Sapanca Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali
Sapanca son yılların en önemli organizasyonlarından birine ev sahipliği
yapıyor. İlçemizin ekonomisi ve coğrafyamızın niteliğiyle birebir özdeşleşen,
üretici ve tüccarları buluşturan, katma değer sağlayan gerçek bir ticaret
platformu. Hatırlayacaksınız 2004 – 2013 yılları arasında dış mekan süs
bitkiciliği Sapanca’nın sürdürülebilir ticari yaşamının lokomotiflerinden biri
olmuştu. Amatör ve profesyonel manada birçok üretici sektörde boy
göstermekteydi. Her evin bahçesinde mutlaka bir bitki türü ticari maksatla
yetiştirilmekteydi. İlçede yaşayan herkes bir heves sektörden pay alabilmek için
çaba sarf etmekteydi.
Dönemin Sapanca Kaymakamı Sayın Hasan Duruer’in sektörün Sapanca’yla tanışmasında, her evin kapısından içeri girmesinde, bilinçli yayılmasında, büyümesinde ve profesyonelleşmesinde çok büyük katkıları olmuştu. Devlet bütçesinden çok ciddi üretici destekleme fonları oluşturmuştu. Sektöre ilk adım atan bir amatör üretici bile Kaymakamlığın vermiş olduğu desteklerden harfiyen yararlandığında bu sektörün profesyonelleri arasına girmekteydi. Kaymakamlık son teknoloji üretim malzemelerini, ekipmanlarını ve hammaddelerini üreticilere temin etmekte, aynı zamanda da bünyesindeki ziraat mühendisleriyle üreticilere ücretsiz danışmanlık vermekteydi. Torf, pomza ve ozmokotla tanıştığımız dönemler. Eski Kaymakamlık binasının altında danışma ofisi bulunmaktaydı. Danışmanın her gün rutin bahçe kontrolleri programı sabite bağlanmıştı. Üreticilerin sorunlarıyla yakından ilgilenilmekteydi.
Sapanca bir anda sektörel olarak ülke çapında gündem olmuştu. Belli başlı ürünlerin fiyat belirleyicisi konumuna gelmişti. Şimşir, Leylandi, Gold, Arizona, Mazı, Alev, Taflan, Sımargat, Limon Selvi, Lügüstrüm, Ortanca, Kartopu hem bahçelerimizi süslüyor, hem renk katıyor, hem de ilçe ekonomimize hakiki manada katkı sağlıyordu. Bir önceki satırı okuduğunuzda evet ben de yetiştirmiştim deyip o günleri hafızanızda canlandırdınız değil mi? Ülke genelinde peynir tenekelerinde bitki üretimi yapılırken Sapanca saksılı üretimde dünya standartlarını yakalamıştı. Damlama sulama ve gübreleme sistemlerinin kurulmasıyla Hollanda ve İtalya ile yarışmanın hesaplarının yapıldığı dönemler konuşulmaya başlanmıştı. Yurt içi ve yurtdışından gelen taleplere karşılık verilemediği dönemler oluyordu. İlçe ekonomisi milli ve yerli bir duruş sergiliyor, Sapanca markası kendini dünyaya tanıtıyordu. Her yeşil alan büyük bir hazineydi. Üretim vardı. Ağaçlardan kesip alınan her bir dalın bir karşılığı vardı. Bir dal bir ağaç demekti. Çelikleme vazgeçilmez üretim tekniklerinden biriydi. Caddelerde, sokaklarda, parklarda bulunan yetişmiş ağaçlar anaç görevi görüyordu. Üstelik budama sıkıntısı hiç ama hiç yaşanmıyordu. Sapanca yeşiline yeşil katıyor, fidanlar boy boy filizleniyordu. Nakliye tırları ve kamyonları yeşil örtüyle caddelerimizden yol alıyordu. İnsanın içine bir ferahlık ve huzur getiriyordu.
Ben de şahsım olarak o yıllarda Kaymakamlık bünyesinde verilen profesyonel eğitim kurslarına katılmış, teorik olarak yaklaşık 8 ay eğitim almıştım. Bunun neticesinde Süs Bitkiciliği Üretici belgesine sahip olmuştum. Akabinde süs bitkiciliği üretimi yaparak sektörde hem alaylı hem de mektepli olmuştum, üstelik profesyonel futbol oynadığım dönemlerdi. Bugün danışmanlık verdiğim beş sektörden biri. Peyzaj ve Süs bitkiciliği. Bugün sektörde büyük projelere Sapanca’da aldığımız teorik ve pratik eğitimlerle yön veriyoruz.
Yazımın başında 2004- 2013 yılları arasında diye tırnak açmıştım. Neden 2013! Çünkü 2013 yılından itibaren Sapanca’da beton üretimi halay başı oldu. Göl manzaralı araziler şu bu derken körfez vatandaşlarının ilgisi bir anda ilçemize yönelince süs bitkiciliği yerini çimento harcına bıraktı. Araziler patır patır satıldı. Bitki üretip satarak 20 yılda binilebilecek arabalara arsa satarak bir çırpıda biniliverilmesi Sapancalı’nın aklını çeldi. Üretici iki arada bir derede kalınca üretim kalitesi iyice düştü. Maliyetler yükselince bir silkelenme de o şekilde oldu. Sektöre fırtına gibi nasıl girdiysek, paraşütsüz aşağı doğru aynı şekilde ivmelenmeye başladık. Sektörün çekirdeğinden gelen, harfiyen içerisinde olan ve gelişimine yakından tanık olan biri olarak şu an Sapanca’nın sektörde ivme kaybetmesi açıkçası içimi bir o kadar acıtıyor.
İlçe Belediyemiz sokak, cadde, ana arter ve kurum binalarında beton yerine fidanı tercih etmeli. Çit bitkilerinden bahçe duvarı yapılmalı. Kaymakamlık tekrar sürece dahil olmalı ve sektörü yukarı çekebilme adına faaliyetler yürütmeli. Üreticiler desteklenmeli ve algı yönetimi başarılı şekilde yönetilmeli. Toprağın kıymeti anlatılmalı ve bilinçaltlarına subliminal mesajlar verilmeli. Mesaj doğru iletilirse sinyaller o kadar güçlü şekilde kavranabilinir. Şahsım olarak şahıs, kurum ve kuruluşlara çizdiğimiz peyzaj projelerinde mümkün mertebe Sapanca menşeli ürünleri kullanmaya özen göstermekteyiz. Geçiş ikliminin hüküm sürdüğü, yıllık 15° ortalama sıcaklığa, 966 mm yağış ortalamasına, halen % 60’ı ormanlarla kaplı bitki örtüsüne, Samanlı dağına, başta kayın olmak üzere gürgen, çam, köknar, kızıl ağaç, meşe, ıhlamur, kestane ve kavak gibi kendiliğinden yetişen ağaç ve endemik bitki türlerine, koskoca Sapanca gölüne sahip bir ilçenin tekrar Peyzaj ve Süs Bitkiciliği sektöründe liderliği geri almasını tüm içtenliğimle arzuluyorum, Üzerimize düşen ne vazife varsa her zaman olduğu gibi yine yeniden yapmaya hazırız.
Kırkpınar Havaalanında devam eden, ilçemiz için hayati öneme sahip olan Peyzaj ve Süs Bitkiciliği fuarına hepinizi davet ediyorum. Biz olmamız gereken yerde, yerimizi aldık. Şayet vaktiniz olur gelirseniz sizleri C03 – C04 numaralı stantta ağırlamaktan onur duyarız. Bu vesileyle sektörün hamisi olmamızın temellerini atan, eğitim altyapısını oluşturan, fonlarla destekler sağlayan, teknolojinin yakından takibini personellerinin aracılığı ile üreticilerinin ayaklarına kadar götüren, geliştiren, büyüten, Sapanca ekonomisine ciddi katkı sağlayan, markalaştıran, ülkede ürün fiyatı belirleyebilecek noktaya gelmesinde ciddi pazarlama faaliyetleri yürüten en önemlisi ilçemizin ticari olarak kimlik kazanmasına ciddi katkılar sağlayan Sayın Valimiz Hasan Duruer’i saygıyla anıyor ve üstün hizmetlerinden ötürü kendisine ilçemiz adına şükranlarımı sunuyorum. Sapanca hepimizin. Yeşil bir Sapanca için siz de bir ağaç dikin. Sağlıcakla kalın.
Dönemin Sapanca Kaymakamı Sayın Hasan Duruer’in sektörün Sapanca’yla tanışmasında, her evin kapısından içeri girmesinde, bilinçli yayılmasında, büyümesinde ve profesyonelleşmesinde çok büyük katkıları olmuştu. Devlet bütçesinden çok ciddi üretici destekleme fonları oluşturmuştu. Sektöre ilk adım atan bir amatör üretici bile Kaymakamlığın vermiş olduğu desteklerden harfiyen yararlandığında bu sektörün profesyonelleri arasına girmekteydi. Kaymakamlık son teknoloji üretim malzemelerini, ekipmanlarını ve hammaddelerini üreticilere temin etmekte, aynı zamanda da bünyesindeki ziraat mühendisleriyle üreticilere ücretsiz danışmanlık vermekteydi. Torf, pomza ve ozmokotla tanıştığımız dönemler. Eski Kaymakamlık binasının altında danışma ofisi bulunmaktaydı. Danışmanın her gün rutin bahçe kontrolleri programı sabite bağlanmıştı. Üreticilerin sorunlarıyla yakından ilgilenilmekteydi.
Sapanca bir anda sektörel olarak ülke çapında gündem olmuştu. Belli başlı ürünlerin fiyat belirleyicisi konumuna gelmişti. Şimşir, Leylandi, Gold, Arizona, Mazı, Alev, Taflan, Sımargat, Limon Selvi, Lügüstrüm, Ortanca, Kartopu hem bahçelerimizi süslüyor, hem renk katıyor, hem de ilçe ekonomimize hakiki manada katkı sağlıyordu. Bir önceki satırı okuduğunuzda evet ben de yetiştirmiştim deyip o günleri hafızanızda canlandırdınız değil mi? Ülke genelinde peynir tenekelerinde bitki üretimi yapılırken Sapanca saksılı üretimde dünya standartlarını yakalamıştı. Damlama sulama ve gübreleme sistemlerinin kurulmasıyla Hollanda ve İtalya ile yarışmanın hesaplarının yapıldığı dönemler konuşulmaya başlanmıştı. Yurt içi ve yurtdışından gelen taleplere karşılık verilemediği dönemler oluyordu. İlçe ekonomisi milli ve yerli bir duruş sergiliyor, Sapanca markası kendini dünyaya tanıtıyordu. Her yeşil alan büyük bir hazineydi. Üretim vardı. Ağaçlardan kesip alınan her bir dalın bir karşılığı vardı. Bir dal bir ağaç demekti. Çelikleme vazgeçilmez üretim tekniklerinden biriydi. Caddelerde, sokaklarda, parklarda bulunan yetişmiş ağaçlar anaç görevi görüyordu. Üstelik budama sıkıntısı hiç ama hiç yaşanmıyordu. Sapanca yeşiline yeşil katıyor, fidanlar boy boy filizleniyordu. Nakliye tırları ve kamyonları yeşil örtüyle caddelerimizden yol alıyordu. İnsanın içine bir ferahlık ve huzur getiriyordu.
Ben de şahsım olarak o yıllarda Kaymakamlık bünyesinde verilen profesyonel eğitim kurslarına katılmış, teorik olarak yaklaşık 8 ay eğitim almıştım. Bunun neticesinde Süs Bitkiciliği Üretici belgesine sahip olmuştum. Akabinde süs bitkiciliği üretimi yaparak sektörde hem alaylı hem de mektepli olmuştum, üstelik profesyonel futbol oynadığım dönemlerdi. Bugün danışmanlık verdiğim beş sektörden biri. Peyzaj ve Süs bitkiciliği. Bugün sektörde büyük projelere Sapanca’da aldığımız teorik ve pratik eğitimlerle yön veriyoruz.
Yazımın başında 2004- 2013 yılları arasında diye tırnak açmıştım. Neden 2013! Çünkü 2013 yılından itibaren Sapanca’da beton üretimi halay başı oldu. Göl manzaralı araziler şu bu derken körfez vatandaşlarının ilgisi bir anda ilçemize yönelince süs bitkiciliği yerini çimento harcına bıraktı. Araziler patır patır satıldı. Bitki üretip satarak 20 yılda binilebilecek arabalara arsa satarak bir çırpıda biniliverilmesi Sapancalı’nın aklını çeldi. Üretici iki arada bir derede kalınca üretim kalitesi iyice düştü. Maliyetler yükselince bir silkelenme de o şekilde oldu. Sektöre fırtına gibi nasıl girdiysek, paraşütsüz aşağı doğru aynı şekilde ivmelenmeye başladık. Sektörün çekirdeğinden gelen, harfiyen içerisinde olan ve gelişimine yakından tanık olan biri olarak şu an Sapanca’nın sektörde ivme kaybetmesi açıkçası içimi bir o kadar acıtıyor.
İlçe Belediyemiz sokak, cadde, ana arter ve kurum binalarında beton yerine fidanı tercih etmeli. Çit bitkilerinden bahçe duvarı yapılmalı. Kaymakamlık tekrar sürece dahil olmalı ve sektörü yukarı çekebilme adına faaliyetler yürütmeli. Üreticiler desteklenmeli ve algı yönetimi başarılı şekilde yönetilmeli. Toprağın kıymeti anlatılmalı ve bilinçaltlarına subliminal mesajlar verilmeli. Mesaj doğru iletilirse sinyaller o kadar güçlü şekilde kavranabilinir. Şahsım olarak şahıs, kurum ve kuruluşlara çizdiğimiz peyzaj projelerinde mümkün mertebe Sapanca menşeli ürünleri kullanmaya özen göstermekteyiz. Geçiş ikliminin hüküm sürdüğü, yıllık 15° ortalama sıcaklığa, 966 mm yağış ortalamasına, halen % 60’ı ormanlarla kaplı bitki örtüsüne, Samanlı dağına, başta kayın olmak üzere gürgen, çam, köknar, kızıl ağaç, meşe, ıhlamur, kestane ve kavak gibi kendiliğinden yetişen ağaç ve endemik bitki türlerine, koskoca Sapanca gölüne sahip bir ilçenin tekrar Peyzaj ve Süs Bitkiciliği sektöründe liderliği geri almasını tüm içtenliğimle arzuluyorum, Üzerimize düşen ne vazife varsa her zaman olduğu gibi yine yeniden yapmaya hazırız.
Kırkpınar Havaalanında devam eden, ilçemiz için hayati öneme sahip olan Peyzaj ve Süs Bitkiciliği fuarına hepinizi davet ediyorum. Biz olmamız gereken yerde, yerimizi aldık. Şayet vaktiniz olur gelirseniz sizleri C03 – C04 numaralı stantta ağırlamaktan onur duyarız. Bu vesileyle sektörün hamisi olmamızın temellerini atan, eğitim altyapısını oluşturan, fonlarla destekler sağlayan, teknolojinin yakından takibini personellerinin aracılığı ile üreticilerinin ayaklarına kadar götüren, geliştiren, büyüten, Sapanca ekonomisine ciddi katkı sağlayan, markalaştıran, ülkede ürün fiyatı belirleyebilecek noktaya gelmesinde ciddi pazarlama faaliyetleri yürüten en önemlisi ilçemizin ticari olarak kimlik kazanmasına ciddi katkılar sağlayan Sayın Valimiz Hasan Duruer’i saygıyla anıyor ve üstün hizmetlerinden ötürü kendisine ilçemiz adına şükranlarımı sunuyorum. Sapanca hepimizin. Yeşil bir Sapanca için siz de bir ağaç dikin. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder