Derbide gülen taraf, Kırkpınarspor ...
Köşe yazım yayına girdiğinde Play Off’ların 7’nci haftası geride
kalmış, Sapancaspor – Ferizlispor ve
Kırkpınarspor – Akademispor müsabakaları da oynanmış olacak. Maçların Perşembe günü oynanacak olması ve bizim de yazımızı baskıya
yetişmesi için Perşembe gününden önce kaleme
alacağımızdan dolayı bu müsabakalara değinme şansımız bu hafta itibariyle maalesef olmayacak. O nedenden ötürü bu haftaki
köşe yazımı ilçemizin iki güzide kulübü arasında
oynanan ve yerel derbi olarak adlandırılan müsabakaya ayıracağım.
Geçen hafta şüphesiz İlçe’nin tek gündemi Sapancaspor – Kırkpınarspor arasında oynanacak Play Off maçıydı. Kıyıda köşede oturulan her taburede hafta sonu oynanacak maçın kritiği yapıldı. Yapılan kritiklerde maçın sonucunda oluşabilecek tablodaki tüm olasılıklar masaya yatırıldı, tartışıldı. İlçe halkı hafta sonu programını maçın saatine göre yaptı. Maç öncesinde temenni ve beklentimiz maçın her iki takımının köklü mazisine yakışır bir şekilde oynanması ve sonuçlanması yönündeydi. Play Off’a uzun bir maraton olarak baktığımızda, iddiasını sürdüren her iki takımımızın da ileriki haftaları düşünerek müsabakada oyuncu kaybetmemesi, kart cezası almaması, sakatlık vermemesi dile getirdiğimiz önemli vurgulardandı. Maç öncesinde farklı farklı matematikler yapıldı, çizildi. Sapancaspor ligin ilk yarısını lider, Kırkpınarspor ise üçüncü sırada tamamlamıştı. Kırkpınarspor’un maçı kaybetmesi halinde Bal Ligi hayalleri büyük ölçüde suya düşecekti. Sapancaspor’un kaybetmesi halinde yarış daha da kızışacak puan sıralaması iç içe geçecekti. Kulaklar bir taraftan da Akademispor – Adapazarıspor arasında oynanan maçta olacaktı. Maç saati geldi, çattı. Sapanca seyircisi her zaman olduğu gibi yine yeni yeniden üzerine düşen görevi yaptı ve tribünleri tıka basa doldurdu. Fotoromanların stat içinden aldıkları karelere her açıdan bakıldığında Süper Lig’de dahi olmayan bir seyirci tablosu kendini gösterdi. Maçın büyüklüğüne yakışır bir hakem maça tayin edilmişti. Hem Sapancalı hem de Süper Lig hakemimiz Erkan Engin.
İki takım maça kontrollü başladı. Kırkpınarspor galibiyete puansal açıdan daha fazla ihtiyaç duyduğu için karşı kalede baskı kurmanın yollarını arka alanda boşluk vermeden daha ilk dakikalarda aramaya başladı. İlk dakikalarda Sapancaspor kale sahasında oluşan bir karambolde maçın hakemi tercih hakkını devam ettirmekten yana kullandı. Kırkpınarspor baskısını arttırdığı dakikalarda Özgür’le 18 üzerinde bir pozisyondan yararlanamadı. Sapancaspor bu dakikalarda beraberliğe razıymış gibi bir görüntü veriyordu. Defans hattında Ahmet gerek hava toplarında gerekse de yerden gelen toplarda fazla sayıda hata yaptı. İkili mücadele ve dayanıklılığın zirveye çıktığı bu dakikalarda iki takımda ayakta kalmayı başardı. Yavuz’un 4 oyuncuyu ekarte edip defansın arasına attığı topu iyi takip eden Enes akılcı ancak topun şiddetini ayarlayamadığı bir vuruş yaptı. Kaleciyi geçen topu çizgi üzerinde Kırkpınarspor defansı uzaklaştırmayı başardı. Sapancaspor’un ilk yarı boyunca tek gol girişimi buydu. Kırkpınarspor etkili bir oyun ortaya koysa da net sayılabilecek pozisyonlar üretemedi. Maçın ilk yarısının bu skorla biteceği düşünülürken Furkan’ın sol çaprazda birebirde Ahmet’ten sıyrılması ve sıyrıldıktan sonra Ahmet tarafından düşürülmesi sonucunda hakem beyaz çizgiye tereddütsüz gitti. Bana göre Furkan penaltıyı aldı. Ahmet inanılmaz bir hata yaptı. Erhan penaltıyı gole çevirdi ve Kırkpınarspor soyunma odasına farklı bir moralle gitti.
Maçın ikinci yarısında adrenalin, heyecan ve stres üst düzeye çıktı. Sapancaspor tüm riskleri aldı. Özellikle 70’inci dakikadan sonra maç Kırkpınar kalesine yıkıldı. Sapancaspor’un risk aldığı anlarda arka alanda geniş blok yakalayan Kırkpınarspor ileri uç oyuncuları özellikle Şenol, Murat ve Furkan bundan faydalanamadı. Kaleci Fatih % 100’lük bir pozisyonda gole geçit vermedi. Sapancaspor seyirci desteğini de arkasına alınca duran toplarda çok etkili oldu. Kullanılan iki farklı yan topta, filelere giden topta maçın hakemi orta çizgiyi gösterdi ve golü verdi. Maçın yan hakemi bayrağını kaldırdı. Maçın orta hakemi verdiği iki kararı da iptal ederek tercih hakkını yan hakemin kararına uymaktan yana kullandı. Karambollerin, hop oturulan hop kalkılan pozisyonların, verilen kararların, ayakta kalmak için verilen çabaların nirvanaya yükseldiği maçta kalan dakikalarda başka gol olmayınca Kırkpınarspor sahadan galip ayrılarak çok önemli bir 3 puana sahip oldu. Maç boyunca sahada en beğendiğim oyuncu Kamil’di. Kademe anlayışı, risk almadan topu oyuna sokması, yerden ve havadan tüm toplara karşılık vermesi, fizik gücünü iyi kullanması onu maç içinde ön plana çıkarttı.
Akademispor’un Adapazarıspor’u mağlup ettiği haftada Sapancaspor kazansaydı Bal Ligi’ni nerdeyse garantileyecekti. Sapancaspor eline gelen bu fırsatı kullanamadı. Kırkpınarspor elde ettiği galibiyetle ikinci sıraya yükseldi. Sapancaspor için Ferizlispor maçı hayati önem taşıyor. Sapancaspor her maçı aynı 11’le tamamlıyor. Kadro zenginliği’nin yitirilmiş olması en büyük dezavantaj. Kadro sıkıntısı kendini saha içinde çok net gösteriyor. Çocuklar fedakarca mücadele ediyorlar. Hak vermek gerekir ki 3 günde bir üst düzey derecede maç oynamak hiç de kolay değil. Kenarda sahadakinin alternatifi olmayınca her maç yük katlanarak yüklenmeye devam ediyor. Mental ve fiziksel anlamda da saha içinde bu yorgunluk çocukların yüz ifadelerine dahi yansıyor. Kırkpınarspor, geniş kadrosuyla, farklı alternatif ve ikame oyunculara sahip olmasıyla, oyuncuların dinlenmesine fırsat tanıyabilmesiyle bu uzun maratonda diğer takımlara nazaran avantajlı durumda. Hırslı ve istediğini almak için savaşan ve sürekli strateji geliştiren bir hocaya sahip. Avantajlar ve dezavantajlar sahaya ne kadar yansıyacak bunu zaman gösterecek belki ama bu köprünün altından daha çok sular akacağa benziyor. Yazılıp çizilecek, söylenip konuşulacak çok şey var. Maçlar 3 günde bir oynandığı için satırlar yetmiyor.
İki takım arasında oynanan derbi, ilçemize yakışır bir şekilde tamamlandı. Maç içinde tüm verilen kararlar bizim lehimize sonuçlandı. Hakem bizim, her iki takım bizim. Biz birbirimize sahip çıkacağız. Kol kırılır yel içinde kalır. Belli bir güruhun eminim ki hevesleri kursağında kalmıştır. Sapancaspor da 11 çocuk 3 günde bir sahaya çıkıyor. 3 günde bir bu kadar ağır maçları oynamak hiç de kolay değildir. Yönetenlere tavsiyem, kamuoyunda bilinçli ve stratejik bir motivasyon algısı oluşturulması yönünde.
Şuan bu takım oyuncularının sinerjisini ayakta tutabilmek için kendi iç bünyelerindekontrolü hiçbir şekilde elden kaybetmeden negatif motivasyona, iç çoşkunluğa ve gerilim yüklemesine ihtiyaçları var. Gerilim bir motivasyon şeklidir. Sahada oynamamış insanlar söylediklerimden ne kadar pay çıkarırlar bilmem ama 3 günde bir sahada mücadele eden oyuncunun fiziksel ve psikolojik anlamdaki haleti ruhiyesini ben çok iyi bilirim. Takımlarımıza başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Geçen hafta şüphesiz İlçe’nin tek gündemi Sapancaspor – Kırkpınarspor arasında oynanacak Play Off maçıydı. Kıyıda köşede oturulan her taburede hafta sonu oynanacak maçın kritiği yapıldı. Yapılan kritiklerde maçın sonucunda oluşabilecek tablodaki tüm olasılıklar masaya yatırıldı, tartışıldı. İlçe halkı hafta sonu programını maçın saatine göre yaptı. Maç öncesinde temenni ve beklentimiz maçın her iki takımının köklü mazisine yakışır bir şekilde oynanması ve sonuçlanması yönündeydi. Play Off’a uzun bir maraton olarak baktığımızda, iddiasını sürdüren her iki takımımızın da ileriki haftaları düşünerek müsabakada oyuncu kaybetmemesi, kart cezası almaması, sakatlık vermemesi dile getirdiğimiz önemli vurgulardandı. Maç öncesinde farklı farklı matematikler yapıldı, çizildi. Sapancaspor ligin ilk yarısını lider, Kırkpınarspor ise üçüncü sırada tamamlamıştı. Kırkpınarspor’un maçı kaybetmesi halinde Bal Ligi hayalleri büyük ölçüde suya düşecekti. Sapancaspor’un kaybetmesi halinde yarış daha da kızışacak puan sıralaması iç içe geçecekti. Kulaklar bir taraftan da Akademispor – Adapazarıspor arasında oynanan maçta olacaktı. Maç saati geldi, çattı. Sapanca seyircisi her zaman olduğu gibi yine yeni yeniden üzerine düşen görevi yaptı ve tribünleri tıka basa doldurdu. Fotoromanların stat içinden aldıkları karelere her açıdan bakıldığında Süper Lig’de dahi olmayan bir seyirci tablosu kendini gösterdi. Maçın büyüklüğüne yakışır bir hakem maça tayin edilmişti. Hem Sapancalı hem de Süper Lig hakemimiz Erkan Engin.
İki takım maça kontrollü başladı. Kırkpınarspor galibiyete puansal açıdan daha fazla ihtiyaç duyduğu için karşı kalede baskı kurmanın yollarını arka alanda boşluk vermeden daha ilk dakikalarda aramaya başladı. İlk dakikalarda Sapancaspor kale sahasında oluşan bir karambolde maçın hakemi tercih hakkını devam ettirmekten yana kullandı. Kırkpınarspor baskısını arttırdığı dakikalarda Özgür’le 18 üzerinde bir pozisyondan yararlanamadı. Sapancaspor bu dakikalarda beraberliğe razıymış gibi bir görüntü veriyordu. Defans hattında Ahmet gerek hava toplarında gerekse de yerden gelen toplarda fazla sayıda hata yaptı. İkili mücadele ve dayanıklılığın zirveye çıktığı bu dakikalarda iki takımda ayakta kalmayı başardı. Yavuz’un 4 oyuncuyu ekarte edip defansın arasına attığı topu iyi takip eden Enes akılcı ancak topun şiddetini ayarlayamadığı bir vuruş yaptı. Kaleciyi geçen topu çizgi üzerinde Kırkpınarspor defansı uzaklaştırmayı başardı. Sapancaspor’un ilk yarı boyunca tek gol girişimi buydu. Kırkpınarspor etkili bir oyun ortaya koysa da net sayılabilecek pozisyonlar üretemedi. Maçın ilk yarısının bu skorla biteceği düşünülürken Furkan’ın sol çaprazda birebirde Ahmet’ten sıyrılması ve sıyrıldıktan sonra Ahmet tarafından düşürülmesi sonucunda hakem beyaz çizgiye tereddütsüz gitti. Bana göre Furkan penaltıyı aldı. Ahmet inanılmaz bir hata yaptı. Erhan penaltıyı gole çevirdi ve Kırkpınarspor soyunma odasına farklı bir moralle gitti.
Maçın ikinci yarısında adrenalin, heyecan ve stres üst düzeye çıktı. Sapancaspor tüm riskleri aldı. Özellikle 70’inci dakikadan sonra maç Kırkpınar kalesine yıkıldı. Sapancaspor’un risk aldığı anlarda arka alanda geniş blok yakalayan Kırkpınarspor ileri uç oyuncuları özellikle Şenol, Murat ve Furkan bundan faydalanamadı. Kaleci Fatih % 100’lük bir pozisyonda gole geçit vermedi. Sapancaspor seyirci desteğini de arkasına alınca duran toplarda çok etkili oldu. Kullanılan iki farklı yan topta, filelere giden topta maçın hakemi orta çizgiyi gösterdi ve golü verdi. Maçın yan hakemi bayrağını kaldırdı. Maçın orta hakemi verdiği iki kararı da iptal ederek tercih hakkını yan hakemin kararına uymaktan yana kullandı. Karambollerin, hop oturulan hop kalkılan pozisyonların, verilen kararların, ayakta kalmak için verilen çabaların nirvanaya yükseldiği maçta kalan dakikalarda başka gol olmayınca Kırkpınarspor sahadan galip ayrılarak çok önemli bir 3 puana sahip oldu. Maç boyunca sahada en beğendiğim oyuncu Kamil’di. Kademe anlayışı, risk almadan topu oyuna sokması, yerden ve havadan tüm toplara karşılık vermesi, fizik gücünü iyi kullanması onu maç içinde ön plana çıkarttı.
Akademispor’un Adapazarıspor’u mağlup ettiği haftada Sapancaspor kazansaydı Bal Ligi’ni nerdeyse garantileyecekti. Sapancaspor eline gelen bu fırsatı kullanamadı. Kırkpınarspor elde ettiği galibiyetle ikinci sıraya yükseldi. Sapancaspor için Ferizlispor maçı hayati önem taşıyor. Sapancaspor her maçı aynı 11’le tamamlıyor. Kadro zenginliği’nin yitirilmiş olması en büyük dezavantaj. Kadro sıkıntısı kendini saha içinde çok net gösteriyor. Çocuklar fedakarca mücadele ediyorlar. Hak vermek gerekir ki 3 günde bir üst düzey derecede maç oynamak hiç de kolay değil. Kenarda sahadakinin alternatifi olmayınca her maç yük katlanarak yüklenmeye devam ediyor. Mental ve fiziksel anlamda da saha içinde bu yorgunluk çocukların yüz ifadelerine dahi yansıyor. Kırkpınarspor, geniş kadrosuyla, farklı alternatif ve ikame oyunculara sahip olmasıyla, oyuncuların dinlenmesine fırsat tanıyabilmesiyle bu uzun maratonda diğer takımlara nazaran avantajlı durumda. Hırslı ve istediğini almak için savaşan ve sürekli strateji geliştiren bir hocaya sahip. Avantajlar ve dezavantajlar sahaya ne kadar yansıyacak bunu zaman gösterecek belki ama bu köprünün altından daha çok sular akacağa benziyor. Yazılıp çizilecek, söylenip konuşulacak çok şey var. Maçlar 3 günde bir oynandığı için satırlar yetmiyor.
İki takım arasında oynanan derbi, ilçemize yakışır bir şekilde tamamlandı. Maç içinde tüm verilen kararlar bizim lehimize sonuçlandı. Hakem bizim, her iki takım bizim. Biz birbirimize sahip çıkacağız. Kol kırılır yel içinde kalır. Belli bir güruhun eminim ki hevesleri kursağında kalmıştır. Sapancaspor da 11 çocuk 3 günde bir sahaya çıkıyor. 3 günde bir bu kadar ağır maçları oynamak hiç de kolay değildir. Yönetenlere tavsiyem, kamuoyunda bilinçli ve stratejik bir motivasyon algısı oluşturulması yönünde.
Şuan bu takım oyuncularının sinerjisini ayakta tutabilmek için kendi iç bünyelerindekontrolü hiçbir şekilde elden kaybetmeden negatif motivasyona, iç çoşkunluğa ve gerilim yüklemesine ihtiyaçları var. Gerilim bir motivasyon şeklidir. Sahada oynamamış insanlar söylediklerimden ne kadar pay çıkarırlar bilmem ama 3 günde bir sahada mücadele eden oyuncunun fiziksel ve psikolojik anlamdaki haleti ruhiyesini ben çok iyi bilirim. Takımlarımıza başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder