Sandıklar kapalı kutu
Türkiye 2 gün sonra yerel seçimler için sandığa gidiyor. Değişen yönetim
sisteminin ilk yerel seçimi olması sebebiyle diğer seçimlere nazaran farklı bir
seçim süreci yaşandığını söyleyebiliriz. Seçmen kitlesinin çok da alışkın
olmadığı bir oy pusulası var ortada. İttifakların seçime çok kısa bir zaman
kala yürürlüğe sokulmuş olması kararsız seçmen sayısında ciddi bir artışa neden
oldu. Seçmen gözünde ciddi bir aday belirsizliği hakim. Özellikle küçük
ilçelerde yerel unsurlar oldukça önem arz ediyor. Eş, dost, akraba, sülale,
komşuluk, arkadaşlık, tanışıklık, kız alıp verme, selamlaşmak, iş görme,
tanınırlık, kabul görme, popüler olma, her dönemin potansiyeli olabilme,
ideoloji, partidaşlık gibi etkenler yerel seçim politikalarını genel
seçimlerden farklı kılar. Zaten çok fazla değişken var iken bir de bu dönem
ittifaklar devreye girdi. Vatandaşın kafası iyice karıştı.
Bakıyorsunuz birkaç parti aynı seçim bölgesinin bir tarafında bir aday etrafında toplanabilirken, diğer tarafında birbirlerine karşı yarışabiliyorlar. Aynı yerde toplandıklarında genel siyaseti aranjman yaparlarken, üç beş kilometre ötede ayrı ayrı aday çıkardıkları yerlerde kürsülerden birbirlerine karşı ateş püskürebiliyorlar. Her seçim bölgesinin kendine has bir karakteristik yapısının olması anketörlerin de elini kolunu bağlıyor. Gündem öylesine hızlı değişiyor ki! Kararlar öylesine hızlı alınıyor ki! Tavanda birliğin sağlandığı düşünüldüğü yerlerde tabanda karşılık bulmadığı görülebiliyor. Partisinin ilk gelecek seçimde başkan adayı olabileceğini düşünüp yıllarca dağ, bayır, yağmur, çamur demeden çalışanların ittifaklar neticesinde taca çıkmış olmaları tabanda derin çatlakların oluşmasına neden olabiliyor. Geçmişte seçim meydanlarında liderlerin birbirlerine karşı bulunmuş olduğu o ağır ithamlar, bugün seçmenlerin süzgecinden geçmekte zorluk çekiyor. Tepede yaşanan bir barışıp bir darılma mizansenleri zemindeki birlikteliğin en büyük engeli konumunda. Durum öylesine bir hal aldı ki seçim bölgesinde girdiği seçimi karşı tarafların bölünmüşlüğünden ötürü çok rahat alan adaylar, bugün özellikle muhalif cephede yaşanan ittifakların getirmiş olduğu sinerjiden seçimi kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldılar. Muhalefet adaylarının esamesinin okunmadığı yerlerde bugün muhalefetin çıkartacağı sıradan ceket bile potansiyel duruma geldi. Çok karmaşık bir sistem. Nerde kime neyin yarar ya da zarar getireceğini emin olun kestirmek çok zor. Arafta kalan seçmenin yapacağı hamleyi tahmin edebilmek de bir sınav sorusu. Bahis şirketleri durumdan istifade etmekte geri kalmamışlar ve adaylara bahis oranları belirlemişler. Geldiğimiz nokta!
Başarılı olduğu düşünülen belediye başkanlarının bile sistemin getireceği azizlikten koltuklarını kaybettiklerini görebileceğiz. Bu dönem gerçekten sandıklar kapalı kutu. Sürprizler kimseyi şaşırtmasın. Örneğin bazı ilçelerde tabanda karşılığı olup da ittifaktan nasibini alan parti yöneticileri başka bir amblem altında bugün seçim mitingleri düzenleyebiliyor. Daha da ilginci o amblemin altına dava yoldaşlığı yaptığı tabanı taşıyabilirken, kararsız seçmenin de gelmesini sağlayabiliyorlar. Dengeleri birdenbire kutuplu hale getirebiliyorlar. Bu dönem seçim tabloları da karışık okunacak. Belediye başkanıyla belediye meclislerinin aldığı oy birbirinden çok farklı olacak.
Aday fark etmeksizin partisine gönül bağıyla bağlı olanların dahi bugün seçim propagandalarından uzak durduklarını, aday empozelerinden kaçındıklarını, çekimser kaldıklarını, dayatmalar karşısında sorgulama pozisyonuna geçtiklerini gözlemleyebiliyoruz. Özellikle yerel seçimlerde eğer vatandaş şehrine karşı ilgiliyse bir de inandığı adayın yanında yer almışsa vicdanen kendi üzerinden sorumluluğu atmış sayıyor.
Siz siz olun reyinizi kullanmadan önce kimseyi üzmeyin, kalbini kırmayın, tarafınızı belli edin, bir oraya bir buraya mavi boncuk göstermeyin! Bugün dibinizde mücadele vermiş olduğunuz adayın yarın karşınızda rakip partinin adayı olabileceğini unutmayın! Sert söylemlerden ve kinayeli sözlerden uzak durun!
Sandıklar açılacak herkes yine işine gücüne bakacak!
Şehirlerin anahtarları 5 yıllığına seçtiğiniz yöneticilere teslim edilecek! 5 yıl boyunca şehrinizde olması muhtemel tüm gelişmelere seçilen başkanın yön vereceğini aklınızdan çıkarmayın! Özellikle büyükşehir yasasından sonra büyükşehir belediyelerinin daha aktif hale geldiğini ve muslukların vanasının oradan açılıp kapandığını unutmayalım! İlçenize hizmeti en kaliteli şekliyle çevresel faktörleri de düşünerek hangi adayın getirebileceğini iyi etüt edin! Dinamikleri kimin harekete geçirebileceğini, vizyonu kimin ortaya koyabileceğini, tüm bunları yapabilecek misyona kimin sahip olabildiğini iyi analiz edelim! Kimin devletin çıkarlarını koruyabileceğini, yetimin hakkını savunabileceğini, koltuğun hakkını verebileceğini, ilçesini muasır medeniyetler seviyesine çıkarabileceğini bir kez daha düşünün! Kafanızı yastığa rahatça koyduğunuzda her şey geride kalmış demektir. Bu vatan ve topraklar hepimizin! Bir olalım, birlik olalım, kardeş olalım! Sağlıcakla kalın.
Bakıyorsunuz birkaç parti aynı seçim bölgesinin bir tarafında bir aday etrafında toplanabilirken, diğer tarafında birbirlerine karşı yarışabiliyorlar. Aynı yerde toplandıklarında genel siyaseti aranjman yaparlarken, üç beş kilometre ötede ayrı ayrı aday çıkardıkları yerlerde kürsülerden birbirlerine karşı ateş püskürebiliyorlar. Her seçim bölgesinin kendine has bir karakteristik yapısının olması anketörlerin de elini kolunu bağlıyor. Gündem öylesine hızlı değişiyor ki! Kararlar öylesine hızlı alınıyor ki! Tavanda birliğin sağlandığı düşünüldüğü yerlerde tabanda karşılık bulmadığı görülebiliyor. Partisinin ilk gelecek seçimde başkan adayı olabileceğini düşünüp yıllarca dağ, bayır, yağmur, çamur demeden çalışanların ittifaklar neticesinde taca çıkmış olmaları tabanda derin çatlakların oluşmasına neden olabiliyor. Geçmişte seçim meydanlarında liderlerin birbirlerine karşı bulunmuş olduğu o ağır ithamlar, bugün seçmenlerin süzgecinden geçmekte zorluk çekiyor. Tepede yaşanan bir barışıp bir darılma mizansenleri zemindeki birlikteliğin en büyük engeli konumunda. Durum öylesine bir hal aldı ki seçim bölgesinde girdiği seçimi karşı tarafların bölünmüşlüğünden ötürü çok rahat alan adaylar, bugün özellikle muhalif cephede yaşanan ittifakların getirmiş olduğu sinerjiden seçimi kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldılar. Muhalefet adaylarının esamesinin okunmadığı yerlerde bugün muhalefetin çıkartacağı sıradan ceket bile potansiyel duruma geldi. Çok karmaşık bir sistem. Nerde kime neyin yarar ya da zarar getireceğini emin olun kestirmek çok zor. Arafta kalan seçmenin yapacağı hamleyi tahmin edebilmek de bir sınav sorusu. Bahis şirketleri durumdan istifade etmekte geri kalmamışlar ve adaylara bahis oranları belirlemişler. Geldiğimiz nokta!
Başarılı olduğu düşünülen belediye başkanlarının bile sistemin getireceği azizlikten koltuklarını kaybettiklerini görebileceğiz. Bu dönem gerçekten sandıklar kapalı kutu. Sürprizler kimseyi şaşırtmasın. Örneğin bazı ilçelerde tabanda karşılığı olup da ittifaktan nasibini alan parti yöneticileri başka bir amblem altında bugün seçim mitingleri düzenleyebiliyor. Daha da ilginci o amblemin altına dava yoldaşlığı yaptığı tabanı taşıyabilirken, kararsız seçmenin de gelmesini sağlayabiliyorlar. Dengeleri birdenbire kutuplu hale getirebiliyorlar. Bu dönem seçim tabloları da karışık okunacak. Belediye başkanıyla belediye meclislerinin aldığı oy birbirinden çok farklı olacak.
Aday fark etmeksizin partisine gönül bağıyla bağlı olanların dahi bugün seçim propagandalarından uzak durduklarını, aday empozelerinden kaçındıklarını, çekimser kaldıklarını, dayatmalar karşısında sorgulama pozisyonuna geçtiklerini gözlemleyebiliyoruz. Özellikle yerel seçimlerde eğer vatandaş şehrine karşı ilgiliyse bir de inandığı adayın yanında yer almışsa vicdanen kendi üzerinden sorumluluğu atmış sayıyor.
Siz siz olun reyinizi kullanmadan önce kimseyi üzmeyin, kalbini kırmayın, tarafınızı belli edin, bir oraya bir buraya mavi boncuk göstermeyin! Bugün dibinizde mücadele vermiş olduğunuz adayın yarın karşınızda rakip partinin adayı olabileceğini unutmayın! Sert söylemlerden ve kinayeli sözlerden uzak durun!
Sandıklar açılacak herkes yine işine gücüne bakacak!
Şehirlerin anahtarları 5 yıllığına seçtiğiniz yöneticilere teslim edilecek! 5 yıl boyunca şehrinizde olması muhtemel tüm gelişmelere seçilen başkanın yön vereceğini aklınızdan çıkarmayın! Özellikle büyükşehir yasasından sonra büyükşehir belediyelerinin daha aktif hale geldiğini ve muslukların vanasının oradan açılıp kapandığını unutmayalım! İlçenize hizmeti en kaliteli şekliyle çevresel faktörleri de düşünerek hangi adayın getirebileceğini iyi etüt edin! Dinamikleri kimin harekete geçirebileceğini, vizyonu kimin ortaya koyabileceğini, tüm bunları yapabilecek misyona kimin sahip olabildiğini iyi analiz edelim! Kimin devletin çıkarlarını koruyabileceğini, yetimin hakkını savunabileceğini, koltuğun hakkını verebileceğini, ilçesini muasır medeniyetler seviyesine çıkarabileceğini bir kez daha düşünün! Kafanızı yastığa rahatça koyduğunuzda her şey geride kalmış demektir. Bu vatan ve topraklar hepimizin! Bir olalım, birlik olalım, kardeş olalım! Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder