Kırkpınar Bağdat Caddesi
Yaklaşık 3 km’lik bir alan. Her ne kadar bizler zihinlerimizde Bağdat
Caddesi’ni kafelerin bulunduğu bölgeyle sınırlandırmış olsak da Federal Mogul Sapanca
Piston fabrikasından başlayıp, Takva Mescidi’nde son bulan bir güzergahtır. Bir
bölgeyi, alanı, çehreyi, bölümü markalaştırmak gibi bir çaba içerisine
girerseniz sınırlar çizilmesi en makbul olan yoldur. Markalaşma bütünüyle kabul
gördükten sonra sınırlar yavaş yavaş gerçek hüviyetine doğru büyümeye başlayacaktır.
Kuşkusuz Sapanca’nın gerek ticari gerekse de sosyal yaşam açısından en değerli
ve en nitelikli lokasyonu. Geniş cadde, güvenli yürüyüş alanları, geriye
çekilmiş yapılar, dekoratif duvarlar, yetişmiş ağaçlar, duvarların önünde büyük
çaplı yeşil alanlar, parklar ve oturaklar, iki katlı şirin evler, ticari
alanlar ve kafeler.
Şehirleşme konusunda ihtisas sahibi olan kim varsa hepsi bu bölgeyi tek kelime ile mükemmellikle adlandırıyor. Caddeye girdiğinizde birden kendinizi çok farklı bir coğrafyada hissetmeniz için birçok neden var. Bölge sakinlerinin ekonomik yeterliliklerinin ülke standartlarının üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Sitelerdeki yaşam kalitesinin Avrupa normlarını yakalayacak seviyede olduğunu belirtebiliriz. Doksanlı yıllarda yapılan yapıların doğayla iç içe olması planlanmış, akabinde de uygulamaya konulmuş. Bölgeye dışarıdan yerleşen kişiler ise bu düzene ayak uydurmayı kendilerine vazife edinmişler. Son dönemlerde Sapanca’ya akın eden körfez ülke vatandaşlarının yerleşim açısından yoğunluğu bu bölgede oldukça düşük seviyede kalmış vaziyette.
Gelelim son dönemlerde kent estetiğinde yapılan değişikliklere, ticari alanların ve sosyal dokunun başladığı sınırlara. Işıklardan Kırkpınar’a döndünüz. Futbol sahasını ve alabildiğine geniş yeşil alanları sırtınızda bıraktınız. Hafif kıvrımlı virajdan 1,5 kilometre uzunluktaki Bağdat Caddesi’ne döndünüz. Cadde’ye girmenizle birlikte inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Yola sarkmış beton duvarlar sizi karşılıyor. Resmi imar planı diğer yapılar için geçerli değil mi? Caddenin kimliğine tamamen aykırı! Çirkin ve bedbaht. İki tane ulusal marketin çöp kutuları ayan beyan yolun üzerinde. Tam tamına göz hizanızda. Boy boy karton arabaları. Zannedersiniz ki matbaacılar sitesine girdiniz. Sağınıza solunuza bakmaya fırsat kalmadan asfaltta oluşan çukurlar sizi şöyle bir kendinize getiriyor. Delik deşik. Gece ilerliyorsanız karanlık mahzen. Bakın yetersiz aydınlatma demiyorum. İnsanların yürüyüş yaptığı, kafe ve restoranlara akın akın geldiği, huzur bulduğu, güven içerisinde zaman geçirmek istediği alanlarda maalesef bir aydınlatma planlaması ve çalışması yok. Daha da kötüsü insanların spor yaptığı alanların zeminine Belediye tarafından asfalt atılmış olması. Yürüyüş yapılan zemin ne yazık ki asfalt! Baldırlarınızın ve kaslarınızın sertleşmesi için en ideal ortam. Arasanız bu kadar itinalısını bulamazsınız. Doğanın göbeğinde bir de vücudunuza böyle zarar verebiliyorsunuz. Kırmızı asfalt boyasından hiç bahsetmiyorum! Şaka gibi. Yazın inanılmaz derecede araç park sorunu. Yıllardır yaşanıyor. Bugün itibariyle halen bir önlem çalışması yok. Kimin umurunda? Bölgenin kış aylarında potansiyeli düşmekte. Yeni bir şey değil. Kafelerin kışa uygun hale getirilmesi için ticari bir önlem alınmıyor. Peki, neden yaz ayının potansiyelini kış ayına taşımak için strateji geliştirilmiyor? Mümkün mü? Değil! İlçemizde faaliyet gösteren marka otellerin doluluk oranlarında bu dönemlerde düşüşler yaşanmıyor. Sanırım cevap niteliğinde oldu yetkililer için.
Bağdat Caddesi marka değil mi? Marka ama görülmek mi istenmiyor? Bağdat caddesi şayet bu gidişata ayak uydurmaya devam ederse gelecek yıllarda kimliğini kaybetmekle karşı karşıya kalacaktır. Sapanca’nın vitrinini ivedilikle zenginleştirmeliyiz. İntizamı bozan yapılar düzene uygun hale getirilmeli. Yürüyüş alanları çevreye ve insan sağlığına uyacak şekilde inşa edilmeli. Bölgede faaliyet gösteren işletmelerin kış aylarında da iş yapabilmeleri için mimari çalışmalar yapılmalı. Araç park sorunları için gerekirse UKOME ile ortak çalışma yürütülmeli. Kent estetiğini bozacak her girişimden kaçınılmalı! Ulusal zincir mağazaların çöp konteynırları görünürden uzaklaştırılmalı. Işıklandırma çalışması başlamalı, mimari aydınlatma hususunda uzmanlardan destek alınmalı. Çukurlar tamir edilmeli. Peyzaja önem verilmeli. Belediye üzerine düşeni yapmalı! Oradaki işletmelere öneriyorum, dernekleşin. Yasal statü ile usulünce tek bir ağızdan yapılması gerekenleri ilgili mercilere iletin. Değere sahip çıkın. Sağlıcakla kalın.
Şehirleşme konusunda ihtisas sahibi olan kim varsa hepsi bu bölgeyi tek kelime ile mükemmellikle adlandırıyor. Caddeye girdiğinizde birden kendinizi çok farklı bir coğrafyada hissetmeniz için birçok neden var. Bölge sakinlerinin ekonomik yeterliliklerinin ülke standartlarının üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Sitelerdeki yaşam kalitesinin Avrupa normlarını yakalayacak seviyede olduğunu belirtebiliriz. Doksanlı yıllarda yapılan yapıların doğayla iç içe olması planlanmış, akabinde de uygulamaya konulmuş. Bölgeye dışarıdan yerleşen kişiler ise bu düzene ayak uydurmayı kendilerine vazife edinmişler. Son dönemlerde Sapanca’ya akın eden körfez ülke vatandaşlarının yerleşim açısından yoğunluğu bu bölgede oldukça düşük seviyede kalmış vaziyette.
Gelelim son dönemlerde kent estetiğinde yapılan değişikliklere, ticari alanların ve sosyal dokunun başladığı sınırlara. Işıklardan Kırkpınar’a döndünüz. Futbol sahasını ve alabildiğine geniş yeşil alanları sırtınızda bıraktınız. Hafif kıvrımlı virajdan 1,5 kilometre uzunluktaki Bağdat Caddesi’ne döndünüz. Cadde’ye girmenizle birlikte inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Yola sarkmış beton duvarlar sizi karşılıyor. Resmi imar planı diğer yapılar için geçerli değil mi? Caddenin kimliğine tamamen aykırı! Çirkin ve bedbaht. İki tane ulusal marketin çöp kutuları ayan beyan yolun üzerinde. Tam tamına göz hizanızda. Boy boy karton arabaları. Zannedersiniz ki matbaacılar sitesine girdiniz. Sağınıza solunuza bakmaya fırsat kalmadan asfaltta oluşan çukurlar sizi şöyle bir kendinize getiriyor. Delik deşik. Gece ilerliyorsanız karanlık mahzen. Bakın yetersiz aydınlatma demiyorum. İnsanların yürüyüş yaptığı, kafe ve restoranlara akın akın geldiği, huzur bulduğu, güven içerisinde zaman geçirmek istediği alanlarda maalesef bir aydınlatma planlaması ve çalışması yok. Daha da kötüsü insanların spor yaptığı alanların zeminine Belediye tarafından asfalt atılmış olması. Yürüyüş yapılan zemin ne yazık ki asfalt! Baldırlarınızın ve kaslarınızın sertleşmesi için en ideal ortam. Arasanız bu kadar itinalısını bulamazsınız. Doğanın göbeğinde bir de vücudunuza böyle zarar verebiliyorsunuz. Kırmızı asfalt boyasından hiç bahsetmiyorum! Şaka gibi. Yazın inanılmaz derecede araç park sorunu. Yıllardır yaşanıyor. Bugün itibariyle halen bir önlem çalışması yok. Kimin umurunda? Bölgenin kış aylarında potansiyeli düşmekte. Yeni bir şey değil. Kafelerin kışa uygun hale getirilmesi için ticari bir önlem alınmıyor. Peki, neden yaz ayının potansiyelini kış ayına taşımak için strateji geliştirilmiyor? Mümkün mü? Değil! İlçemizde faaliyet gösteren marka otellerin doluluk oranlarında bu dönemlerde düşüşler yaşanmıyor. Sanırım cevap niteliğinde oldu yetkililer için.
Bağdat Caddesi marka değil mi? Marka ama görülmek mi istenmiyor? Bağdat caddesi şayet bu gidişata ayak uydurmaya devam ederse gelecek yıllarda kimliğini kaybetmekle karşı karşıya kalacaktır. Sapanca’nın vitrinini ivedilikle zenginleştirmeliyiz. İntizamı bozan yapılar düzene uygun hale getirilmeli. Yürüyüş alanları çevreye ve insan sağlığına uyacak şekilde inşa edilmeli. Bölgede faaliyet gösteren işletmelerin kış aylarında da iş yapabilmeleri için mimari çalışmalar yapılmalı. Araç park sorunları için gerekirse UKOME ile ortak çalışma yürütülmeli. Kent estetiğini bozacak her girişimden kaçınılmalı! Ulusal zincir mağazaların çöp konteynırları görünürden uzaklaştırılmalı. Işıklandırma çalışması başlamalı, mimari aydınlatma hususunda uzmanlardan destek alınmalı. Çukurlar tamir edilmeli. Peyzaja önem verilmeli. Belediye üzerine düşeni yapmalı! Oradaki işletmelere öneriyorum, dernekleşin. Yasal statü ile usulünce tek bir ağızdan yapılması gerekenleri ilgili mercilere iletin. Değere sahip çıkın. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder