"Kafeler Sokağı"
Kahvehane kültürünün çok yaygın olduğu bir ilçe Sapanca.
Geçmişten gelen adıyla Kıraathane. Kurulum
sermayesinin düşük, kar marjının yüksek olması ilçede ticaret yapma hevesinde
olanların ilk tercihi konumuna getirmekte bu mesleği. Talep de bir hayli fazla. İlçenin her noktasında irili ufaklı bir çay
ocağı görmeniz mümkün. Halk olarak ayaküstü sohbetleri bir çayla süslendirmeyi de
seviyoruz haliyle. Her şeyden öte ekonomik ve en kolay sosyalleşilebilen
alanlar olarak nitelendirsek herhalde yanılmış olmayız. Cebinde çay paran varsa
o gün zenginsin deyimi dillerimize pelesenk olmamış mıdır? Mutlaka her insan
ömründe bir kez dahi olsa bu sözü dillendirmemiş midir? Gençliğinde,
olgunluğunda, çalışma hayatında, yaşlılığında. Ramazan gecelerinin sıcak çaylar
eşliğinde geçen tabure sohbetlerini yıl boyunca arzulamaz mıyız? Her birimiz bu
büyülü sıvının açık havada içilmesinden son derece keyif almaz mıyız? Yorucu
bir günün sonunda tavşankanı esprilerle güne dair tüm olumsuz düşünceleri
beynimizden kovuşturmaz mıyız? İnce
belli bardağın üzerinden taşıp da atmosfere doğru yayılan buhardan sızan o taze
çayın aroma kokusu burnumuzda tütmez mi? Muhabbetleri daha da koyulaştırmak
için yüksek bir sesle seslenmez miyiz, “masayı çaylayalım”. Bu yolla farkında
olmadan toplum olarak toplu şekilde psikiyatrik dalda rehabilite edilmez miyiz?
Toplum bir nevi kendi kendinin psikoloğu olmaz mı?
Kıraathane ismi değişen dünya düzeniyle kahvehane ismiyle anıldı yıllar yılı. Batı medeniyetinin etkisi ve popüler kültürün getirdiği akımla kahvehaneler ağırdan ağıra kafe ismiyle anılmaya başlandı. Aslına baktığınızda sadece değişen isimler, şekiller ve yapılar oluyor. Nitelikte ve temelde değişen hiçbir şey yok. Hizmet aynı hizmet, çay aynı çay, sandalye aynı sandalye. Sapanca’da müteşebbis olarak bu sektöre duyulan ilgi malumunuz. İlçemizdeki kıraathane, kahvehane, çay ocağı, lokal ve kafe sayısı yüzlerle ifade edilmektedir. Bu kadar yoğun talebe cevap vermekte güçlük çekmeyen bu sektöre acaba belli bir düzen ve standart getirilmiş midir? Denetleme ve kontrol mekanizması çalıştırılabilmekte midir? Disipline edilebilmiş midir? Tüm bu sorular cevap beklerken hizmet sektörüyle ekonomisini ayakta tutmaya çalışan bir ilçenin kendisini bir özeleştiriden geçirmesi gerekmez mi? Özellikle ilçemizin tüm ticari arterlerinde yer alan buluşma mekanlarını zihinsel ve yapısal olarak revize etmeliyiz. Sapanca, Kırkpınar, Kurtköy.
Çarşı merkezlerinin içerisinde alışveriş yapmak için dolaşan hanımların, işletmelerin yollara taşmış masalarının getirmiş olduğu düzensizlikten ötürü içsel tedirginliği gözlerden kaçmıyor. Bu konuda oldukça şikayet aldım. Toplumsal yaşama etkileri kaçımsanmayacak derecede fazla olan bu ticarethaneleri bitirmemek hem de insanların tedirgin olmadan rahat alışveriş yapmalarını sağlayabilmeleri adına projeler geliştirmeliyiz. İnsan hareketliliğin gözlemlendiği alanlar değil de gerçek hüviyetine uygun ortamların sağlandığı mekanlar haline dönüştürülebilmeliyiz. Fikren ve zihnen buna ivedilikle ihtiyacımız var. Öncelikle mevcut işletmelerimizi iyileştirmeliyiz. Akabinde yeni bir süreci başlatmalıyız.
Başlayan yeni süreç geçmişten gelenlerinde dönüşümüne ön ayak olacaktır. Değişime ayak uyduramamak varlığın kaybedilmesiyle eşdeğerdir. Sapanca Belediyesi bu konuda öncülük etmelidir. Sapanca’da “Kafeler Sokağı” projesini hayata geçirmelidir. Bunun için yeterli alanlar mevcut. Osmanlı motifleri ile bezenen mimari yapıyla bütünleşmiş begonit taşların süslediği ara sokaklar, sokakların içerisini hoş hale getiren cilalı parlak masa ve sandalyelerin dizaynı, gaz lambaları ile teknolojiyi birleştiren eksantrik bir loş aydınlatma,15 m² den oluşan önü ve arkası farklı bir işletmeye hitap edecek şekilde düzenlenmiş tasarımlar, ahşap kokusunun ve estetiğinin sergilendiği yapılarla sektörün ve hizmet kalitesinin çıtası hızlıca yükseltilebilir. Bu tarz bir proje ilçeye olan ilgiyi kat ve kat arttıracaktır. Süreç bu şekilde ilerlerken meclis kararı alarak Kahvehaneler Sokağı haricinde işletmelere zemin kat işletme ruhsatı verilmesini yasaklayan bir karar çıkartılarak tüm sektör kontrol altında tutulabilir. Sapanca merkezinde ve Kumbaz mevkiinde bahsettiğim projeyi hayata geçirebilecek alanlar mevcut. Değişim, dönüşüm, yeni çehre vizyonuyla elimizdeki değerleri atıllıktan kurtarabilir, zenginleştirerek toplumun hizmetine sunabiliriz. Proje geliştirmek için önce fikir üretmek gerekir. Üreten bir toplum olabilme dileğiyle. Sağlıcakla kalın.
Kıraathane ismi değişen dünya düzeniyle kahvehane ismiyle anıldı yıllar yılı. Batı medeniyetinin etkisi ve popüler kültürün getirdiği akımla kahvehaneler ağırdan ağıra kafe ismiyle anılmaya başlandı. Aslına baktığınızda sadece değişen isimler, şekiller ve yapılar oluyor. Nitelikte ve temelde değişen hiçbir şey yok. Hizmet aynı hizmet, çay aynı çay, sandalye aynı sandalye. Sapanca’da müteşebbis olarak bu sektöre duyulan ilgi malumunuz. İlçemizdeki kıraathane, kahvehane, çay ocağı, lokal ve kafe sayısı yüzlerle ifade edilmektedir. Bu kadar yoğun talebe cevap vermekte güçlük çekmeyen bu sektöre acaba belli bir düzen ve standart getirilmiş midir? Denetleme ve kontrol mekanizması çalıştırılabilmekte midir? Disipline edilebilmiş midir? Tüm bu sorular cevap beklerken hizmet sektörüyle ekonomisini ayakta tutmaya çalışan bir ilçenin kendisini bir özeleştiriden geçirmesi gerekmez mi? Özellikle ilçemizin tüm ticari arterlerinde yer alan buluşma mekanlarını zihinsel ve yapısal olarak revize etmeliyiz. Sapanca, Kırkpınar, Kurtköy.
Çarşı merkezlerinin içerisinde alışveriş yapmak için dolaşan hanımların, işletmelerin yollara taşmış masalarının getirmiş olduğu düzensizlikten ötürü içsel tedirginliği gözlerden kaçmıyor. Bu konuda oldukça şikayet aldım. Toplumsal yaşama etkileri kaçımsanmayacak derecede fazla olan bu ticarethaneleri bitirmemek hem de insanların tedirgin olmadan rahat alışveriş yapmalarını sağlayabilmeleri adına projeler geliştirmeliyiz. İnsan hareketliliğin gözlemlendiği alanlar değil de gerçek hüviyetine uygun ortamların sağlandığı mekanlar haline dönüştürülebilmeliyiz. Fikren ve zihnen buna ivedilikle ihtiyacımız var. Öncelikle mevcut işletmelerimizi iyileştirmeliyiz. Akabinde yeni bir süreci başlatmalıyız.
Başlayan yeni süreç geçmişten gelenlerinde dönüşümüne ön ayak olacaktır. Değişime ayak uyduramamak varlığın kaybedilmesiyle eşdeğerdir. Sapanca Belediyesi bu konuda öncülük etmelidir. Sapanca’da “Kafeler Sokağı” projesini hayata geçirmelidir. Bunun için yeterli alanlar mevcut. Osmanlı motifleri ile bezenen mimari yapıyla bütünleşmiş begonit taşların süslediği ara sokaklar, sokakların içerisini hoş hale getiren cilalı parlak masa ve sandalyelerin dizaynı, gaz lambaları ile teknolojiyi birleştiren eksantrik bir loş aydınlatma,15 m² den oluşan önü ve arkası farklı bir işletmeye hitap edecek şekilde düzenlenmiş tasarımlar, ahşap kokusunun ve estetiğinin sergilendiği yapılarla sektörün ve hizmet kalitesinin çıtası hızlıca yükseltilebilir. Bu tarz bir proje ilçeye olan ilgiyi kat ve kat arttıracaktır. Süreç bu şekilde ilerlerken meclis kararı alarak Kahvehaneler Sokağı haricinde işletmelere zemin kat işletme ruhsatı verilmesini yasaklayan bir karar çıkartılarak tüm sektör kontrol altında tutulabilir. Sapanca merkezinde ve Kumbaz mevkiinde bahsettiğim projeyi hayata geçirebilecek alanlar mevcut. Değişim, dönüşüm, yeni çehre vizyonuyla elimizdeki değerleri atıllıktan kurtarabilir, zenginleştirerek toplumun hizmetine sunabiliriz. Proje geliştirmek için önce fikir üretmek gerekir. Üreten bir toplum olabilme dileğiyle. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder