Beşiktaş. Fedadan Sefaya Uzanan Meşakkatli Yol
Seba
Vefa
Cefa
Feda
Sefa
Beşiktaş, Türkiye Süper Ligini şampiyon olarak tamamladı. Samimi bir Beşiktaş taraftarı olarak uzunca bir süredir köşemde Beşiktaş’a yer ayırmak istiyordum. Babamın iyi bir Beşiktaşlı olması bize ailecek Beşiktaş’ı çok sevdirdi. Çocukluğumuz Beşiktaş’ın şampiyonluklarıyla doya doya geçti. Metin-Ali-Feyyazları izleme fırsatı bulduk. Kolej takımı kavramı o yıllarda iliğimize kadar işledi. Zaman içerisinde Beşiktaş’ın sadece bir futbol takımı hüviyetine sahip olmadığını farkettim. Tarihini araştırdıkça derinliklerde ki gizli kalmış mücevher niteliğinde bilgilere ulaştım. Beşiktaş şanlı mazisiyle, ülke sporuna kazandırdığı örnek ve beyefendi kişiliklerle, spor kültürüne kattığı manevi zenginliklerle, arması ve çubuklu formasıyla futbolseverlerin kalbinde yeni çığırlar açmıştır. Beşiktaş, Şeref Bey ve Baba Hakkı’nın yüzyıllarca unutulmayacak kişiliklerini bir cümlede sloganlaştırmayı başarmış bir camiadır. Şerefinle oyna Hakkı’nla kazan. Şeref bey ve Baba Hakkı ayrı bir köşe yazısına dahi sığdırılamayacak biyografilere sahip kişiliklerdir. Biz Seba’yı tanıma fırsatı yakalayabildik. Beşiktaşlılığımız Seba’yla özdeşleşti.
Sizlerle Seba’nın tarihe geçmiş sözlerine bir göz gezdirelim istiyorum.
Beşiktaş için bir şeyler yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın!
Beşiktaş sevgisi, sevgilerin en güzelidir. Zor dönemlerde sadece taraftarın desteği yetmez, yöneticilerimizin de fedakar taraftarımızın bu desteğine uygun davranışlar içinde olmaları gerekir.
Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız! Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım!
Çok üzüntülerimiz oldu hepsini yuttuk, oturduk. Beşiktaş’ı üzmesinler.
Yumruğumuzu vurup masaları kırıp olayları halletmemizi tavsiye ediyorlar, biz kanunlara saygılıyız.
Futbol sadece şampiyonluklara sevinmek değildir. Bunu belli değerlere sahip çıkarak yaşamaktır. Biz, ‘şerefli ikincilikler’ de yaşadık. Toplum bunları şimdi anlıyor. O zaman bunlara gülenler vardı. Şimdi ben hepsini hayretle izliyorum. Zamanın haktan yana olduğunu görmek en büyük sevincimdir.
Beşiktaşlılık etik değerlerini sahiplenmeden, hiçbir başarının kalıcı olacağına inanmıyorum.
Bir gün Fulya’da Beşiktaş antrenmanı izleyen çocukları yanına davet eder. Hepsinin gözlerinin içine bakarak içlerinden birine sorar, Söyle bakalım sen niye Beşiktaşlısın! Çocuk heyecandan Büyük Metin’i (Metin Tekin) çok seviyorum o yüzden, der. Seba tebessüm ederek bakın çocuklar; Beşiktaş şampiyon olsun, maç kazansın, kupa kaldırsın diye tutulmaz. Beşiktaşlılık bir değerler manzumesidir. Dürüstlüktür. Ahlaklı olmaktır. İyi insan olmaktır. Bir insan falanca fitbolcuyu, filanca başkanı sevdiğinden değil, takım sürekli şampiyon olduğu için hiç değil öncelikle ve esasen bu değerlere inandığı için Beşiktaşlı olur.” dedi. Sonra durdu, “Metin’i çağırın, gelsin” dedi. Büyük Metin geldi. “Metin abiniz hem Beşiktaş formasını taşıyor hem de üniversite okuyor. Siz de onu örnek alacaksınız... Hem Beşiktaş’ı hem de derslerinizi ihmal etmeyeceksiniz. Tamam mı?” der.
Biz Seba’dan aldığımız spor ahlakıyla Beşiktaş’ı daha çok sever olduk. Efendi Beşiktaş sloganının temeli de Seba dönemine aittir. Beşiktaş, Sebaya vefasını göstermiştir. Beşiktaş taraftarı cefa çekmiştir ancak Seba duruşuyla sıkıntıların üstesinden gelmiştir. Bundan sadece 4 yıl önce feda yılı ilan edildiğinde Beşiktaş’ın nerde ise sponsor geliri kalmamıştı. Feda tişörtlerinden elde edilen gelirle takımın iskeleti oluşturulmuştu. Taraftar Feda tişörtlerinden ikişer üçer tane almıştı. Feda tişörtleri özel günlerde sürprizleşmelerin en güzel hediyesi olmuştu. Feda yılında Beşiktaş, tarihinin her yönden en zorlu yıllarından birini geçirmişti. Beşiktaşın medya gündemi taban seviyelere kadar düşmüştü. Yabancı sporcular bile fedaya riayet etmişlerdi. Beşiktaş feda yılının sonrasında Fikret Orman önderliğinde geçmişinden gelen büyük tecrübe, kabiliyet, sinerji ve spor ahlakıyla atağa geçti. Devralınan enkaz temizlendi ve düzlüğe çıkıldı. Cumhurbaşkanımızın büyük destekleriyle Beşiktaş Vodafone Stadı dünyanın en güzel yerinde inşa edildi. Beşiktaş doğru şirket politikalarıyla çok kısa bir sürede rakiplerinin önüne geçmeyi başardı. Tarihi çınar Beşiktaş, teknoloji çağında popüler kültürün hüküm sürdüğü bu hegemonyada, iletişim çağının, yazılı ve görsel basının ezici baskılarına rağmen güçlü taraftarıyla Feda günlerinden hızlıca alnının akıyla çıkmayı başardı. Beşiktaş taraftarı şuan gelen üst üste başarılarla sefa sürmektedir.
Aslında Feda, Beşiktaş seni öldürecek” diyenlere “Beşiktaş’a canım FEDA” karşılığını veren Şeref Bey’in dilinden dökülen şerefli bir sözcüktür. Mayasında karşılıksız bir sevgiyle donatılmış ruh yatmaktadır.
Şerefiyle, Hakkısıyla, Sebasıyla Beşiktaş bir ruhtur ve o ruh her zaman yaşayacaktır. Beşiktaşlılığın bir futbol kulübü taraftarlığı değil dürüstlük, mütevazılık, sağduyu ve rakibe saygı demek olduğunu anlayabilen nesiller yetiştirebilmek umuduyla. Sağlıcakla kalın.
Vefa
Cefa
Feda
Sefa
Beşiktaş, Türkiye Süper Ligini şampiyon olarak tamamladı. Samimi bir Beşiktaş taraftarı olarak uzunca bir süredir köşemde Beşiktaş’a yer ayırmak istiyordum. Babamın iyi bir Beşiktaşlı olması bize ailecek Beşiktaş’ı çok sevdirdi. Çocukluğumuz Beşiktaş’ın şampiyonluklarıyla doya doya geçti. Metin-Ali-Feyyazları izleme fırsatı bulduk. Kolej takımı kavramı o yıllarda iliğimize kadar işledi. Zaman içerisinde Beşiktaş’ın sadece bir futbol takımı hüviyetine sahip olmadığını farkettim. Tarihini araştırdıkça derinliklerde ki gizli kalmış mücevher niteliğinde bilgilere ulaştım. Beşiktaş şanlı mazisiyle, ülke sporuna kazandırdığı örnek ve beyefendi kişiliklerle, spor kültürüne kattığı manevi zenginliklerle, arması ve çubuklu formasıyla futbolseverlerin kalbinde yeni çığırlar açmıştır. Beşiktaş, Şeref Bey ve Baba Hakkı’nın yüzyıllarca unutulmayacak kişiliklerini bir cümlede sloganlaştırmayı başarmış bir camiadır. Şerefinle oyna Hakkı’nla kazan. Şeref bey ve Baba Hakkı ayrı bir köşe yazısına dahi sığdırılamayacak biyografilere sahip kişiliklerdir. Biz Seba’yı tanıma fırsatı yakalayabildik. Beşiktaşlılığımız Seba’yla özdeşleşti.
Sizlerle Seba’nın tarihe geçmiş sözlerine bir göz gezdirelim istiyorum.
Beşiktaş için bir şeyler yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın!
Beşiktaş sevgisi, sevgilerin en güzelidir. Zor dönemlerde sadece taraftarın desteği yetmez, yöneticilerimizin de fedakar taraftarımızın bu desteğine uygun davranışlar içinde olmaları gerekir.
Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız! Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım!
Çok üzüntülerimiz oldu hepsini yuttuk, oturduk. Beşiktaş’ı üzmesinler.
