Teleferikte Sapanca aldatıldı mı?

Son birkaç aydır Sapanca’nın ana gündem maddesi haline gelen Teleferik olayının detayları nedense bugüne dek kamuoyuyla pek paylaşılmadı. Kulaktan dolma, görsel yanıltma, renkli baskı, kimi zaman asparagas bilgilerle güncel metinlere ulaşma gereksinimlerinin önü de psikolojik olarak kesildi. Yeşil alan kalması şartıyla bağış edilen alan olması, projeye yöre halkının ısrarla karşı çıkması, bölgenin trafik yoğunluğunun çekilmez bir halde bulunması, doğa bütünlüğünün zarar görecek olması, estetik görüntünün ortadan kaybolması, gelecekte bir sürü sorunu beraberinde getirecek bir yatırım şekline dönüşmesi sebebiyle, aklıselim düşünen herkes projenin karşısında yer aldı. Tüm bunların dışında bir de olayın gözlerden kaçan, kıyametin kopacağı bir tarafı var. Finansal ve ekonomik boyutu! 

10 Eylül 2018 tarihinde Sapanca Belediyesi ile Bursa Teleferik AŞ – Teleferik Holding AŞ arasında Teleferik tesisi, Otopark ve A Tipi Mesire yerinin yapılması için 25 yıllık taşınmaz kiralama ve gelir paylaşımı sözleşmesi imzalanır. “Taşınmaz kiralama ve Gelir paylaşımı” Neden tırnak içerisine aldığımı yazımın sonları yaklaştığında anlayacaksınız. Bu sözleşme uyarınca yüklenici, Mahmudiye’de 61 dönüm ( A tipi mesire alanı) araziye dükkân, konaklama, kafe, restoran, macera parkı, otopark, mesire alanı vb. ticari işletmeleri inşa edebilecek. Yine bu sözleşme uyarınca Hasanpaşa Mahallesindeki 9.731 m²’lik yeşil alana 700 m²’lik kapalı alan ve en az 2 katlı olmak koşuluyla (tek kat 3.000 m²) zemin altına 6.000 m² kapalı otopark yapacak. Sözleşmeden anlaşılacağı gibi Hasanpaşa düzünden kafanızı yukarıya doğru kaldırıp Mahmudiye düzüne kadar gözünüzle seçebildiğiniz her şey ticari olacak. Paraya çevrilecek.

Sapanca’nın marka değerini, mevcut yıldızlı otellerin doluluk oranlarını, yeme, içme, konaklama ve günübirlik işletmelerin cirolarını, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini, TEM’den giriş çıkış yapan araç sayısını, kaymak gibi ulaşım kolaylığını düşündüğünüzde, yüklenici için ticari risk “0” sıfır. Yüklenici kendisine tahsis edilen ticari bölgenin niteliğiyle müşterisine her türlü hizmeti kendi sınırları içerisinde sunabilecek. Gün boyunca insanoğlunun tüm tüketim alışkanlıklarına cevap verilebilecek bir rant alanı oluşturulacak.  Girişinden çıkışına kadar bir tekelleşme söz konusu olacak. Bir nevi kartel. Müşteri Teleferik’le alana çıktığı için ona öngörülen ticari sınırlar içerisinde kalmak mecburiyetinde olacak. Bunun ilk belirgin etkisi de oradaki ticari işletmelerin şerefiye değerlerinin aşırı yükselmesiyle hissedilecek. Çünkü yüklenici,  ticari alanlarını kiralamak isteyenlere ‘armut piş ağzıma düş’ deyimini hatırlatacak. Fahiş rakamlar konuşulacak. Arzu ederseniz gerçekliğiyle örnekleyelim. Bugün o bölgelerde hizmet gösteren eş değer işletmelerin satış alanları içerisinden, örneğin sadece 10 m²’lik bir yer kiralamak isteseniz yıllık 50 bin TL’yi gözden çıkarmanız gerekiyor. Hani şu yol kenarlarında mantar gibi ürüyen lokumcu, balcı, şekerlemeci, nargileci işletmeler gözünüzden kaçmıyor değil mi? Peki verdikleri kiralar hakkında hiç bir fikriniz var mı? Yıllık 400 bin TL’nin üzerinde kira ödeyen işletmeler var! Sektörün boyutunu sadece dükkân kısmında hafiften anlamanıza yardımcı oldum sanırım.

Bir de resme büyük açıdan bakalım. Bunun restoranı, kafesi, bungalovu, macera parkı, piknik alanı, göleti, havuz başısı, kır düğün alanı, otoparkı, teleferiği, say say bitmez… Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser misali, çeşitlendirdikçe çeşitlendirebilirsiniz. Saatte geliş gidiş 3000 kişinin taşınması planlanıyor. Sapanca’ya tur düzenleyen yerli ve yabancı tüm tur acenteleri programlarına mini teleferik gezisini ekleyip organizasyonlarını zenginleştireceklerdir. Çünkü ciddi bir zaman kazanımları olacak. Topu topu 1,5 km’lik bir mesafede, yerden yukarı yükselip, tamamı 5 dakikalık bir gezintiyle Sapanca’nın tüm coğrafi güzelliklerini tepeden izleme fırsatı yakalayabilecekler. Doğrusu yüklenici firma yer tespiti noktasında da nokta atışı yapmış. Teleferik mesafesi bu kadar kısa olunca haliyle yüklenicinin işi daha da kolaylaşacak. Başarının sırrı, az sermaye çok kazanç. Bu arada Bursa’da Teleferik fiyatları yerli vatandaş için 38 TL, yabancı uyruklular için 57 TL. Arap yoğunluğu olunca durumu fırsata çevirmekte geç kalmamışlar. Yukarıda saatte kaç kişinin taşınmasının planlandığından bahsetmiştim. Yıl ortalamasına vurduğunuzda % 100 doluluk oranları elbette olmayabilir. Fakat konaklama tesislerine müşteri taşıyacağı için mesai saati kavramının ucu açık olacaktır. Bu durumda ayrıca müşteri odaklı bir avantaj sağlanacaktır. Yıl boyunca kaç kişinin taşınacağını az çok tahmin edebilirsiniz! Ayriyeten bir de kapalı otopark var. Turnikeyi koyacak, parayı tıkır tıkır toplayacak. Hasanpaşa düzündeki otoparktan başlayıp tekrar otoparka dönene kadarki oluşan ticari hacmi artık bütünüyle kafanızda canlandırmış olmalısınız. Para sayma makinesi lazım olabilir! 


Gelelim şimdi Sapanca Belediyesi,  dolaylı olarak Sapanca halkı sözleşmelerde belirtilen şartlara göre bu pastadan ne kadar pay alacak? Belediye yıllık 825 bin TL garanti para alacak. Aylık 70 bin TL’ye tekabül ediyor. Eğer şirket kâr ederse ‘net kâr (vergi sonrası)’ üzerinden % 20 kâr payı alacak. Şirketin kâr edip etmediğini nerden anlayacağız. Şirketin belirlediği Yeminli Mali Müşavir’den.





Yani demek oluyor ki yüklenici teleferiği inşa edeceği yerin kararını nasıl kendi verdiyse, elde edeceği kârın da kararını kendi verecek. Firma, yatırımı istediği gibi yapacak, parayı istediği gibi toplayacak, gider kalemini istediği gibi dolduracak, denetimi istediği gibi yapacak, kârı da istediği gibi belirleyecek.  Öyle bir sözleşme maddesi hazırlamışlar ki ciro değil, brüt kar değil, faaliyet kârı değil, olağan kar değil, dönem kârı değil, bilançonun en son kalemi olan net kâr. Net kârın kararını kim veriyor ‘işletmecinin yeminli mali müşaviri’. Sizce 200.000 TL sermayeli Sapanca Teleferik işletmecilik Anonim Şirketi (160.000 TL Bursa Teleferik AŞ – 40.000 TL. Teleferik Holding) her yıl 4 milyonun üzerinde kâr açıklar mı? Tamamen aile şirketi olan bu işletme yaptığı yatırımın maliyetini bilançosuna aksettirmeyecek mi? Kullanması muhtemel proje finansman kredisinin faizlerini bilançosuna koymayacak mı? Amortismanlarını, genel yönetim giderlerini, pazarlama ve reklam giderlerini, personel, tamir, bakım, onarım, teknolojik yenileme vs. giderlerini, yatırım, faaliyet, finansal vb. aklınıza gelebilecek onlarca gider kalemini bilançoda farklı göstermeyeceğini kim garanti edebilir ki?  Sözleşmede imzası bulunanlar Teleferik işletmeciliği hakkında en ufak bir seminere ve bilgilendirme toplantısına bugüne kadar katılmışlar mıdır? 36 kabin üzerinde yaptığı işlemlerle dahi yıllık kârın buhar olmasının önünde kim durabilir ki? Teleferik işletmeciliği ve ekipmanları hakkında kim ne biliyor ki? Teleferik tarafı tam bir muamma.





Yukarıda örneğini verdiğim balcı ve lokumcuların ödediği kiraları göz önünde bulundurarak,  ilgili firmanın kendi bünyesinde grup şirketleri kurarak bahsi geçen işletmeleri ucuz yollu kiralamayacağının garantisini kim verebilir? Yasal hakkı, kim ne diyebilir ki? 100 Liralık yeri 10 Liraya kiralar, 3 Lirasını da sana takdim eder. 100 Liralık yerde kendi kiracı olur, 1000 lira kazanır. Sen de 3 Lirana bakarsın. Olur biter. İşletmecinin gündelik hayatta kullandığı Porsche Marka arabasının maliyetinden tutun da, arabanın giderlerine kadar her şeyi yıllık kâr üzerinden düşürmesine kim engel olabilir ki?

Yap- İşlet- Devret mantığıyla yapılan sözleşme uyarınca, ağzımızı havaya açıp bekleyeceğiz, acaba bize bu sene kârdan pay düşer mi diye! Ah bir de düşmüşse, bak sen hele şu işe! Oh be Teleferikten şu kadar para geldi diye bir de ilgili firmaya minnettar olacağız! Ya kaybettiklerimiz, nasıl geri gelecek?

Yapılan sözleşme maddeleri incelendiğinde görülüyor ki tek taraflı bir kazanım hasıl olacaktır. Sapanca Belediyesi kâr eden tarafta olamayacaktır. Yazımın başında tırnak içine aldığım kısım vardı ya! Hatırlarsanız! Parayla ölçülmesi mümkün olmayan kaynaklarımızın ve kıymetlerimizin karşılığında cüzi bir taşınmaz kirasını biz, gelir paylaşımındaki aslan payını ilgili aile şirketi alacak. Bu sözleşmede imzası bulunanların sözleşmeyi bir kez dahi okuduklarını düşünmüyorum. Teleferik gezisi yapmış olabilirler! Şu anki meclis üyelerimizin dahi sözleşmeyi bir kez olsun incelediklerini düşünmüyorum. Sözleşme uyarınca yapılacak olan Teleferikten doğacak; ekolojik yıpranmanın, estetik bozulmanın, trafik yoğunluğunun, alan daralmasının, çevre ve gürültü kirliliğin, sinir sıkışmasının, egzoz ve kimyasal salınımının, yöre halkında oluşacak olumsuz psikolojik etkilerinin tüm cefasını Sapanca halkı, sefasını da birkaç müteşebbis sürecek! Olayın gerçeği bu.

Baştan sona her tarafı suistimale açık böyle bir sözleşmeye nasıl imza atıldı, gerçekten çok düşündürücü!

Yetkililere önerim, eğer Sapanca halkının menfaatlerini düşünüyorlarsa sözleşme kesin olarak iptal edilmelidir! Gelir paylaşımının kararını ilgili firmanın mali müşavirinin inisiyatifine bırakan bir madde kesinlikle adil değildir. Burada olması gereken Sapanca halkının menfaatlerinin sonuna kadar korunmasıdır. Bu çaptaki bir sözleşmenin gelir paylaşımına konu olan bilanço ve gelir tablosu kalemlerini, SPK lisansına sahip, UFRS (Uluslararası Finansal Raporlama Standartları) raporlama standartlarını kullanan bağımsız denetim kuruluşları belirlemelidir! Bilinmiyorsa, bilenlere sorulabilir! Muhasebenin temel kavramlarından biri, tarafsızlık ve belgelendirme kavramıdır. Muhasebenin özünde, daima alan borçludur. Para ise borçluya emanet edilmez.

Sapanca, Türkiye’nin en değerli lokasyonlarından bir tanesi. Herhangi bir yer değil! Bunun herkes farkında. Bir firma gider on firma gelir. Sapanca’nın değerinin farkında olan bir idareci masadan kalktığında kozlar her daim Belediye’nin elinde olur. Teleferik meselesi ve sözleşmesi bu haliyle Sapanca halkının menfaatine değildir! Sapanca’nın her bir karışına sevdalı olan biri olarak, kaleme aldığım yazı ve düşüncelerimi kamuoyunun takdirine bırakıyorum.  Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sadettin Tantan"

“Stad yerinde ağırdır” (Butik Stadyum)

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!