Tuvalet adabı
Tuvalet adabı, uzunca bir süredir köşeme taşımak istediğim bir konuydu. Hani
derler ya artık gırtlağa kadar geldi! Nereye
adım atsanız mutlak suretle karşınıza çıkıyor! Temizlikten ve hayadan nasibini
almamış güruhlarla aynı ortamda teneffüs ediyoruz.. Bu nasıl bir rezilliktir! Türk
insanının unuttuğu, hatırlamaya da pek özen göstermediği önemli toplumsal
özelliklerden bir tanesi. Özellikle toplumsal alanlarda. Günümüzde temizlik, insan sağlığının hayati
önem taşıyan en önemli kriterleri arasında.
Birçok hastalık bulaşıcı yollarla bünyemize sirayet etmekte.
Bağışıklılık sistemi zayıf olan bireyler bu tarz alanlarda üreyen mikropların
direkt pençesi altında. Fakat ülke insanımızın sorumsuz, aldırış etmediği,
özenmediği, umurunda dahi olmadığı, kendinden sonrasını düşünmediği, işimi
halledeyimde gideyim mantığında hareket ettiği bir sürecin içerisindeyiz. Düşünüyorum
da acaba hiçbir yerde bunun eğitimi verilmiyor mu?
Çocukluk yaşlarımızda bizlere, gerek ailemizde gerekse de okullarda bu konuyla alakalı ciddi manada bilgilendirici eğitimler verilirdi. Din kültürü ve ahlâk dersleri’nde bu konu üzerinde sıkça durulurdu. Müslüman gibi yaşamamız gerektiği sık sık hatırlatılırdı. Temizlik imandan gelir. Temizlik imanın yarısıdır. İslâm dini, temizliği imanın (kemal) şartlarından biri kılmıştır. Aslına bakıldığında günde en az beş kere abdest alarak bedenen ve ruhen sürekli temizlenme iç güdüsü halinde olmayı gerektiren bir dininde temsilcileriyiz. Ne oldu bize arkadaş! Hadesten ve necasetten taharet islamın farzları arasında değimlidir? Hayatımızın belli bir döneminde hepimiz isteyerek ya da istemeyerek umûmî tuvaletleri kullanmak zorunda kalmıyor muyuz?. Yaşantımızın büyük çoğunluğunu evimizin dışarısında geçirmiyor muyuz? Çarşıda, pazarda, camide, okulda, dershanede, kafede, restoranda, avm’de, yakıt istasyonlarında, fabrikada, işyerinde yani aklınıza gelebilecek tüm kamusal alanlarda insanlar umûmî ihtiyaçlarını giderebilmek için wc’leri kullanmıyorlar mı? Bir insan, ihtiyacını giderdikten sonra sifonu çekmekten neden aciz olur! Neden girdiği yeri temiz bırakmaktan gafil olur! Teknoloji ilerledi. Yapı firmaları gelişen teknolojiyle birlikte olabildiğince hijyen şartlarını iyileştirdiler. Otomatik değişen kapaklar. Gömme rezervuarlar. Sensörlu aparatlar. Temizlik için her şey sunuluyor fakat tek işi butona basmak olan insan bunu yapmaktan aciz durumda. Tüm bu teknolojik şartlara rağmen rastgele girdiğiniz yerde karşılaştığınız nahoş görüntüler, pis kokular, leş vari pislikler, etrafa saçılmış mikroplar, zihninize yerleşmiş virüsler, çok daha önemlisi gününüzü zehir eden o anda bozulan psikoloji.
Bazı işletmeler tuvaletleri temiz diye bangır bangır reklam yapıyorlar üstüne üslük ödül alıyorlar. Ne hale gelmişiz! Hoş onların tuvaletlerini kullananlarda aynı insanlar fakat onlar oranın temizliği için ekstrem personel çalıştırıyorlar. Aslına bakacak olursanız firma bu konuda biraz hassas ve ekstra maliyete giriyor. Çalışan personellere de bizatihi sordum, illallah etmişler. Ne yalan söyleyeyim bizde yolculuk halinde bu reklamı yapan firmanın park alanında durmak için özel çaba sarf ediyoruz! Ülkemizde ki umûmî tuvaletleri kullanmakla alakalı basın yayın organlarında hijyen konusunda dikkat edilmesi gereken tonlarca yazı okuyoruz. Bildiğiniz mikrop yuvasına giriyorsunuz. Şansınıza ne denk gelirse.
Bir yazıda aynen şöyle diyor; Mesela tuvaletteyken hiçbir şeye dokunmamaya çalışın. Ya da çok zorundaysanız bile bu en asgari seviyede olsun. Dokunmak zorunda kaldığınız musluk havlu vb. tarzı yerlere kâğıt havlu ile dokunun. Ellerinizi en az 30 saniye boyunca sıcak su ve sabun ile yıkayın bulabilirseniz dezenfektan kullanın. Ellerinizi yıkadıktan sonra her hangi bir yere dokunmayın! Hava ile bulaşan bakterileri önlemek için sifonu çekmeden önce mutlaka klozetin kapağını kapatın. Zayıf bir bağışıklık sisteminiz varsa tuvaletten kapacağınız bir mikrop bile sizi saatlerce yatağa düşürebilir. Grip mikrobundan ishale, koli basili mikrobundan menenjite kadar birçok hastalık tuvaletlerden bulaşmaktadır. Hatta yapılan bir araştırmada tuvalette bel soğukluğu mikrobunun bile var olduğunu gösterdi. Sanki savaş alanına giriyorsunuz. Birde virüs boyutu var tabi. Kampilobakter, Enterokoklar, Koli Basili, Salmonella, Şigella, Stafilokok, Streptokok ve Yersinya bakterileri bulunur; ayrıca birkaç tanesinden bahsetmek gerekirse norovirüs, rotavirüs ve hepatit A ile E gibi virüsler de yer alır. Yapılan araştırmalarda günümüzde insanların yüzde 75’ine kadarının cep telefonlarını tuvalette kullandıklarını gösteriyor. Size evinizin dışında bir tuvalet kullanımı gerçekleştirdiğinizde görünmeyen ne tür hastalıklarla karşı karşıya olduğunuzu kısaca özetledim. Çok kısa zamanda insanların şuurlanmasının mümkün olmadığını düşünürsek; o halde, Umumi bir tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi tekrar kirletmekten kaçınmak amacıyla, kapıyı açmak için dirseğinizi, ceketinizin kolunu veya bir kağıt mendili kullanın. Elinizi yıkarken, sabunlu suyla ellerinizi ve parmaklarınızı, ayrıca tırnak altlarınızı 20 ila 30 saniye ovalamanız önerilir. Elinizi yıkamayı bitirdiğinizde, ellerinizi kurularken musluğu açık bırakmanız ve sonra onu kapatmak için temiz bir kağıt havlu kullanmanız önerilir. Bir el kurulayıcı kullanıyorsanız, düğmeyi faaliyete geçirmek için dirseğinizi kullanın.
Temizlik imandandır düsturuna sımsıkı bağlanan bir toplum olabilme dileğiyle. Sağlıcakla kalın.
Çocukluk yaşlarımızda bizlere, gerek ailemizde gerekse de okullarda bu konuyla alakalı ciddi manada bilgilendirici eğitimler verilirdi. Din kültürü ve ahlâk dersleri’nde bu konu üzerinde sıkça durulurdu. Müslüman gibi yaşamamız gerektiği sık sık hatırlatılırdı. Temizlik imandan gelir. Temizlik imanın yarısıdır. İslâm dini, temizliği imanın (kemal) şartlarından biri kılmıştır. Aslına bakıldığında günde en az beş kere abdest alarak bedenen ve ruhen sürekli temizlenme iç güdüsü halinde olmayı gerektiren bir dininde temsilcileriyiz. Ne oldu bize arkadaş! Hadesten ve necasetten taharet islamın farzları arasında değimlidir? Hayatımızın belli bir döneminde hepimiz isteyerek ya da istemeyerek umûmî tuvaletleri kullanmak zorunda kalmıyor muyuz?. Yaşantımızın büyük çoğunluğunu evimizin dışarısında geçirmiyor muyuz? Çarşıda, pazarda, camide, okulda, dershanede, kafede, restoranda, avm’de, yakıt istasyonlarında, fabrikada, işyerinde yani aklınıza gelebilecek tüm kamusal alanlarda insanlar umûmî ihtiyaçlarını giderebilmek için wc’leri kullanmıyorlar mı? Bir insan, ihtiyacını giderdikten sonra sifonu çekmekten neden aciz olur! Neden girdiği yeri temiz bırakmaktan gafil olur! Teknoloji ilerledi. Yapı firmaları gelişen teknolojiyle birlikte olabildiğince hijyen şartlarını iyileştirdiler. Otomatik değişen kapaklar. Gömme rezervuarlar. Sensörlu aparatlar. Temizlik için her şey sunuluyor fakat tek işi butona basmak olan insan bunu yapmaktan aciz durumda. Tüm bu teknolojik şartlara rağmen rastgele girdiğiniz yerde karşılaştığınız nahoş görüntüler, pis kokular, leş vari pislikler, etrafa saçılmış mikroplar, zihninize yerleşmiş virüsler, çok daha önemlisi gününüzü zehir eden o anda bozulan psikoloji.
Bazı işletmeler tuvaletleri temiz diye bangır bangır reklam yapıyorlar üstüne üslük ödül alıyorlar. Ne hale gelmişiz! Hoş onların tuvaletlerini kullananlarda aynı insanlar fakat onlar oranın temizliği için ekstrem personel çalıştırıyorlar. Aslına bakacak olursanız firma bu konuda biraz hassas ve ekstra maliyete giriyor. Çalışan personellere de bizatihi sordum, illallah etmişler. Ne yalan söyleyeyim bizde yolculuk halinde bu reklamı yapan firmanın park alanında durmak için özel çaba sarf ediyoruz! Ülkemizde ki umûmî tuvaletleri kullanmakla alakalı basın yayın organlarında hijyen konusunda dikkat edilmesi gereken tonlarca yazı okuyoruz. Bildiğiniz mikrop yuvasına giriyorsunuz. Şansınıza ne denk gelirse.
Bir yazıda aynen şöyle diyor; Mesela tuvaletteyken hiçbir şeye dokunmamaya çalışın. Ya da çok zorundaysanız bile bu en asgari seviyede olsun. Dokunmak zorunda kaldığınız musluk havlu vb. tarzı yerlere kâğıt havlu ile dokunun. Ellerinizi en az 30 saniye boyunca sıcak su ve sabun ile yıkayın bulabilirseniz dezenfektan kullanın. Ellerinizi yıkadıktan sonra her hangi bir yere dokunmayın! Hava ile bulaşan bakterileri önlemek için sifonu çekmeden önce mutlaka klozetin kapağını kapatın. Zayıf bir bağışıklık sisteminiz varsa tuvaletten kapacağınız bir mikrop bile sizi saatlerce yatağa düşürebilir. Grip mikrobundan ishale, koli basili mikrobundan menenjite kadar birçok hastalık tuvaletlerden bulaşmaktadır. Hatta yapılan bir araştırmada tuvalette bel soğukluğu mikrobunun bile var olduğunu gösterdi. Sanki savaş alanına giriyorsunuz. Birde virüs boyutu var tabi. Kampilobakter, Enterokoklar, Koli Basili, Salmonella, Şigella, Stafilokok, Streptokok ve Yersinya bakterileri bulunur; ayrıca birkaç tanesinden bahsetmek gerekirse norovirüs, rotavirüs ve hepatit A ile E gibi virüsler de yer alır. Yapılan araştırmalarda günümüzde insanların yüzde 75’ine kadarının cep telefonlarını tuvalette kullandıklarını gösteriyor. Size evinizin dışında bir tuvalet kullanımı gerçekleştirdiğinizde görünmeyen ne tür hastalıklarla karşı karşıya olduğunuzu kısaca özetledim. Çok kısa zamanda insanların şuurlanmasının mümkün olmadığını düşünürsek; o halde, Umumi bir tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi tekrar kirletmekten kaçınmak amacıyla, kapıyı açmak için dirseğinizi, ceketinizin kolunu veya bir kağıt mendili kullanın. Elinizi yıkarken, sabunlu suyla ellerinizi ve parmaklarınızı, ayrıca tırnak altlarınızı 20 ila 30 saniye ovalamanız önerilir. Elinizi yıkamayı bitirdiğinizde, ellerinizi kurularken musluğu açık bırakmanız ve sonra onu kapatmak için temiz bir kağıt havlu kullanmanız önerilir. Bir el kurulayıcı kullanıyorsanız, düğmeyi faaliyete geçirmek için dirseğinizi kullanın.
Temizlik imandandır düsturuna sımsıkı bağlanan bir toplum olabilme dileğiyle. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder