Minder Sahipsiz mi ?
Çarpıcı bir başlık olduğunun farkındayım. Başlığı gördüğünde yazının içeriğini ezberinde canlandıranlar ilk etapta acaba nerede kongre var, başkan adayları kimler, kulisler ne tarafa yönelmiş, propaganda gücünü kim elinde tutuyor diye anlıkta olsa hafızalarından mutlak suretle geçirmişlerdir. Kongre yok. Kimse adayda değil. Doğrusu pek kimsenin umurunda da değil. Endüstriyel rant oluşmadığı için popülizm de beklediği değeri görememiş. Sapanca’nın ve Sapancalı’nın geçmiş yıllarda en fazla değer verdiği sporlardan biri, Güreş.
Şuanda ne halde takip ediyormusunuz ? Yazıyı okuduktan sonra son durumu bilenler bilmeyenlere anlatsın. Sapanca merkezde Ptt’nin üst katında 50 metrekarelik alanda, sağında solunda ortasında beton kirişler olan, havalandırması bulunmayan, duş olanağı olmayan, dinlenme ve sosyal faaliyet salonundan mahrum, İstanbul Güreş ihtisas Kulübü tarafından hibe edilen tek minderin üzerinde çalışmaları yürütülen, spor ve sporcu sağlığına psikolojik anlamda negatif hava yükleyen bir ortamda 50 tane Sapancalı gencimiz hayal dünyalarında yaşattıkları bir gün milli formayı giyip dünya şampiyonu olarak bu semte gelebilmek için canla başla çalışıyorlar. 50 tane Sapancalı güreşçimizin bağlı olduğu bir kulüp yok. Yanlış okumadınız. Sapanca da bir güreş kulübü yok. Yarışmalara ferdi olarak katılıyorlar. Ne yani şimdi Sapanca da bir güreş kulübü kuracak imkan mı yok. 90 ‘lı yılları hatırlayanlarınız vardır. Sapanca kapalı spor salonu tamamen tahsis edilmiş, 3 olimpik minderi bulunan, müsabakalar öncesi Sapanca İtalyan kampı tesislerinde güç depolayarak hazırlanan ve sistemli çalışmanın sonucunda Dünya, Avrupa, Balkan, Akdeniz Oyunları şampiyonu çıkaran, milli marşı çaldıran, kanla yazılmış ay yıldız formayı dalgalandıran, dünya şampiyonu memleketine hoş geldin pankartları yazdıran bir ilçeyken şimdi ? Şöle düşünüyorum da nasıl bir toplum haline gelmişiz. Sorgulamıyoruz. Umurumuzda değil. Reklam peşinde koşmaktan gelecek nesillerin kaynaklarını çalmaktan imtina etmiyoruz. Yazık ki çok yazık. Kazanımlarımızın tamamını kaybetmeye mahkum olmuşuz.
Oysa ki Pehlivan Hamdi Hoca’nın (Yılmaz) öğrencileri tarih yazarken nasılda gururlanıyorduk. Hakkı Başar, Murat Çömlekçioğlu, Yunus Çömlekçi, Zafer Başar, Ebubekir Yılmaz, Yunus Emre Başar, Abdulsamet Başar rakiplerini altüst edip ecnebi topraklarda milli marşı çaldırdıklarında nasılda içimizin yağları eridi, değil mi ? Sapancamızı dünyaya tanıtan, üstelik ata sporumuz olan güreşe haksızlık etmiyormuyuz ? Yıllarca bu mesleği icra edenlerin neden sesleri çıkmıyor ? Hendeğe teknik hoca ve sporcu göçünü engellemek için neden tek adım atmıyoruz. Birileri 5 yıldızlı spor kompleksleri yapmayı başarırlarken biz aval aval neden bakıyoruz. Transfer ettikleri oyunculara eğitim, barınma, sosyal ve ekonomik destek verirlerken, sporda medeniyet üssü olmaya gayret ederlerken biz neden izliyoruz. Çok şükür ki ata sporumuzun ilçemizde tarihin karanlık sayfalarına gömülmemesi için gayret gösteren kardeşlerimiz var.
Nuri Erdoğan ve Uğur Çetin kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen aslanlar gibi savaşıyorlar. Fedakarlığın ne anlama geldiğini, cefanın nasıl çekildiğini, vefakar mücadelenin ne kadar sabır gerektirdiğini şuan tüm Sapanca’ya gösteriyorlar.
Doç. Dr. Aydın Yılmazer’in göreve gelmesinden sonra eldeki imkanlarla Minder Sporları merkezi kuruldu. İlk etap için çok başarılı bir hamleydi. Sapanca da bitirilmiş spor kültürünün canlandırma kıvılcımıydı. Çok şükür ki fişek yerinden fırladı. Kabından ihtişamla çıktı. 2 hoca eşliğinde 50 tane ferdi güreşçimiz var. Normal bir sporcu için sağlanabilecek imkanlarla 15 tanesinin ülke çapında en az 5 tanesinin dünya çapında başarı elde edebileceğinin bilgilerine ulaştım. Ocak ayında başlayan Temmuz ayına kadar süren bir müsabaka temposu.
8 -15 yaş arası Minik 1 ve Minik 2 diye kategorilendirilmiş 50 çocuğumuz disiplin, ahlak, sorumluluk, kişisel gelişim, teknik ve taktik geliştirme eğitimi alıyor. Hepsi zararlı ve yabancı maddelerden uzak kalıyor. Haftanın 6 günü idman yapıyorlar. Sporcuların tamamı öğrenci. Derslerinde ki başarı durumları sürekli takip altında. Rehberlik hizmeti birebir veriliyor. Yıllık sadece 5000 TL bütçeyle, İstanbul, Trabzon, Yalova, Düzce ve Çanakkale’ye müsabakalara gidiyorlar.
2 yıl içinde, 50 metrekarelik havalandırması olmayan alandan 3 tane milli sporcu çıkıyor, antrenörümüz Nuri Erdoğan ise Milli takımın minikler kategorisine hoca olarak davet ediliyordu. Mükremin Aktaş, Furkan Zırın ve Görkem Erdoğan Türkiye Şampiyonasında derece yapıyorlardı. Salto, suplex, çırpma, tek ve çift kle, burgu, kafa kol, cipe, bravle ve birçok tekniğin varolduğu spor dalında altyapı eğitimini alan gençler yüreklerini mindere koyuyorlardı. 2 yıl içinde yetiştirdiğimiz oyuncuların 15 tanesini Hendek Güreş İhtasasa kaptırırken, İstanbul ve Bursa külüplerinin de güreşçilerimizi elimizden almasına engel olamıyorduk.
Türkiye de Güreş denildiğinde ilk akla gelen isimler olan Sapancalı efsane İçişleri eski Bakanımız Sadettin Tantan, Güreş A Milli takım Baş antrenörü Hakkı Başar, Genç Milli Takım antrenörü Yunus Çömlekçi, Zafer Başar ve Ebubekir Yılmaz’ın halen faal olduklarını biliyoruz. Lobimizde hazır kıta. Güreşin kıvılcımını ateşleyen Belediye Başkanımızı takdir ediyorum. Hammadde var, işleyebilecek nitelikte uzman kadrolar var. Yok yok.
O halde Nuri ve Uğur Hoca’nın sessiz çığlıklarına kulak verelim. Baş ismi Sapanca olan bir Güreş Kulübü, fonksiyonel bir tesis, kullanışlı bir kamp alanı, sadece işi güreş antrenörlüğü olacak sistemli bir yapı ve bünyede ki inanmış Sapancalı cevherlerle orta vadede Dünya Şampiyonası’nda istiklal marşımızı gümbür gümbür çaldıracak sporcuları Sapanca markasıyla tüm dünyaya altın tepsiyle sunarız. Minder hala sahipsiz mi kalacak ? Künde attı, tuş oldu. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder