Sayın Başkanım Ekrem Yüce …



Sayın Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanım Ekrem Yüce; yürekleri dağlayan, gönülleri parçalayan, vicdanları yaralayan, kalpleri sızlatan, akıllarda derin şüpheler uyandıran Teleferik meselesine, bölgesine ve sözleşmesine Sapanca halkı olarak yüksek bir sesle itirazımız var! Sayın Bakanımız (Kültür – Turizm)
  aynı zamanda Ak Parti Genel Bşk. Yrd. Sayın Mahir Ünal’ın Pazar günkü Sakarya ziyareti sırasında sizinde aynı ortamda bulunduğunuz bir esnada Sapanca’nın geleceği için hayati önem taşıyan Teleferik meselesi hakkındaki çekincelerimizin bir bölümünü sizin de müsaadenizle kendisine aktarma fırsatı bulduk. Konuşmalarımız esnasında Sayın Bakanımıza bu konuda eksik bilgilendirildiğinizi söylemeniz ve akabindeki değerlendirmelerin neticesinde şahsi olarak sizin Sapanca’nın kimliği, yeşili, insanı, dokusu ve doğası için samimiyetle her türlü inisiyatifi alabileceğiniz izlenimini edindim. İnanıyorum ki siz görev süreniz boyunca Sapanca’nın korunması ve kollanması için bir şans olacaksınız. Sayın başkanım, hukuki prosedürler işleye dursun, siz de, biz de ve tüm insanlıkta biliyor ki bu meselenin sonunda her ne olursa olsun hafızalardan silinmesi mümkün olmayan manevi bir boyutta olacak!  Sayın başkanım ortada bir teleferik sözleşmesi var. Siz nasıl ilk etapta eksik bilgilendirildiyseniz, Teleferik sözleşmesinin yetkisini veren meclis üyelerimizin büyük bir bölümü maalesef sözleşme hakkında en ufak bir bilgiye bile sahip olamamışlar!  Anladığım kadarıyla Sakarya vilayeti içerisinde ‘içerik olarak’ dönemin Sapanca Belediye Başkanı haricinde kimse konudan pek de haberdar olamamış! Sayın Başkanım size Teleferik meselesinin iç yüzünü 4 ana başlıkta özetleyeceğim.

Kamu Zararı
Sapanca Belediyesi ile aynı dönemde Teleferik sözleşmesi imzalayan Çaykara Belediyesi’nin sözleşmelerini yan yana getirdik. Çaykara Belediyesi ilgili firmayla sadece Teleferik tesisi yapımı sözleşmesi imzalıyor. Belediye ilgili şirkete arazi tahsisi yapmıyor. Kamulaştırılacak 3.500 m² alanı gösteriyor ve kamulaştırma bedelini ilgili şirketin ödemesi şartını koşuyor. Belediye ilgili şirkete arazi tahsisi yapmamış olmasına rağmen yıllık 1.500.000 TL garanti kira ücreti alıyor. Belediye garanti paranın haricinde cirodan da % 11 pay alıyor. Cirodan alacağı pay içinde bir takip sistemi kuruyor. İlgili firmaya kasaya girecek her kuruşun elektronik ortamda kayıt altına alınması şartını koşuyor. Bu amaçla veri akışının güvenli ve istikrarlı olabilmesi için Ana Server, Yedek Server (Mirror Back-up) ve Sabit disk kullanılması zorunluluğunu getiriyor. Yetmiyor! Veri tabanlarına istediği anda erişim imkanı maddesi koyuyor. Kasaya ne giriyor anı anına görmek istiyor. Şifrelerin tamamını Belediye’nin uhdesine istiyor. Üstelikte sözleşmede de gider maddesi olmamasına rağmen! Üzerine bir de, bir Belediye personelinin işleyişle alakalı eğitilmesini şart koşuyor.  Sayın Başkanım,  Sapanca Belediyesi Türkiye’nin en değerli lokasyonunda, sözleşme uyarınca, Teleferik şirketine Teleferik işinin haricinde otopark ve turistik işletmeciliği hakkını veriyor. Sapanca Belediyesi ilgili şirkete paha biçilemez  91.000 m² imarlı arsayı tahsis ederken yıllık 820.000 TL gibi komik bir rakamı garanti ücret olarak şart koşuyor. Teleferik, otopark ve turistik işletmeciliğinden doğacak brüt gelirden değilde net kar üzerinden (% 20) anlaşma yapıyor. Herhangi bir takip sistemi şartını koşmuyor. Ne girdi, ne çıktı, ne kazandı, ne oldu, ne bitti adeta bundan kime ne? Şaka değil gerçek! Gördüğüm kadarıyla bu durumdan sanki kimsede rahatsız değil! Bilmediğimiz bir şeyler mi var acaba diye de tereddütte etmiyor değiliz! Sapanca’da araçla 3 dakikada çıkılabilen full göl manzaralı 61 dönüm arazide aylık 5.250 TL’ye turistik tesis işletmeciliği yapabilecek Sakaryalı bir firma yok muydu acaba? Sayın başkanım gelir paylaşımında ki adaletsizlik, tek taraflı kazanç modeli, adrese teslim bir anlayış bizlere gösteriyor ki Sakarya halkının hakları bütünüyle hiçe sayılmış. Çaykara Belediyesi’nin yaptığı sözleşmeden koyduğumuz minicik pasajlardan bile meselenin içler acısı hali net olarak görülebiliyor. Kamu vicdanında büyük bir soru işareti var!

Teleferik bahane orman katliamı şahane
Alelacele ilk iş olarak ormanlık alanda ağaçlar kesildi ve betonlar atıldı! Anayoldan sadece 3 dakikalık bir araç yolculuğu ile ağaçların biçildiği Teleferik’in üst istasyonuna varabiliyorsunuz. Teleferiğin amacına ve işleyişine tamamen aykırı bir durum. Hedefsiz bir yolculuk olabilir mi? İlk etapta 81.000 m²’deki flora tıraşlanacak. Ağaçlar insafsızca doğranacak. Sayın başkanım o doğal yapının bütünü 1000 dönümün üzerinde. Eğer o alan yanlışlıkla faaliyete açılırsa vahşi gözler kalan 920.000 m²’ye dönecek. Kapı aşındıranlar, siyasi baskı oluşturanlar, emsal gösterenler, araya hatrı sayılır aracı sokanlar bir an olsun kapınızdan ayrılmayacak! Neden bunları söylüyorum biliyor musunuz? Birisi çıkmış diyor ki o alanda 25 yıl önce büyük yangın çıkmış. Şimdiden alanı nasıl büyütür, çeperleri nasıl yıkarızın derdine düşmüşler bile! Ben 38 yıldır bu topraklarda yaşıyorum orada yangının çıktığını ilk defa onlardan duydum! Bilmem anlatabildim mi olayın vahametini! Sayın başkanım sizin gibi naif bir insanın isminin ileride o bölgedeki ormanda oluşması muhtemel negatif gelişmelerle anılmasını kesinlikle arzu etmem. Sözleşme belki sizden önce yapıldı ama o alandaki ormana ilk beton sizin döneminizde döküldü!

Trafikte hayatta kalma yarışı 
Sayın başkanım o bölgedeki trafik keşmekeşliğiyle alakalı onlarca yazım var. Şuanda yükü kaldırmayan o tek şeritli anayolun sıfırına yüzlerce aracın gireceği bir tesis kurulmak isteniyor. Benim mantığım kavramıyor. Bu sözleşmeye imza atan dönemin Belediye Başkanı’nın o yolla alakalı bir sürü beyanatı var. O anayol artık yükü kaldırmıyor. Yolun genişlemesi şart. Kamulaştırmalar için bölge milletvekilleriyle çalışmalar yürütülüyor. Resimler, haberler, önergeler, paylaşımlar. Yol genişledi de bizim mi haberimiz yok! Kamulaştırmalar yapıldı da biz mi bilmiyoruz! Bu arada yolun dibindeki işletmelerin birçoğuna ruhsatlar kesildi. Şehir plancılarına taş çıkartır cinsten. O yolun ne genişleme ne de büyüme ihtimali kalmadı! Kendimizi kandırmayalım! Teleferikte tuzu biberi olsun isteniyorsa buyurun arşın orada.

Devlete şartlı bağış edilen yer
Vatandaş bir araya geliyor ve torunlarının yeşil alanda özgürce koşturabilmeleri için devletine yer bağışlıyor. Hiçbir menfaat gözetmeden. Şehre güzellik katan bu yerde onlarca anı yüzlerce hikâye var. Bir tarih var. Geçmişin izleri var. Medeniyetin kokuları var. İnsanlığın hamuru var. Cömertliğin esamesi var. Sayın Başkanım geleceğin nesillerinin orada oynama arzusu var. Vatandaş bağış ettiği yerin imar planlarında yapılan değişikliklerini takip etmekle mükellef değildir! Mükellef olanlar bağış edilen emanete sahip çıkması gereken kurumlardır. Sayın başkanım, baştan sona, tepeden tırnağa bu proje her yönüyle hatalıdır. Sakarya halkının ve kamunun yararına değildir. Suiistimallere açıktır. İhmaller silsilesi vardır. Fuzuli değilim ki bir şikayetname yazayım! Burada bir kara delik var! Fakat içindekiler sır değil! Her şey ayan beyan ortada! Yanlıştan dönmek erdemdir! Sayın Başkanım, nasıl Şenpiliç satın aldığı milyonluk stadyum arsasını bir telefonla Millet bahçesi için toki’ye geri iade ettiyse, sizin de dudağınızdan çıkacak bir kelimeyle vatandaş ve kamu vicdanı Hasanpaşa’da huzura kavuşacaktır! Sizden istirham ediyorum, Sapanca’nın kalan son güzelliklerine ve zenginliklerine pahası ne olursa olsun sahip çıkın. Sağlıcakla kalın!  



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sadettin Tantan"

“Stad yerinde ağırdır” (Butik Stadyum)

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!