Sapancaspor, uçurumun kıyısından döndü!
Bu haftaki yazımın içeriğinde birçok konu başlığı açacağım.
Sapancaspor kulübü geçen hafta itibariyle Sapanca Belediyesi’nin kontrolüne
bırakıldı. Sapanca Belediyesi de kaotik ortamdaki Sapancaspor’a sırtını
dönmeyerek büyük bir ahde vefa örneği gösterdi. Sapancaspor için tehlike
çanları en üst dereceden alarm vermeye başlamıştı. Maddi imkansızlıklara,
manevi terk edişler de eklenince kulüp çıkmazın içerisinde sıkışıp kalmıştı.
Ligin ilk yarısında tüm imkansızlıklara rağmen forma giyen
Sapancalı kardeşlerimiz bir ışık belirmeyince ikinci yarıda alt liglere bir bir
transfer olmuşlardı. Üst ligden alt lige kim gitmek ister ki! Su alan gemi
misali. Malumunuz, takımımız daha ikinci yarının başında maçlara teknik adamsız
ve yedek oyuncusuz çıkmaya başladı. Gidişatı okumak için müneccim olmaya gerek
yoktu. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur misali Sapancaspor’un
gelecek haftalarda maçlara çıkamama tehdidiyle karşı karşıya kalması an
meselesiydi.
Bal Ligi’nin disiplin mevzuatının oldukça sert yaptırımlar getirdiğini söylemek isterim. Bu konu hakkında Federasyon’un Ankara’daki ilgili birimiyle görüşme sağladım. Lige katılımı sürdüremeyen takımlar hakkında Federasyon nasıl kararlar almaktaydı. Aldığım cevap nasıl bir uçurumun kıyısından döndüğümüzü gösterir nitelikteydi. Direkt bir alt lige düşürülür ve bir üst lige çıkışı süresiz olarak Federasyon tarafından yasaklanır. Ne kadar şampiyon olursanız olun Federasyon yönetim kurulu sizin için açılacak gündem maddesi uyarınca toplanıp lehte karar vermediği sürece bir üst lig hayal oluyordu. Geleceğiniz ve marka değeriniz müebbet mahkum ediliyordu.
Sonra 2015 - 2016 sezonundaki Karasuspor aklıma geldi. 8’nci
grupta mücadele eden Karasuspor oynadığı 26 maçta bir galibiyet bile
çıkaramayıp 144 gol yiyerek 1 puanla küme düşmüştü. Kısacası grubun averaj
takımı olmuştu. Averaj takımı olmuştu lakin ligin sonuna dek bir maç hariç tüm
maçlara da çıkmıştı. Gözümüzden kaçmasın. Kuralı öğrendikleri anda
altyapılarına sarılmışlar ve ilçelerinin ismini taşıyan takımlarının geleceğini
karartmamak adına genç oyuncularla tüm maçlara çıkma kararı almışlardı. Averaj
takımı olmayı göze alarak. Aynı Karasuspor bir yıl sonra tekrar Bal Ligi’ne
geri dönmeyi başarmıştı. Yaptıkları olağanüstü hamlenin karşılığını çarçabuk
almışlardı. Şu an aynı grupta mücadele ediyoruz ve bizden tam tamına 13 puan
öndeler. Bir altyapı takımımızın dahi olmadığını bu konu nezdinde hatırlatmak
isterim.
Sapancaspor’un, Belediyemize teslimiyle birlikte rahat bir
nefes aldık. Beylikdüzü maçı öncesinde yepyeni bir gündem oluştu. Para
harcamadan ortaya sağlam irade konarak tesisler aktif hale getirildi.
Maliyetsiz birkaç oyuncu takviyesi yapıldı. Maç kampı organize edildi.
Takımımız deplasmanda ağır bir mağlubiyet almış olsa da dönüş öncesinde 65
yıllık kulüp ve camia geleneği sürdürülerek tüm takıma kamp yapılan otelde
akşam yemeği organize edildi. Olay işte tam da budur. Olması gereken. Geleceğe
güvenle bakılmasını ihtiva eden bir yaklaşım. Küme düşme potasından
sıyrılamasak da takımımız ligin sonuna kadar müsabakalara emeğiyle, hırsıyla,
aşkıyla, gururuyla, ruhuyla ve armasının paklığıyla çıkmaya devam edecek.
Onurlu mücadelemiz şartlar ne olursa olsun ligin bitimine dek sürecek.
Belediyemiz sürecin sonundaki yumuşak geçişe köprü olacak.
Zaman içerisinde kurumun hasıl olacak müsabaka sonuçları üzerinden
yıpratılmasına ve çırak çıkarılmasına şahsım adına kesinlikle müsaade etmem.
Belediye yönetimi, aldığı yükümlülüğün yanı sıra spor kamuoyunu doyuracak bir
hamleye daha imza atabilir, ortaya beklenmedik ciddi bir vizyonda koyabilirdi.
Daha sade bir yol tercih edildi. Takdir onlarındır. Biz bardağın dolu tarafına
bakıyor ve takıma sahip çıkılmasını ön koşul olarak değerlendiriyoruz. İzlenen
yol kötü değil, ligde kalma adına yeterli de değil.
Bütçe önceki yönetime ne veriliyorsa onunla sınırlı
tutulmuş. Transfere peşinat yok. Belli bir maaş, yatak ve yemek. Halkın parası
çarçur edilmeyecek. Belirlenen bölgeler için tavsiye edilen oyuncular
harmanlanacak. Bu zamanda elle tutulur oyuncular bulmak kolay değil. Neredeyse
lig bitiyor. Ne çıkarsa bahtımıza diyelim!
Gelelim diğer bir konuya. Sosyal medya etkili bir iletişim
aracı. Aynı zamanda dezenformasyonun bolca kullanıldığı bir alan.Kimsenin
şüphesi olmasın görsel ve sosyal medya algı yönetiminde oldukça başarılı, laf-ü
güzafçılara pabuç bırakmayacak kadar da donanımlıyız.Kulübü devralan yönetim
ile yüz yüze hiçbir görüşmem olmadı.Fikir alışverişim olmadı. Fikrimize,
fikirlerimize danışan olmadı.Kriz yönetimi ile alakalı yönetsel beceri refleksi
için görüşümüze başvurulmadı.Hal böyle iken bazı yorumlar yapılıp
duruluyor.Kulübün devralındığı gece nihai sonucu öğrenmek için ilgili bir
kişiyi aradım. Gazetede yazımı yazıyordum. Görüşmemin devamında yedek
kulübesinde olmayıp bugüne kadar maçlara çıkabilmek için lisansı kullanılan
teknik adamla yola devam edeceklerini öğrendim. Görüşümü net olarak kendisine
belirttim. Sonuçta yaptırım makamında değiliz.
Akabinde iki ciddi önerim oldu.Biri genel kaptan noktasında.
Diğeri teknik adam boyutunda.
Her şey bitmemişken, eğer yeni bir teknik adam arayışı
içerisine girerlerse lisans çıkarım ücretleri dahil ligin sonuna dek tüm
masrafları tarafımdan karşılanmak üzere bir teknik adama sponsor olacağımın
taahhüdünü açık açık verdim.
“Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir”.
Bu dakikadan sonra Sapancaspor’un menfaatlerine zeval
gelecek hiçbir girişimin içerisinde olmayız. Süreci sabote etmeyiz. Diretmeyiz.
Sonuna kadar destek vermeyi kayıtsız şartsız kendimize vazife ediniriz. Bu
hafta tüm Sapancaspor sevdalılarını Bulvar’da buluşmaya davet ediyorum. Stat sizleri
özledi. Sapancasporumuza başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder