Sapanca’dan bir güzel insan gelip, geçti…


Ramazan ayının keyfini ve hazzını çıkarttığımız bir Pazar günü, Türkiye genelinde açıklanan Valilik kararnamesinde Sapanca Kaymakamı Gökhan Azcan’ın Kayseri Vali Yardımcılığı görevine atandığını flash haber olarak Sapanca Gazetesi’nden öğrendik. Sapanca’ya geleli daha 2 yıl olmamıştı, kendisine de ilçe olarak bir o kadar alışmıştık. Haberi okuyunca ister istemez bir burukluk yaşadım ve refleksen ağzımdan şöyle bir söz çıktı, çok erken oldu be…
Sapanca Kaymakamımız Gökhan bey’le ilk tanışmam eski adıyla Sasa yeni adıyla Mega Deluxe tesislerinde oldu. Çok sevdiğim bir kardeşimle tesisin bahçesindeki restoran kısmında, fikir alışverişi yaptığımız ve çayımızı yudumladığımız bir yaz gününde kalabalık bir topluluk yan tarafımızdaki masaya oturdu. Kaymakamlıkta görevli bir abimiz bize selam vererek yan masaya geçti ve ilçemize hoş geldiniz efendim, dedi. Sapanca kaymakamı olmalıydı ve gerçekten de öyleydi. Biz de kalkıp yan masaya geçip hoş geldiniz efendim, ilçemize dedik. Oturmaz mısınız masamıza diyerek, bizi masasına davet etti. İlk tanışmamız bu şekilde gerçekleşti. Kalabalık olan topluluğu önce ailesi zannetmiştim. Zaman içerisinde fark ettim ki Safranbolu halkıymış. Kaymakam beyi yeni görev yerine getirmek istemişler. Kaymakam bey Sapanca’ya, Safranbolu’dan hatta diğer görev yeri Cizre’den, arkasından sevgi ve muhabbet dolu izlenimler bırakarak gelmiş. O anki atmosfer bana onu göstermişti. Muhabbetimiz esnasında masada çok sevimli bir kedi vardı. Eskilerde her evde kedi beslenirdi biran olsun onu hatırladım güzelim Sapancamda. Sapanca da bir gün konaklayıp, kızının üniversite kaydı için İzmir’e gitmeleri gerektiğini söyledi. Uzun bir yolculuk yapacaklardı bunun için ev kedilerinin birkaç gün misafir edilip edilemeyeceğini, sordu. Ben de o esnada Veteriner Alper Kesen abimize durumu ilettim, sağ olsun o da misafir edebileceğini söyledi. Sapancalının misafirperver, yardımsever ve sıcakkanlılığına her zaman hayran olmuşumdur. Sıcak hava koşullarında yapılacak bu uzun yolculukta, hayvanın doğasına aykırı bir durumla karşılaşılacağını ve bundan zarar görebileceğini düşünüyordu. Merhamet böle bir şey diye düşünmüştüm. İnsan ilişkileri kadar hayvan sevgisinin de çok ağır bastığını gördüm tanışmamız esnasında. Zamanla dostluğumuz ileri seviyelere taşındı. Geldiği döneme denk gelen vakitte ilçemizin ana gündemi Sapancaspor’du.

Bildiğiniz üzere biz de o dönemde Sapancaspora aktif olarak hizmet ediyorduk. İşimizden, gücümüzden ve ailemizden fedakarlık gösterip günün 16 saatini Sapancaspora ayırdığımız ve efsane kadroyu bir araya getirdiğimiz dönemde Kaymakamımız maddi ve manevi olarak Sapancaspor’un her daim yanında oldu. İdman ve kamp ziyaretleri, deplasman maçları, sporcular ile söyleşileri, her şey gerçekten çok güzeldi. Doğayı ve doğa sporlarını seviyordu. Bir gün kalabalık bir kafile ile birlikte,  Soffder Kulüp Başkanımız Tolga Çömlekçioğlu’nun tertip ettiği çok keyifli bir yayla turuna çıktık. Sapanca’da Yayla Turizminin hayata geçirilmesi noktasında önemli tespitleri oldu. Keyifli bir gün geçirmemizin yanı sıra Yayla Turizmi ile ilgili adımlar atılmasının gerekliliğine vurgu yaparak çalışmaların başlatılacağını söyledi. Spor kulüplerinin tamamının yanında oldu. Tüm eğitim kurumlarının faaliyetlerine bizzat katıldı ve destekledi. Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına, kültür faaliyetlerine ve daha nice çalışmalara yakinen destek oldu. İlçe halkıyla şu kısa zamanda çok yakından iletişim kurarak sevinçli ve üzüntülü günlerinde yanlarında olarak devletin sıcak yüzünü halka yansıttı. Sapanca esnafına değer verdi ve işyeri açılışlarının tümüne katılıp besmele ile kurdele kesti. Kurmuş olduğu dostluklar, Sapancalıların sıcakkanlılığı ile birleşince ortalığa kardeşlik iklimi yayıldı.

Edebi ilimlere ve şiire oldukça merakı vardı. Maneviyatı ön planda tutan bir kişiliğe sahipti. Muhabbetlerimiz esnasında konuya binaen mutlaka bir dörtlük dinlerdik kendisinden, adeta şair aksanıyla. Şu sıralar Spor Turizmi ile alakalı yürütmüş olduğum çalışmalar için sürekli fikir ve görüşlerine başvurmaktaydım. Tayin haberi açıklanmadan daha birkaç gün önce karşılıklı olarak uzun uzadıya bir sohbet etme imkanımız olmuştu, gök gürültülü ve yağmurlu bir Sapanca gününde. O sohbet, kendisinden bana güzel bir anı ve hatıra olarak kalacak. Araştırmacı, dost canlısı, sıcakkanlı, iyiliksever, yaşama pozitif bakan, israfa karşı oldukça hassasiyet gösteren ve daha nice güzel özelliklere sahip bir insan Sapanca’dan gelip, geçti… Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş. Yolunuz ve bahtınız açık olsun, inşallah. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sadettin Tantan"

“Stad yerinde ağırdır” (Butik Stadyum)

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!