir meselenin içerisine, detaylı araştırmaları ve incelemeleri yaparak dahil olduk. Uzmanlık alanımız içerisinde olan konularda öncelikle basın yoluyla bakış açımızı ortaya koyduk. Karınca’nın kıssasını bilirsiniz. Karınca, ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa gidiyormuş. Kartal onun bu telaşını görüp sormuş hemen yanına yanaşıp: “Bu acelen niye? Nereye böyle? “Duymadın mı” demiş. “Nemrud, İbrahim Peygamber’i ateşte yakacakmış. İşte ateşin olduğu yere su götürüyorum.” Bu sözleri duyan kartal kendini tutamayarak ulu orta kahkahalarla gülmeye ba...

Sapancaspor ezdi geçti!

Sapancaspor grup maçlarındaki en ciddi sınavını verdi. Merakla beklenen maç artık mazide kaldı. Kısmi olarak Play Off müsabakalarına kadar rutin bir döneme girmiş bulunmaktayız. Sapancaspor’un Play Off’larda en ciddi rakibi olacak gözüyle bakılan Erenlerspor karşısındaki performansı doğrusu göz kamaştırdı. İzleyemeyenler için şöyle bir maçı tekrardan hatırlayalım. Sapancaspor, oyuna tutuk ve bir o kadar kötü başladı. Topun oyunda kalma süresini baz alırsak 3’te 1’lik bölümde sahadaki varlığımız sadece bedenlerden ibaretti. Saha yerleşimi, kolektif açık kapama, topa sahip olma, rakibi tartma, oyun kurma, pas alışverişleri gibi saha içi ritüellerden eser yoktu. Hal böyle olunca daha maçın başlarında kalemizde golü gördük. Golü yedikten sonra da rakibin amansız baskılarını ensemizde hissettik. Elimiz ayağımıza dolaştı. Olmadık pas hataları yaptık! Kaptığımız her topu hesapsızca rakip defansın arkasına atarak pozisyon hazırlama cihetine yöneldik. Çizgi duvara çarpıp geri dönen toplar ka...

Sapanca, sahipsiz kalmamalı!

Resim
Sapancalı sade bir vatandaş olarak, Sapanca’nın sorunlarını gündeme getirmek ve çözüm yollarına destek olabilmek adına yıllardır çaba göstermekteyiz. İlçemizin kendine has doğal güzelliklerinin koruma altında tutulması, son dönemlerde yaygınlaşan ve kontrolden çıkan beton istilasına karşı önlemler alınması, günübirlik planlar yerine uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi, insan mekan zaman kavramlarının medeniyet döngüsü içerisinde kendine yer bulabilmesi,   çarpık kentleşmeye boyun eğilmemesi, şehir kimliğine sahip olunabilmesi, pınarlarımızın güvenli bir şekilde gölümüzle buluşabilmesi, gözün bir bütün olarak gördüğü floranın içerisindeki yeşilin onlarca farklı tonunun gelecek nesillere bozulmamış şekliyle aktarılabilmesi, huzurlu, mutlu, güvenli ve refah seviyesi yüksek yaşanabilir bir Sapanca için her birlikte mücadele vermeliyiz. Evren asla boşluk kabul etmez. Eğer alanı boş bırakma gafletine düşersek geri dönüşü olmayan kalıcı yıkımlarla karşı karşıya kalırız. Vadi boş k...