Erhan Tanta

Hafta sonunu keyifli ve eğlenceli bir seyahatle geçirmek niyetindeydim. Sapancaspor’un Bursa deplasmanı vardı. Varoluş mücadelesi için çok kritik bir müsabakaydı. Buram buram tarih kokan bir İznik yolculuğunun ardından maçın oynanacağı Bursa Merkez’deki Atıcılar Spor Merkezi’ne vardık. Maç hemen hemen başlamak üzereydi. Tribüne giriş yapmamızla birlikte İstiklal Marşımız için ayağa kalktık. Hoparlörden çıkan ses ikinci kıtada kesilmişti. Biz devam ettirdik ve İstiklal Marşımızı tamamladık. İlk aksilik daha maç başlamadan gün yüzüne çıkmıştı. Başlama düdüğü çalmadan, İstiklal Marşımızın sıcaklığı üzerimizden gitmeden, henüz koltuklara ayak basmak üzereyken karşı tribünden yaşları 15 ila 20 arasında olan veletler bizleri küfürperverlikle   yerlerimize buyur ettiler. Halbuki küfre mahal verecek geçmişte yaşanan bir şeyler de yoktu. Ev sahibi takım tribününün yarısını kitlesel manada ağzından oluk oluk irin akan soytarılar oluşturmuştu. Ellerindeki alkol şişelerini şampiyonluğa ulaş...

Sapancaspor ligde tutunabilmek uğruna tüm benliğiyle anlı şanlı mücadelesine kaldığı yerden devam ediyor. Haftalar birbirini kovalıyor, adrenalin bir an olsun azalmıyor. Adapazarıspor’un deplasmanda puan kaybedeceğinden emindik. Bizim kazanmamız gerekiyordu. Stres yükünün haftalar ilerledikçe daha baskın bir hal aldığını belirtmemiz gerekir. Ekstrem bahar yorgunluğu da eklenince içinden çıkılmaz bir psikolojiyle karşı karşıya kalıyoruz. Haftasonu, İnegöl’ü ağırladık.   Oyuna baskılı ve tempolu başlayacağımızı düşünüyordum. Fakat öyle olmadı. Tam aksine rakip ilk 25 dakikalık bölümde tam saha pres yapıp, geri dörtlüsünü önde kurup bizi sahamıza hapsetti. İster istemez sonuca dair kuşkular her dakika beynimizi kemirip duruyordu. Acabalar bitmek bilmiyordu. Puan kaybeder miyiz evhamı bedenimizi yiyip bitiriyordu. Bir an önce golü bulup derin bir nefes çekmek istiyorduk ki kalemizde golü gördük. Beklenmedik gol tribünümüzde buz etkisine neden oldu. Havanın sıcaklığı ve bahar etkisi ...

İpleri elimize alabileceğimiz bir haftaydı. Rakiplerimizi kontrpiyede bırakabileceğimiz bir müsabakaydı. Dokuz puanlık bir merdivendi. Dengeleri alt üst edebileceğimiz bir pazartesiydi. Başaramadık. Kazanabilseydik, Karasu’yu nasıl altımıza alabilirizin formülleri üzerinde çalışıyor olacaktık. Şimdi tüm enerjimizi baraj için harcayacağız. Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişken mesafe yeniden açıldı. Mesai gününe denk gelmesi ve taraftar yasağının bulunması nedeniyle maça iştirak edemesem de anı anına takip etmekten geri durmadım. Maç içerisinde ve sonunda yakın çevremden edindiğim maç izlenimleri tamamen kaotikti. Çekilmiş video görüntüleri hezeyandı. Karasu’nun kendini bilmez, camiasının adını lekelemekten çekinmez, holiganizmden beslenmekten tereddüt etmez, kainatın güzelliklerinden bir haber, ilçelerinin yüz karaları, aymaz bir kısım taraftar grubu maç boyunca tel örgülerin ardından saha içerisindeki oyuncularımıza taş fırlatma cehaletinde bulundular. O temiz taşlar sizin kirli elleri...

Yarım asrı aşkın süredir süregelen futbol geleneğimizin baş mimarı, baş tacı, ilçemizin en büyük STK’sı, asırlık çınarımız, dışa açılan kapımız, ortak kültürümüzün mizacı, coşkumuzun karşılığı, heyecanımızın yegane adresi, bütünlüğümüzün portresi, marka değerimiz Sapancaspor yönetimsel manada sonunda özüne döndü. Sapanca’mızda faaliyet gösteren tüm STK’lar, hafta içerisinde Sapancaspor için bir araya geldi. Sapancaspor, görüş birliğiyle 2020 yılına kadar Sapanca Belediyesi’nin şefkatli kollarına teslim edildi. Özlemle beklenen tablo sonunda nihayete kavuştu. Şeffaf, hesap verilebilir, kaynakların etkin ve verimli kullanıldığı, israftan kaçılan, ortak aklın hakim olduğu bir kurumsal yapıyla Sapancaspor geleceğe güvenle bakacaktır. Sapanca Belediyesini böylesine önemli bir mevzuda taşın altına bünyesini soktuğu için can-ı gönülden tebrik ediyorum. Yönetimsel manada akıllardaki soru işaretleri rafa kalkmış oldu. Bu dakikadan sonra Sapancaspor üzerinden ucuz siyaset yapıp, dedikodu üret...

Sezon başından bu yana ilk defa üst üste maç kazandık. Geçen hafta ve bu hafta 90+3’de gelen gollerle galibiyete ulaştık. Yuvarlak   meşin de bizim düşmemizi istemiyor. Bir ay önce alelacele başlatılan yeniden yapılanma ve öze dönme politikası meyvelerini vermeye başladı. Kestel karşısında aldığımız galibiyet, Adapazarıspor müsabakasının sonucunun tesadüfi olmadığını da net olarak göstermiş oldu. Sapancaspor 65 yıllık mazisinde yandı bitti kül oldu denildiği dönemlerde dahi küllerinden doğmayı başarmış büyük bir camiadır. Atalarımızdan bize miras kalan kadim kültür anlayışımızda pes etmeye asla ve asla yer yoktur. Tam tamına 20 haftadır hasretle ve arzuyla beklediğimiz tablo yavaş yavaş olgunlaşmaya başladı. Sapancaspor’un görsel ve yazılı medyadaki algısı bir anda tamamen değişti. Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır. Yeter ki planlama doğru yapılsın. Hedef belirlensin. Samimiyet ortaya dökülsün. Süreç öylesine bir hal aldı ki iç saha maçlarımıza te...