BALa ne denli hazırız !

                                                              
Geçen hafta ki yazımda Sapancaspor’un formasını terleten 18 Altın Adam’ın başarı hikayesini romanlaştıracağımı yazmıştım. Bu yazı dizisini Sapancaspor’un şuan içinde bulunduğu koşullar ve konjöktör gereği erteleme gereği duydum. Herşeyde bir hayır vardır. Belki ertelemiş olduk ama Altın Çocukların başarısını çok daha vurgulu bir şekilde gelecek dönemlerde servis edeceğimi söylemek isterim bir  “Almanak” hazırlayarak. Gelelim asıl mevzulara.

Sapancaspor Bal Ligine yükseldi. Buraya kadar her şey güzel. Peki, Altın Çocuklar ne kadar onore edildi? İlçe halkı  gelen şampiyonluğa nasıl bir tepki verdi?  Koskoca geçen 10 günde şampiyonluk doyasıya ne kadar yaşanabildi ? Karikatüristler bu konuyu nasıl ve ne şekilde resmetti? Düğün ve kına gecelerinde eğlence orkestraları halay ve 3 ayak arasında kaç defa Sapancaspor’dan bahsetti? Kaç tane cadde - sokak bayraklarla donatıldı? Aylık ortalama 120 bin aracın güzargahı olan Sapanca’nın giriş – çıkışlarında ne tür bir çalışma yapıldı? Billboardlar da ne kadar yer bulunabildi? 35 tane okulun 10.000 tane öğrencinin bulunduğu Sapanca da kaç tane öğrenci şampiyonluğun öyküsünü şiirleştirdi?  80 tane STK’nın bulunduğu ilçede hiç bildiri yayınlandı mı ? Şampiyonlukta büyük etkisi olan taraftar grubu hangi organizasyonlara ev sahipliği yaptı ? Yaklaşık  25 yıldır Sapanca da bir fiil sporun içerisindeyim. Sapancaspor gelenek ve görenek olarak kurulduğu günden bugüne elde ettiği başarıları her dönem Sapanca Belediyesi’nin bulunduğu bahçede kutlamıştır. Örf ve adetlerimizin neden dışına çıkıldı?  Köşe yetmiyor yoksa içimde ki feveranları direkt sıralamak isterdim. Bana göre Sapancaspor’un şampiyonluğu gölgede kaldı. Sapancaspor şampiyonluğunu kutlayamadı. Yazık oldu. Oysa ki Sapancaspor bu ilçenin en önemli ve yegane birleştirici unsurudur.

Geçen hafta Türkiye Cumhuriyeti Spor Bakanı ve kurmayları Sporda şiddet yasasını görüşmek üzere Sapanca da kampa girdiler. Adım gibi eminim ki il ve ilçe spor müdürlüğümüz Sapanca da sporun vizyonuna ve altyapısına yeni bir bakış açısı getirmek için hummalı bir şekilde hazırladıkları projeleri ilçemize misafir olan Bakanımıza sunmuşlardır ! Dönelim gerçeklerimize. Sapanca Atatürk Stadyumu ve Kırkpınar Stadı Bal Ligi oynamaya gerek zemin gerekse fiziki altyapı gerekse de görsel manada uygun değildir. Hızlı bir şekilde rehabilite edilmesi gereklidir.

Sapancaspor  2015 – 2016 sezonunu çok çalkantılı bir şekilde geçirdi. Yıl boyunca yaşanılan irili deprem ve artçılarının etkileri bugün birbir karşımıza çıkmaya başladığını söyleyebilirim. Şampiyonluk skalasında, yönetimi, kalecisi, değiştirecek oyuncusu olmayan, altın çocukları, büyük taraftarı ve ağabeyleriyle elde edilen bir başarının  tablosu önümüze gelmektedir. Bu tablonun Bal Ligi’nde devam ediyor olmasını keza düşünmek bile istemiyorum. Lider olarak girdiğimiz Adapazarıspor maçı öncesinde Mega Deluxe tesislerinde verilen yemeğin sonrasında Yunus abime (Gümüşel) bir söz vermiştim. Bu takım Bal Ligine yükselirse seni ayrıca tebrik edeceğim diye. Bugün bu sözümü yerine getiriyor ve gelinen noktada ki başarıdan ötürü kendisini  can-ı gönülden tebrik ediyorum. İşinden, gücünden ayrı kalarak 3 günde bir yüksek tempoda oynanan 10 maç boyunca  Altın Çocuklara ağabeylik yapan Kürşat hocama da (Hatas) ayrıca teşekkür ediyorum.

Sapancaspor şimdi adeta yaşayan bir insan gibi elini başının üzerine almalı ve düşünmeli! Bal ligi süper amatöre benzemez. Ya bundan sonrası? Sapancasporda mevcut söz sahibi olanlar hızlı bir şekilde bir araya gelmelidir. Şeklen var olan asılda olmayan yönetim Yunus Gümüşel tarafından iyileştirilmelidir. İyileştirmede başarı yakalanamıyorsa hızlı bir şekilde kongre sürecine girilmelidir. Sezon sonuna kadar çatlaklara, ayrılıklara, çatışmalara sürüklenmeyecek ekonomik ve istişare konularında tecrübeli ve ehil kişilerden güçlü bir yönetim oluşturmalıdır. 2,5 aylık bir zaman var. Hedef belirlenmelidir. Gerçi tarih boyunca Sapancaspor  hedeflerin takımı olmuştur. Hedefi hep bellidir yani. Sistem oturtulmalıdır. Plan- proje-strateji oluşturulmalıdır. Kişiler üzerinden değil kulüp üzerinden açıklamalar yapılmalıdır. Oluşturulan yönetim Bölgeyi ve Bal ligini yakından tanıyan, ahbab – çavuş ilişkisinden uzak işinde başarılı bir Teknik Direktörü takımın başına getirmelidir.  Devam veyahutta teşekkür edilecek Altın Çocuklar belirlenmelidir. Sapancaspora daha modern ve yaşanabilir bir kamp tesisi kazandırılmalıdır mevcutta varsa iyileştirilmelidir. Kalitesi bu lig ayarında olupta Sapanca dışında futbol hayatını sürdüren Sapancalı çocukların tümüne  Sapancaspor forması giydirilmelidir.

Takım birkaç istisna tamamen Sapancalılardan kurulmalıdır. Transfer ücretleri adalet ve hakkaniyet çerçevesinde adilane paylaştırılmalıdır. Ödenecek en düşük ücret ile en yüksek ücret arasındaki fark hissedilir derecede olmamalıdır.
Siyaset, eş dost tanıdık işleri transfer sürecinde kapının dışında bırakılmalıdır. İdman sahası ve Atatürk Stadyumu bakıma alınmalıdır. Deplasmanlar için konforlu bir  takım otobüsü leasing yada başka bir şekilde bünyeye katılmalıdır. Deplasmanlara gidecek taraftar için sağlanacak ulaşım şimdiden düşünülmelidir. Sponsor çalışmaları başlatılmalıdır. Bal Ligi bana göre Türkiye’nin en zor ligidir. Düşmenin, yükselmenin ve kalmanın pamuk ipliğine bağlı olduğu bir ringtir. TFF’nin ekonomik destek sağlamadığı bir Lig’tir. Oyuncu transfer ücretlerinin PTT 1’nci ligini yakaladığı cenderedir. Sükseli, şaşalı, astronomik rakamlarla kurulan takımların boy gösterdiği arenadır.
Sapancaspor’un hedefi Bal Ligi’nde tutunmak değil bir sıçrayışla 3’ncü Lige yükselmektir. Sağlıcakla kalın.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sadettin Tantan"

“Stad yerinde ağırdır” (Butik Stadyum)

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!