Yumruğumuzu vurup masaları kırıp olayları halletmemizi tavsiye ediyorlar, biz kanunlara saygılıyız.
Futbol sadece şampiyonluklara sevinmek değildir. Bunu belli değerlere sahip çıkarak yaşamaktır. Biz, ‘şerefli ikincilikler’ de yaşadık. Toplum bunları şimdi anlıyor. O zaman bunlara gülenler vardı. Şimdi ben hepsini hayretle izliyorum. Zamanın haktan yana olduğunu görmek en büyük sevincimdir.
Beşiktaşlılık etik değerlerini sahiplenmeden, hiçbir başarının kalıcı olacağına inanmıyorum.
Bir gün Fulya’da Beşiktaş antrenmanı izleyen çocukları yanına davet eder. Hepsinin gözlerinin içine bakarak içlerinden birine sorar, Söyle bakalım sen niye Beşiktaşlısın! Çocuk heyecandan Büyük Metin’i (Metin Tekin) çok seviyorum o yüzden, der. Seba tebessüm ederek bakın çocuklar; Beşiktaş şampiyon olsun, maç kazansın, kupa kaldırsın diye tutulmaz. Beşiktaşlılık bir değerler manzumesidir. Dürüstlüktür. Ahlaklı olmaktır. İyi insan olmaktır. Bir insan falanca fitbolcuyu, filanca başkanı sevdiğinden değil, takım sürekli şampiyon olduğu için hiç değil öncelikle ve esasen bu değerlere inandığı için Beşiktaşlı olur.” dedi. Sonra durdu, “Metin’i çağırın, gelsin” dedi. Büyük Metin geldi. “Metin abiniz hem Beşiktaş formasını taşıyor hem de üniversite okuyor. Siz de onu örnek alacaksınız... Hem Beşiktaş’ı hem de derslerinizi ihmal etmeyeceksiniz. Tamam mı?” der.
Biz Seba’dan aldığımız spor ahlakıyla Beşiktaş’ı daha çok sever olduk. Efendi Beşiktaş sloganının temeli de Seba dönemine aittir. Beşiktaş, Sebaya vefasını göstermiştir. Beşiktaş taraftarı cefa çekmiştir ancak Seba duruşuyla sıkıntıların üstesinden gelmiştir. Bundan sadece 4 yıl önce feda yılı ilan edildiğinde Beşiktaş’ın nerde ise sponsor geliri kalmamıştı. Feda tişörtlerinden elde edilen gelirle takımın iskeleti oluşturulmuştu. Taraftar Feda tişörtlerinden ikişer üçer tane almıştı. Feda tişörtleri özel günlerde sürprizleşmelerin en güzel hediyesi olmuştu. Feda yılında Beşiktaş, tarihinin her yönden en zorlu yıllarından birini geçirmişti. Beşiktaşın medya gündemi taban seviyelere kadar düşmüştü. Yabancı sporcular bile fedaya riayet etmişlerdi. Beşiktaş feda yılının sonrasında Fikret Orman önderliğinde geçmişinden gelen büyük tecrübe, kabiliyet, sinerji ve spor ahlakıyla atağa geçti. Devralınan enkaz temizlendi ve düzlüğe çıkıldı. Cumhurbaşkanımızın büyük destekleriyle Beşiktaş Vodafone Stadı dünyanın en güzel yerinde inşa edildi. Beşiktaş doğru şirket politikalarıyla çok kısa bir sürede rakiplerinin önüne geçmeyi başardı. Tarihi çınar Beşiktaş, teknoloji çağında popüler kültürün hüküm sürdüğü bu hegemonyada, iletişim çağının, yazılı ve görsel basının ezici baskılarına rağmen güçlü taraftarıyla Feda günlerinden hızlıca alnının akıyla çıkmayı başardı. Beşiktaş taraftarı şuan gelen üst üste başarılarla sefa sürmektedir.
Aslında Feda, Beşiktaş seni öldürecek” diyenlere “Beşiktaş’a canım FEDA” karşılığını veren Şeref Bey’in dilinden dökülen şerefli bir sözcüktür. Mayasında karşılıksız bir sevgiyle donatılmış ruh yatmaktadır.
Şerefiyle, Hakkısıyla, Sebasıyla Beşiktaş bir ruhtur ve o ruh her zaman yaşayacaktır. Beşiktaşlılığın bir futbol kulübü taraftarlığı değil dürüstlük, mütevazılık, sağduyu ve rakibe saygı demek olduğunu anlayabilen nesiller yetiştirebilmek umuduyla. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder