Sapancaspor şahlanmalı!
“Yağız at şahlandı mı durak dinlemez” sözü kamçılıyor şimdilerde tüm
Sapancaspor’a gönül verenleri. Kongre öncesi derin bir sessizlik, tekrar ilçe
gündemine getirmede ki hünerlerimiz, hızlı fikir alışverişleri, hatır gönül
ilişkileri, isimlerin belirginleşmesi, mini zirveler, kısmi tereddütler,
toplanma süreci, usullerin teyidi, kongre kararı ve coşkulu bir kalabalık
önünde takdim edilen yeni yönetim. Sakarya ve Kocaeli basınının manşetlerine
taşınacak kadar ses getiren buluşma. Aslında biz bunu hep yapıyoruz. Zaman
zaman bir araya gelmesini becerebiliyoruz. Küllerimizden doğmayı tekrar tekrar
başarabiliyoruz. Son 3 hafta içerisinde üst üste yazdığım iki köşe yazımın
süreçleriyle birlikte tam karşılık bulmuş olması tüm fraksiyonlarıyla birlikte
aklın yolunun bir olduğunu işaret ediyor. Sapancaspor çok ciddi bir yönetim
kurulu oluşturdu. Kurumsal kimliğe yakışır şekilde adımlar atıldığına şahit
olmaktayız. Belediye, üzerinden ciddi manada yükü attı. Emin olun bende yaşanan
süreçleri sizler gibi dışarıdan sağlıklı bir gözle takip ediyorum. Oluşan
yönetim, departmanlara yapılan görevlendirmeler, teknik ekip ve oyuncu
transferleri ve diğer tüm gelişmeler herkesin gözü önünde cereyan ediyor.
Birkaç gün mevcut yönetimde yer alan kişiliğine ve kimliğine çok saygı duyduğum bir abim ne düşünüyorsun süreçlerle alakalı diye görüş almak istedi benden. Bende cevaben sen ne düşünüyorsun dedim. Sapancaspor için taşın altına elimi soktum, ben bu işten anlamam fakat ilçemiz için ne yapılması gerekiyorsa ben her zaman destek olmaya hazırım dedi. Samimiyetle gözlerimin içine bakarak sarf ettiği bu sözler karşısında, zihnimde her seferinde onun tereddütsüz yaptığı katkılar canlanıverdi. Sözünün bitmesini bekledikten sonra sizin gibi değerli ve şahsiyetli insanların burada ki fotoğraflarda yer alıyor olması bile bırak Sapancaspor’u ilçemizin prestijini arttıyor diye sözlerime noktayı koydum. Karşılıksız sevgiyle, candan destek olanlarla her platformda yola çıkılır ve yolun sonuna kadar gidilir. Bu yönetimin içerisinde yakından tanıdığım ve kendilerine ciddi manada saygı duyduğum büyüklerim var. Kulüp başkanımıza burada önemli bir sorumluluk düşüyor. Koşullar ve şartlar ne olursa olsun yönetim içerisinde yaşanılan görüş ayrılıkları bulunduğu yerde son bulsun. Kol kırılsın yel içinde kalsın. Sezon sonuna dek bu politikadan taviz verilmesin. Kısacası tüm köşeler kontrol altında tutulsun. Geçmişte bunun acı tecrübelerini yaşadık.
Profesyonel lig’den düştüğümüz senede buna benzer hatta tıpa tıp bir yönetim kurulu vardı. Şaşalı. Sükseli. Magazinsel. İsminden söz ettiren. Birinci amatöre düştüğümüzde de keza öyle. Bu nedenle algıyı dışarıya güçlü vermekte hem fikirim fakat içeride son derece itidalli olmak gerektiğinde ısrarcıyım. Bu konunun daha fazla üzerinde durmayacağım. Bu şanlı kulübün yıldız takımından başlayıp, kulübün idaresini ele alacak mevkiye kadar aralık vermeden hizmet etmiş biri olarak edinmiş olduğum engin tecrübeler karşısında ne söylemek istediğim çok iyi bir şekilde anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Tabii ki bizde devam eden sezon içerisinde her zaman olduğu gibi kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda ilmi siyaset yapmaya devam edeceğiz. Hepimizin ortak noktası Sapancaspor! Önceliğimiz kararlı yönetim şekli. Skorlar ve neticeler ardından patır patır gelecektir. Ortaya duruş koyan bir yönetim, güçlü taraftar, stadyum ve akustik, basın gücü, bir ve beraber olmuş ilçe dinamikleri. Bu sinerji sahaya ve sahada mücadele veren takıma birebir yansır. Tüm etmenler kontrollü bir şekilde zincirin halkasına dönüştüğünde süper amatör küme oldukça hafif gelir. Süper Amatör! Her maç karnaval havasında geçer.
Yazımı sonlandırmadan önce gündemi oldukça meşgul eden bir konu üzerinde ki fikrimi söylemek istiyorum. Teknik ekip konusu! Herkes ne söyleyecek diye merak ediyor. Ben zikrimi 4 yıl öncede bu satırlardan kaleme almıştım. Dedikoduyu sevmem, kimsenin arkasından konuşacak kadar ne sevaba ne de hakka sahip değilim. Öyle bir tarzımda yok. Söylemek istediğimi şahısları hedef almadan kaynaklarıyla birlikte yazıya dökerim. Eğer bir dost meclisinde konu ile ilgili bir görüş bildirdiysem 4 yıl önce yazdığım satırlardan ne bir eksik ne de bir fazladır. Söz uçar, yazı kalır. Kimse ile şahsi bir sorunum asla yok, olamazda. Kulübe yapılmış hatanın cezasız kalmaması gerektiğini savunmuştum. Bakın o günkü icracı yönetim kurulundan bugün kimse yok fakat kulüp hala ayakta. İkili ilişkilerin düzelmiş olması kurumlara verilmiş zararları telafi etmez. Tüzel kişilikler doğru yönetildiği sürece asırlar boyu yaşayabilir. Bizler bulunduğumuz makamlara değer katabilmeliyiz. Ahmet, Mehmet, Ali, Veli gelir geçer. Duruş gösterilebilmeli ki, o makam ve mevkilere her önüne gelen talip olma özgüvenine sahip olmasın! İfade şeklimi akli selim düşünen herkes rahatlıkla kavrayabilir. Bu 4 yıllık zaman dilimi içerisinde yapılan hatanın bedelinin misliyle ödendiği ifade ediliyor. Oluşturulmuş 35 kişilik yönetimde bunu teyit ediyor ve altına imza atıyor. O halde bu saat itibariyle bu konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Kendi insanımıza gerektiğinde sahip çıkmak için kimsenin telkinine ihtiyaç duymayız. Bu bizim asli görevimizdir. Sezon boyunca bir bütün halinde yol kat etmeyi ümit ediyor ve arzuluyorum.
Sapancaspor ağacı, kökünden gövdesine, dalından yaprağına kadar hepimiz için değerlidir. Meyveleri toplamanın zamanı gelmiştir. Şahlanma vaktidir! Sapancasporumuza yeni sezonda başarılar diliyor, şampiyonluğa giden yolda herkesi aynı çatı altında görmeyi temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın.
Birkaç gün mevcut yönetimde yer alan kişiliğine ve kimliğine çok saygı duyduğum bir abim ne düşünüyorsun süreçlerle alakalı diye görüş almak istedi benden. Bende cevaben sen ne düşünüyorsun dedim. Sapancaspor için taşın altına elimi soktum, ben bu işten anlamam fakat ilçemiz için ne yapılması gerekiyorsa ben her zaman destek olmaya hazırım dedi. Samimiyetle gözlerimin içine bakarak sarf ettiği bu sözler karşısında, zihnimde her seferinde onun tereddütsüz yaptığı katkılar canlanıverdi. Sözünün bitmesini bekledikten sonra sizin gibi değerli ve şahsiyetli insanların burada ki fotoğraflarda yer alıyor olması bile bırak Sapancaspor’u ilçemizin prestijini arttıyor diye sözlerime noktayı koydum. Karşılıksız sevgiyle, candan destek olanlarla her platformda yola çıkılır ve yolun sonuna kadar gidilir. Bu yönetimin içerisinde yakından tanıdığım ve kendilerine ciddi manada saygı duyduğum büyüklerim var. Kulüp başkanımıza burada önemli bir sorumluluk düşüyor. Koşullar ve şartlar ne olursa olsun yönetim içerisinde yaşanılan görüş ayrılıkları bulunduğu yerde son bulsun. Kol kırılsın yel içinde kalsın. Sezon sonuna dek bu politikadan taviz verilmesin. Kısacası tüm köşeler kontrol altında tutulsun. Geçmişte bunun acı tecrübelerini yaşadık.
Profesyonel lig’den düştüğümüz senede buna benzer hatta tıpa tıp bir yönetim kurulu vardı. Şaşalı. Sükseli. Magazinsel. İsminden söz ettiren. Birinci amatöre düştüğümüzde de keza öyle. Bu nedenle algıyı dışarıya güçlü vermekte hem fikirim fakat içeride son derece itidalli olmak gerektiğinde ısrarcıyım. Bu konunun daha fazla üzerinde durmayacağım. Bu şanlı kulübün yıldız takımından başlayıp, kulübün idaresini ele alacak mevkiye kadar aralık vermeden hizmet etmiş biri olarak edinmiş olduğum engin tecrübeler karşısında ne söylemek istediğim çok iyi bir şekilde anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Tabii ki bizde devam eden sezon içerisinde her zaman olduğu gibi kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda ilmi siyaset yapmaya devam edeceğiz. Hepimizin ortak noktası Sapancaspor! Önceliğimiz kararlı yönetim şekli. Skorlar ve neticeler ardından patır patır gelecektir. Ortaya duruş koyan bir yönetim, güçlü taraftar, stadyum ve akustik, basın gücü, bir ve beraber olmuş ilçe dinamikleri. Bu sinerji sahaya ve sahada mücadele veren takıma birebir yansır. Tüm etmenler kontrollü bir şekilde zincirin halkasına dönüştüğünde süper amatör küme oldukça hafif gelir. Süper Amatör! Her maç karnaval havasında geçer.
Yazımı sonlandırmadan önce gündemi oldukça meşgul eden bir konu üzerinde ki fikrimi söylemek istiyorum. Teknik ekip konusu! Herkes ne söyleyecek diye merak ediyor. Ben zikrimi 4 yıl öncede bu satırlardan kaleme almıştım. Dedikoduyu sevmem, kimsenin arkasından konuşacak kadar ne sevaba ne de hakka sahip değilim. Öyle bir tarzımda yok. Söylemek istediğimi şahısları hedef almadan kaynaklarıyla birlikte yazıya dökerim. Eğer bir dost meclisinde konu ile ilgili bir görüş bildirdiysem 4 yıl önce yazdığım satırlardan ne bir eksik ne de bir fazladır. Söz uçar, yazı kalır. Kimse ile şahsi bir sorunum asla yok, olamazda. Kulübe yapılmış hatanın cezasız kalmaması gerektiğini savunmuştum. Bakın o günkü icracı yönetim kurulundan bugün kimse yok fakat kulüp hala ayakta. İkili ilişkilerin düzelmiş olması kurumlara verilmiş zararları telafi etmez. Tüzel kişilikler doğru yönetildiği sürece asırlar boyu yaşayabilir. Bizler bulunduğumuz makamlara değer katabilmeliyiz. Ahmet, Mehmet, Ali, Veli gelir geçer. Duruş gösterilebilmeli ki, o makam ve mevkilere her önüne gelen talip olma özgüvenine sahip olmasın! İfade şeklimi akli selim düşünen herkes rahatlıkla kavrayabilir. Bu 4 yıllık zaman dilimi içerisinde yapılan hatanın bedelinin misliyle ödendiği ifade ediliyor. Oluşturulmuş 35 kişilik yönetimde bunu teyit ediyor ve altına imza atıyor. O halde bu saat itibariyle bu konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Kendi insanımıza gerektiğinde sahip çıkmak için kimsenin telkinine ihtiyaç duymayız. Bu bizim asli görevimizdir. Sezon boyunca bir bütün halinde yol kat etmeyi ümit ediyor ve arzuluyorum.
Sapancaspor ağacı, kökünden gövdesine, dalından yaprağına kadar hepimiz için değerlidir. Meyveleri toplamanın zamanı gelmiştir. Şahlanma vaktidir! Sapancasporumuza yeni sezonda başarılar diliyor, şampiyonluğa giden yolda herkesi aynı çatı altında görmeyi temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder