Sapancaspor 90+3’de turnayı gözünden vurdu!
Ya tamam ya da devam diyecektik. Umutlar bitecek ya da yeşerecekti. Defter kapatılacak ya da yeni bir sayfa açılacaktı. Final maçına çıkıyorduk. Finalin bir sevineni bir de üzüleni olacaktı. Yenişememek bile karşı tarafa hizmet edecekti. Acı, tatlı, entrika, heyecan, hırs, öfke, kapris, ihtiras, dram, trajedi, tutku, sevinç ve gözyaşı. İnsanlığa dair tüm hissiyatların yaşanacağı bir 90 dakika’ya şahit olacaktık. Brezilya dizilerine şapka çıkarttıracaktık. Tüm dezavantajlarımıza rağmen stadyumda bulunmayı göze alıp sahadan boynu bükük ayrılmanın sonsuz riskini de göze alacaktık. Camia, kulüp, takım, basın ve taraftar beşgeni bitiş düdüğüyle birlikte aynı sona sürüklenecekti. Bir ay önce takım sağ salim sahaya çıksın arzumuz karşılık bulmuş, kısa vadede nihayete ulaşmıştı. İşler biraz toparlanınca neden ligde kalmayalım dürtüsü içten içe bedenimizi kemirmiyor da değildi! Yoğun bir psikolojik baskının altında Adapazarıspor maçına çıktık. Tribünler, Sapanca Halk Eğitim Merkezi...