Bal Sapancada Tat Vermedi

İlçe olarak Bal Ligine kötü bir başlangıç yaptık. Gönül isterdi ki, kendi saha ve seyircimizin önünde, vura vur bir oyun ortaya koyarak, 3 puanları hanemize yazdırmak. Gönül isterdi ki, ilçede festival havasının hafta boyunca sürmesini sağlayacak sonuçlar elde edebilmek. Maalesef olmadı.

Kırkpınarspor, Yalovaspor karşısında maçın 3 te 2’lik bölümünde üstün bir oyun ortaya koydu. Maça iyi ve hızlı başladık. Defans bloğunu önde tutarak rakibin oyun kurmasını ve oyuna ortak olmasını büyük bir ölçüde engelledik. Geçen hafta ki yazımda Serdivanspor maçını değerlendirirken maçın sonunda yaptığım analiz kısmında en önemli tehlike olarak duran topları göstermiştim. Hatta rakip oyuncuların 18’imiz üzerinde elini kolunu sallaya sallaya gezmelerine müsaade etmemeliyiz diye de eklemiştim. Yalovaspor maçın daha ilk dakikalarında korner vuruşu kazandığında gözlerim hemen ceza sahamız içinde adam paylaşımına ilişti. Üç tane Yalovaspor’lu oyuncunun ceza sahamızda bomboş cirit attığını gördüm ve yanımda oturan birlikte maçı izlediğim arkadaşıma kısık bir ses tonuyla bu korner golle sonuçlanır, dedim. Yüksekten gelen topa biri vuramasa mutlaka diğeri vuracaktı. Velhasılı düşündüğüm gibi korner atışı golle sonuçlandı. Demek oluyor ki 4 gün önce oynadığımız müsabakadan hiç ders çıkartmamışız. İlk yarı itibariyle mücadele gücümüz gayet iyiydi. Topu rakip alana yıkıp baskı kurduğumuz dakikalar gerçekten ümit vericiydi. Son paslarda ki hünerlerimiz alkışlanacak düzeydeydi. Ancak son vuruşlarda ki tecrübesizliğimiz ve direkler ciddi ciddi can sıkıcıydı.
Kanat bindirmelerimiz, rakip defansın arkasına atılan uzun paslar, top kontrolümüz, rakibe oynayacak boş alan bırakmamamız, oyun üstünlüğünün bizde kalmasına olanak sağladı. Rakip takım kalemize belki bir sefer bile gelmedi ama iki gol attı. İlk gol bütün olarak takım hatasıyken ikinci golde 6 pasa kadar inen oyuncuya bir perde dahi yapamamak tandemimizin acizliğiydi. Mehmet hoca ikinci yarıya oyuncu değişikliğine giderek başladı. Muharrem ön libero da savaşçı ve keskin bir kesici. Ancak o bölgede daha üretken ve takımı sürükleyebilen bir ayağın tercih edilmesi takımın skor üretmesine katkı sağlar. Furkan’ın inanılmaz top takipçiliği, presi ve topu kaptıktan sonra yaptığı ikiye birlerle sıfıra inip kestiği muz ortanın golle sonuçlanması doğrusu şapka çıkarılacak bir enstantane olarak hafızalarımızda ki yerini aldı. Golü erken bulmamıza rağmen golün hemen ardından oyun disiplininden kopmamıza anlam veremedim.
Serdivanspor maçının kopyası gibi 65 ile 80’nci dakikalar arasında yine oyunu tamamen rakibe teslim ettik. Bu dakikalar arasında rakip skoru farka taşıyabilecek bir çok pozisyon buldu. Oysa ki erken bulunan golün sonrasında daha sakin ve kontrollü oynamalıydık. Rakibin kurduğu baskının sonucunda yine bireysel hata yapıp, üçüncü golü kalemizde gördük. Kalecimizle tandemimiz maçın ilk yarısında topu oyuna sokma dahil birkaç pozisyonda anlaşmazlık yaşayıp rakibin lehine olan hatalar yapmıştı. Bir anlaşmazlığın olduğu besbelliydi. Aynı hata tekrar edince rakip bu sefer affetmedi. Üçüncü golü kalemizde gördük. Maç boyunca bir kaleci stat çevresini ses tonuyla inletmekten korkmamalı. Haykırırcasına bendeeee !!! demek zor olmasa gerek. Yediğimiz üç gole de bir anlam veremiyorum. Pisi pisine yesek anlayacağımda göstere göstere yiyince söyleyecek bir şey bulamıyor insan.
Geçen hafta beklenti içerisinde olduğumu belirttiğim dört oyuncunun da performanslarını beğendim. Soner ilk yarı oldukça istekli ve üretkendi. İkinci yarı golü de buldu. Ancak 70’nci dakikadan sonra kendinden eser yok. Performansını 90 dakikaya yayabilirse bu lig’de fazla bekletmezler. Muratı beğendim. Her pozisyonun içinde varlığını hissettirdi. Kendisine de söledim, şut çekmekten çekinmemeli ve idman sonrası sürekli gol vuruşu çalışmalı. Kaliteli oyununu gollerle süslerse yeri bu lig olmaz. Şener maç boyunca kötü oynadı. Mehmet hoca bana göre Şener’e süre olarak çok fazla sabretti. Değişikliği daha erken yapmalıydı. Genel manada Mehmet hoca bizlere keyif veren bir futbol ve taş gibi bir takım izlettirmeye devam ediyor. Yalovaspor il takımı olmasına rağmen mütevazı kadroya sahip. Olsa olsa orta sıraların takımı olur. Kırkpınarspor maçın büyük bölümünde izleyicilere keyifli ve heyecan veren bir futbol izletmesine, rakibini kendi sahasına hapsetmesine rağmen sonuca bir türlü gidemedi. Ancak gelecek haftalar için umut verdiğini söyleyebilirim.

Sapancaspor lige futbol ve puan anlamında oldukça kötü bir başlangıç yaptı. Haddini bilerek oynayan rakip karşısında maç boyunca pozisyon üretmekte başarılı olamadık. Tandemini 1,90 cm’lik 2 stoperle kuran Zaferspor’a karşı, 90 dakika bıkmadan usanmadan topları şişirdik. Haliyle atağa kalkmak için ayağımızdan çıkardığımız her top duvara çarpıp geri geldi. İlk yarıda rakibi görme fırsatı yakalamışken ikinci yarı topu şişirmek yerine mutlak suretle yere indirmeliydik. Devre arasında da bu durum sporcularımıza rahatlıkla anlatılabilirdi. Kadro yapısını düşünerek elde ki imkanlar çerçevesinde kendi saha ve seyircimiz önünde doldur boşaltla rakibe baskı kurulmasına hem fikirimde, deplasmanda bu iş nasıl olur onu bilmiyorum.
Zaferspor, tecrübeli birkaç oyuncu monte edilmiş kendi halinde bir takım. Sadece 5 dakikalık bir bölümde kalemizde baskı kurdular. İki net pozisyon yakaladılar. Üçüncü pozisyon golle sonuçlandı. Kalan dakikalarda golü korumak için kendi sahalarına çekildiler ve maçı o şekilde bitirdiler. Sapancaspor teknik anlamda gelecek haftalar ve ligin gidişatı için pek umut vermedi. İnşallah kısa sürede toparlanır. İzlediğimiz iki rakipte en iyi düzeyde orta sıraların takımları olabilecek güçteler. Tek puanın dahi çok kıymetli olduğu bu ligde zayıf sayılabilecek rakipler karşısında 3 puana ulaşabilmeliydik.

İlçe olarak futbolu seviyoruz. Futbola değerler manzumesi yüklüyoruz. Pazar günü Sapanca Atatürk Stadyumuna Sapanca halkı akın etti. Tribünleri her zaman olduğu gibi hınca hınç, iğne atsan yere düşmeyecek şekilde doldurdu. Sapancasporun çekirdeği ve kabuğu eştir, aslolan ve varolan sadece Sapanca halkıdır. Sağlıcakla kalın. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sadettin Tantan"

“Stad yerinde ağırdır” (Butik Stadyum)

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!