Sapancaspor kıvama geliyor!
Matem mi tutuyoruz! Neden stadı sade bir şekilde baştan aşağı süslemiyoruz. Maç
öncesi, devre arası, maç sonrası neden tribünleri renklendirmiyoruz! Ses sistemi neden kurmuyoruz! Ses
efektleriyle birlikte izleyicileri pozitif anlamda neden hareketlendirmiyoruz!
Karnaval havasını niye yansıtmıyoruz! Saha ile tribünün kaynaşmasına neden
olanak sağlamıyoruz! Tribünümüz doluyor, yeterli mi? Tabii ki değil! Seyirci
potansiyelini arttırmak için neden çalışmalar yapmıyoruz! İlçe spor
müdürlüğümüz stadımızı fevkalâde bir hale getirdi. Ufak dokunuşlarla bütünlüğü daha faydalı bir hale dönüştürmek için neden
bekliyoruz! Üstelik bünyemizde, marka değeri sınırları aşmış organizasyon
şirketleri var iken! İç saha maçlarımız festival tadında geçmeli! Büyük
Sapancaspor taraftarı bunu hak ediyor!
Sapancaspor zayıf rakibi karşısında rahat bir galibiyet aldı. Saha içi ve dışı kötü görüntülerden çabucak uzaklaşmamız, algıyı olumlu yöne devşirmemiz, Sapancaspor’un büyüklüğüne yakışır bir davranış biçimi oldu. Üst üste elde edilen galibiyetler zihinlerde ki kazanma iç güdüsünü iyice şartlandıracak. Sapancaspor takım halinde birlikte oynama, arkadaşının açığını kapama, pas alış verişi yapma, pozisyon alma gibi saha içi konularda ilerleme kat ediyor. Takım iskeletinde ki değişikliklerin meyvesini yavaş yavaş vermeye başladığına hep birlikte şahit oluyoruz. File bekçimiz topu oyuna sokuyor, önünde ki tandemi yönetiyor en önemlisi güven veriyor. Geri dörtlümüz mevcut maç kondisyonlarının üzerlerine koymaya devam ederlerse şayet, ligin çok çok üzerinde bir blok oluşturmuş olacaklar. Defansif anlamda çok güçlü bir yapı ortaya çıktı. Yerden, havadan, birebirde ve derinlemesine gelen tüm toplara ilk müdahaleyi yapabilecek bir şekillenme söz konusu. Bir nevi duvar. Beklerimiz ilk müdahalede gecikmiyor, oyuna giriyor, bindiriyor, atak sonrası yerlerine hızlı bir şekilde dönüyorlar. Arkada eksik yakalanmıyoruz. Olması gerektiği gibi. Sol bek kısmında ki Ümit Özat modeli ofansif anlayışta ne kadar verimli olacak onu zaman içerisinde göreceğiz. Bir parantez, sağ bekimiz oyun dışı agresiflikten kaçınmalı. Ufak tefek eksiklikler göze çarpsa da maç stresine vermek lazım.
Orta blok ve forvet hattımız dişe diş müsabakalar için yeterli durumda değil! Her biri yetenekli oyuncular fakat oynadıkları bölgenin gereklilikleri açısından eksiklikleri var. Devre arasında mutlak suretle bu bölgeler için takviyeler yapmalıyız. Akyazıspor maçı her ne kadar değerlendirmeye tabi tutulacak bir müsabaka olmasa da, oyun mantalitesini görme açısından bir kazanım. Top rakipteyken gard alma, oyun ciddiyeti, takım disiplini, rakip oyuncularla ve hakem triosu ile yaşanılan diyaloglar, skorun verdiği rehavetten oyundan kopma halleri, fantastik hareketler görücüye çıkar. Maksat zayıf rakibi bile yenerken toplam oyun kalitesine ivme kazandırmaktır.
Sapancaspor’un haftalar ilerledikçe istenilen düzeye yani beklenen kıvama geleceğini düşünüyorum. Mevcudu iyi okuma, yerinde tespit, doğru hamle, adaletli davranma, güven aşılayabilme, öncelikler arasında olmalı. Kalabalık bir grubu idare ediyorsanız atılan her adım mutlaka birilerinin süzgecindedir. Ekonomistlerin bir sözü vardır.’Piyasayla kavga edilmez.’ Her şey ortadayken, elde ki hamur belliyken, reçete hazırken, kapasitenin dışına çıkıp macera aramak tüm dengeleri altüst bir çuval inciri berbat eder. Hepimiz, Sapancaspor’u profesyonel lig’de görmek istiyoruz. Sağlıcakla kalın.
Sapancaspor zayıf rakibi karşısında rahat bir galibiyet aldı. Saha içi ve dışı kötü görüntülerden çabucak uzaklaşmamız, algıyı olumlu yöne devşirmemiz, Sapancaspor’un büyüklüğüne yakışır bir davranış biçimi oldu. Üst üste elde edilen galibiyetler zihinlerde ki kazanma iç güdüsünü iyice şartlandıracak. Sapancaspor takım halinde birlikte oynama, arkadaşının açığını kapama, pas alış verişi yapma, pozisyon alma gibi saha içi konularda ilerleme kat ediyor. Takım iskeletinde ki değişikliklerin meyvesini yavaş yavaş vermeye başladığına hep birlikte şahit oluyoruz. File bekçimiz topu oyuna sokuyor, önünde ki tandemi yönetiyor en önemlisi güven veriyor. Geri dörtlümüz mevcut maç kondisyonlarının üzerlerine koymaya devam ederlerse şayet, ligin çok çok üzerinde bir blok oluşturmuş olacaklar. Defansif anlamda çok güçlü bir yapı ortaya çıktı. Yerden, havadan, birebirde ve derinlemesine gelen tüm toplara ilk müdahaleyi yapabilecek bir şekillenme söz konusu. Bir nevi duvar. Beklerimiz ilk müdahalede gecikmiyor, oyuna giriyor, bindiriyor, atak sonrası yerlerine hızlı bir şekilde dönüyorlar. Arkada eksik yakalanmıyoruz. Olması gerektiği gibi. Sol bek kısmında ki Ümit Özat modeli ofansif anlayışta ne kadar verimli olacak onu zaman içerisinde göreceğiz. Bir parantez, sağ bekimiz oyun dışı agresiflikten kaçınmalı. Ufak tefek eksiklikler göze çarpsa da maç stresine vermek lazım.
Orta blok ve forvet hattımız dişe diş müsabakalar için yeterli durumda değil! Her biri yetenekli oyuncular fakat oynadıkları bölgenin gereklilikleri açısından eksiklikleri var. Devre arasında mutlak suretle bu bölgeler için takviyeler yapmalıyız. Akyazıspor maçı her ne kadar değerlendirmeye tabi tutulacak bir müsabaka olmasa da, oyun mantalitesini görme açısından bir kazanım. Top rakipteyken gard alma, oyun ciddiyeti, takım disiplini, rakip oyuncularla ve hakem triosu ile yaşanılan diyaloglar, skorun verdiği rehavetten oyundan kopma halleri, fantastik hareketler görücüye çıkar. Maksat zayıf rakibi bile yenerken toplam oyun kalitesine ivme kazandırmaktır.
Sapancaspor’un haftalar ilerledikçe istenilen düzeye yani beklenen kıvama geleceğini düşünüyorum. Mevcudu iyi okuma, yerinde tespit, doğru hamle, adaletli davranma, güven aşılayabilme, öncelikler arasında olmalı. Kalabalık bir grubu idare ediyorsanız atılan her adım mutlaka birilerinin süzgecindedir. Ekonomistlerin bir sözü vardır.’Piyasayla kavga edilmez.’ Her şey ortadayken, elde ki hamur belliyken, reçete hazırken, kapasitenin dışına çıkıp macera aramak tüm dengeleri altüst bir çuval inciri berbat eder. Hepimiz, Sapancaspor’u profesyonel lig’de görmek istiyoruz. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder