Kırkpı"Nar Tadında"
Sezona, birbirini iyi tanıyan, aynı hayalde birleşen, düşleri ortak, ekip
anlayaşının bilincine haiz bir yönetim kurulu ve organizasyon kabiliyeti yüksek bir başkanla girdi Kırkpınarspor.
Yönetim kurulu oluşturulup basına servis edildikten sonra bu ekibin başarı
sağlayacağını tüm yazılarımda ve birebir
görüşmelerimizde sıkça dile getirdim.
Söz gider yazı kalır derler ya, zaman bizi bu yıl bir çok konuda haklı
çıkardığı gibi tekrar haklı çıkarttı. A takım kadrosu oluşturulurken altyapı
ihmal edilmedi sezon başında. A takım kadrosuna dış transfer olarak köyün çocukları dahil edildi transfer
denecekse bunun adına. Geçen yıl ki
kadro muhafaza edilip , altyapıdan takviyelerin gelmesi, geçmiş yıllarda
takımın formasını giymiş tecrübeli oyuncuların dahli ve 2-3 tane yine köy
içerisinden yapılan transferle, çok cüzi bir bütçe harcanarak sezon
açıldı. Ölesine hızlı başlandı ki sezona
Akademi galibiyeti ve haftalarca gelen
üst üste galibiyetler liderlik
koltuğunun sultasını yaşattı tüm ilçeye, her maç forse ediliyordu ta ki Ligin
ikinci yarısının başına kadar. İkinci yarı Akademi beraberliği ve sonrasında
gelen puan kayıpları ile hezeyena dönüşmüş grupta 3’ncü sıraya kadar düşülmüş
ve ligin son haftasında oynanacak müsabaka ile Play-Off a kalıp kalınamayacağının
belirleneceği bir hale dönüşmüştü. Çok şükür son hafta Hanlıköyspor engelini
aşıp ikili avarajla Sahil Karadenizi geride bırakıp Play-Off vizesini alarak
rahat bir nefes aldık.
Ligin ilk yarısında toplanan puanlar Play-Off’u getirdi. Her zaman sölüyoruz Play-Off’un favorisi olmaz. Play-Off da Adapazarıspor maçına kadar 2 galibiyet 1 mağbuliyetle geldik. Adapazarıspor ve Kocaalispor maçları Bal ligi biletinin alınıp alınamayacağının,bir yıllık emeğin karşılığının gelip gelmeyeceğinin, yapılan hataların affının olup olmayacağının, ahların vahların sadece saha içinde kalıp kalmayacağının, kalan 180 dk da ise bir ilçenin kaderinin belirleneceği müsabakalar halini alması forma giyen sporcularımız ve teknik ekip için sorumluluğu oldukça arttırmıştı. Temel anlamda ki görüşlerimizi saha içinde ki teknik analizlerle bütünleştirelim. Mehmet hoca Adapazarspor’u iyi analiz etmiş. Diğer maçlara nazaran 3’ncü bölgede ki oyuncuların dikine gol araması ve 3’lü forvet anlayışı, rakip defansın oyun kuramamasına,ileri çıkamayıp çalkı kalmasına ve hatlar arasında ki olumlu pas trafiğini gerçekleştirememelerini sağladı.Bu oyun sistemi 3 net pozisyon,verilmeyen gol ve 1 gol getirip ,rakibin pozisyon olgunlaştırabilmesini engelledi. İkinci yarı inanılmaz bir değişim yaşandı takımda, golü koruma içgüdüsü, fiziksel yorgunluk ve top kayıpları arkaya yaslanmamıza neden oldu ki 55’nci dakikadan sonra ileride topu tutamayıp sürekli baskı yedik. İkinci yarı Mehmet hoca’nın oyuncu değişiklikleri birebir tam isabetti sadece biraz daha erken 55 – 75 arası yapılabilirmiydi diye sesli düşünüyorum! Kaleci Emre yan toplar ve topu oyuna sokmada ki, defansın bel kemikleri Kemal’in sarkan toplar ve ince sızma kademe giriş çıkışları, Yunus’un havadan ve yerden kesici hamleleri’nde ki başarı oranları oyun içinde tek kelime ile yıldızlaşmalarını sağladı. Takım olarak mücadele çok iyiydi. Şenol haftanın futbolcusu seçilmesinin karşılığını yine kritik bir gole imza atarak ne denli doğru bir seçim olduğunu gösterdi bizlere.
Bal Ligi için son 90 dk. Kocaalispor tipik koşan mücadele eden iyi defans yapmayı önce gol yememeyi düşünen bir takım. Bizden fazla oyunu değiştirebilecek nitelikte extrem bir oyuncu kadrosuları da yok. Duran ve yan toplarda oldukça hata yapıyorlar. Duran toplara biraz önem verelim, Muharrem sever böle maçları. İlçe olarak 10 yıllık özlemimizi 90 dakikaya sığdıracağız. Bu maçın sonucu direk Bal Ligine de çıkartabilir, 3’ncü sırada kalıp baraj maçı dahi oynayamamayıda yaşatabilir. Çok denklemli sürekli matematik hesaplarının yapılacağı bir ateş çemberi. Galibiyet 12 den vuruyor hedefi, hesaba kitaba gerek bıraktırmıyor. Tüm Sapancaya büyük iş düşüyor. Pazar günü tribün karnaval görüntüsüne, festival havasına bürünmeli,taraftar 12’nci adam görevini tam anlamıyla ifa etmeli. İlçenin önde gelenleri mücadeleye bir kat daha fazla ortak olmalı çok cüzi bütçeyle finale kadar gelmiş bu takıma şampiyonluk primi dopingi yaparak üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmeli. İnanç,mücadele azmi ve kazanma hırsı bu çocuklarda var. Kalplerimiz ve gönüllerimiz sizinle. Tadına doyum olmaz,rengine kayıtsız kalınmaz,tanelerine hesap dayanmaz aynı “Bal Ligi gibi” çıkınca ondan hoşu olmaz.
İstek ve beklentilerimiz “Nar Tadında” hayat bulsun inşallah …
Ligin ilk yarısında toplanan puanlar Play-Off’u getirdi. Her zaman sölüyoruz Play-Off’un favorisi olmaz. Play-Off da Adapazarıspor maçına kadar 2 galibiyet 1 mağbuliyetle geldik. Adapazarıspor ve Kocaalispor maçları Bal ligi biletinin alınıp alınamayacağının,bir yıllık emeğin karşılığının gelip gelmeyeceğinin, yapılan hataların affının olup olmayacağının, ahların vahların sadece saha içinde kalıp kalmayacağının, kalan 180 dk da ise bir ilçenin kaderinin belirleneceği müsabakalar halini alması forma giyen sporcularımız ve teknik ekip için sorumluluğu oldukça arttırmıştı. Temel anlamda ki görüşlerimizi saha içinde ki teknik analizlerle bütünleştirelim. Mehmet hoca Adapazarspor’u iyi analiz etmiş. Diğer maçlara nazaran 3’ncü bölgede ki oyuncuların dikine gol araması ve 3’lü forvet anlayışı, rakip defansın oyun kuramamasına,ileri çıkamayıp çalkı kalmasına ve hatlar arasında ki olumlu pas trafiğini gerçekleştirememelerini sağladı.Bu oyun sistemi 3 net pozisyon,verilmeyen gol ve 1 gol getirip ,rakibin pozisyon olgunlaştırabilmesini engelledi. İkinci yarı inanılmaz bir değişim yaşandı takımda, golü koruma içgüdüsü, fiziksel yorgunluk ve top kayıpları arkaya yaslanmamıza neden oldu ki 55’nci dakikadan sonra ileride topu tutamayıp sürekli baskı yedik. İkinci yarı Mehmet hoca’nın oyuncu değişiklikleri birebir tam isabetti sadece biraz daha erken 55 – 75 arası yapılabilirmiydi diye sesli düşünüyorum! Kaleci Emre yan toplar ve topu oyuna sokmada ki, defansın bel kemikleri Kemal’in sarkan toplar ve ince sızma kademe giriş çıkışları, Yunus’un havadan ve yerden kesici hamleleri’nde ki başarı oranları oyun içinde tek kelime ile yıldızlaşmalarını sağladı. Takım olarak mücadele çok iyiydi. Şenol haftanın futbolcusu seçilmesinin karşılığını yine kritik bir gole imza atarak ne denli doğru bir seçim olduğunu gösterdi bizlere.
Bal Ligi için son 90 dk. Kocaalispor tipik koşan mücadele eden iyi defans yapmayı önce gol yememeyi düşünen bir takım. Bizden fazla oyunu değiştirebilecek nitelikte extrem bir oyuncu kadrosuları da yok. Duran ve yan toplarda oldukça hata yapıyorlar. Duran toplara biraz önem verelim, Muharrem sever böle maçları. İlçe olarak 10 yıllık özlemimizi 90 dakikaya sığdıracağız. Bu maçın sonucu direk Bal Ligine de çıkartabilir, 3’ncü sırada kalıp baraj maçı dahi oynayamamayıda yaşatabilir. Çok denklemli sürekli matematik hesaplarının yapılacağı bir ateş çemberi. Galibiyet 12 den vuruyor hedefi, hesaba kitaba gerek bıraktırmıyor. Tüm Sapancaya büyük iş düşüyor. Pazar günü tribün karnaval görüntüsüne, festival havasına bürünmeli,taraftar 12’nci adam görevini tam anlamıyla ifa etmeli. İlçenin önde gelenleri mücadeleye bir kat daha fazla ortak olmalı çok cüzi bütçeyle finale kadar gelmiş bu takıma şampiyonluk primi dopingi yaparak üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmeli. İnanç,mücadele azmi ve kazanma hırsı bu çocuklarda var. Kalplerimiz ve gönüllerimiz sizinle. Tadına doyum olmaz,rengine kayıtsız kalınmaz,tanelerine hesap dayanmaz aynı “Bal Ligi gibi” çıkınca ondan hoşu olmaz.
İstek ve beklentilerimiz “Nar Tadında” hayat bulsun inşallah …
Yorumlar
Yorum Gönder