Büyük Sapancaspor Taraftarı

Kuşkusuz Sapanca kamuoyu yaklaşık 1 aydır tamamen Bal Ligi yükselme maçlarına kilitlendi. Play Off’lar başladığında köşemde süreci uzun bir maraton olarak nitelendirmiştim.

Play Off’da mücadele edecek takımlar arasından Sapancaspor ve Kırkpınarspor’un diğer takımlara göre kadro ve oyun kalitesi olarak bir adım önde olduğunu net olarak dile getirmiştim. Play Off’ların son haftasına girdiğimiz bu haftada iki takımımız matematiksel olarak 1 ve 2’nci sırayı garantiledi. Tahminlerimin  % 100 başarıya ulaşmasını uzun yıllardır bu ligi yakından takip etmeme ve havasını teneffüs etmeme bağlıyorum.

Bir grup abim ve arkadaşımla Bal Ligi’ne kaç puanla yükselinir tartışmasını yapmış, şahsi fikrim olarak 22 – 23 puan gerektirdiğini ifade etmiştim. Bu yönüyle de tahminim başarıya ulaşmış oldu ve son haftasına geldiğimiz Play Off’da 20 puanın üzeri bir takımımızı direkt Bal Ligi’ne çıkaracak.

Sapancaspor, Kırkpınarspor mağlubiyetinden sonra Ferizli, Akademi ve Adapazarıspor müsabakalarına çıktı. Sapancaspor’un büyük taraftarı Ferizli’ye akın etti. İnsanlık dışı bir uygulamayla seyircilerimiz takımını ormanlık alandan desteklemek zorunda bırakıldı. Buna rağmen yılmadılar ve maçın bitimine kadar takımlarını desteklediler. Ferizli’de ekibimiz maça hızlı başladı. Takımımız rakip karşısında ilk 10 dakikada 2 net gol pozisyonundan faydalanamadı. İlk yarı orta saha mücadelesi halinde geçti. İkinci yarıya ekibimiz çok donuk başladı. Motivasyondan kopuktu. İkinci yarının ilk dakikalarında gelen gol ekibimizi iyice oyundan düşürdü. Ardından bir gol daha yedik. Fiziksel ve mental anlamda takım ruhunu sahaya yansıtamadığımızı gördük.  Son dakikalarda Yavuz’la kazandığımız penaltıyı Enes gole çevirse de maçın skorunun lehimize değişmesine yeterli olmadı. Üst üste alınan 2 mağlubiyet rakiplerin de sürekli puan kaybetmesinden dolayı liderlikten etmedi ekibimizi. Akademispor maçına yine hızlı başladık. Yavuz’un attığı resitallik golün ardından Hakan’ın defansın arasına sızarak kalecinin sağından topu filelerle buluşturması maçın ilk yarısının 2 – 0 önde kapatılmasını sağladı. Maçın ikinci yarısında gerek skorun gerekse de fiziksel yorgunluğun getirmiş olduğu ruhsal çöküntü takımı etkiledi. Yine bu yarıda kalesinde Fatih devleşti. 2 net pozisyonda gole geçit vermeyerek skorun 2 – 0’ la tamamlanmasına öncülük etti. Adapazarıspor’un puan kaybettiği haftada Kalaycı sahasında çıkan saha olayları nedeniyle Kalaycıspor – Kırkpınarspor maçı yarıda kalmıştı. Adapazarıspor için Sapancaspor müsabakası var olma maçıydı. Beraberlik dahi Adapazarı’nı Bal hayalinden uzaklaştıracaktı. Koskoca 1 yılın tüm emeklerinin karşılığının kazanılıp – kaybedileceği bir maç olması itibariyle maçın stresi oldukça yükseldi. Tüm Sakarya basını bu maça kilitlendi.

Büyük Sapancaspor taraftarı maç öncesinde inanılmaz bir organizasyona imza attı. Taraftar olmak iyi günde kötü günde, yağmurda çamurda hatta ormanlık alanda gönül verdiği renklere karşılıksız destek vermeyi mecbur kılar. Zevkten öte bir bağımlılıktır, yaşama nedenidir, politikadır, kimliktir, uykularına taşımak ve rüyalarında yaşatmaktır. Adapazarıspor maçının ilk düdüğü çaldığında Sapancaspor taraftarı büyük aşkla maça müdahil olmaya başladı. Adapazarıspor maça hızlı, takımımız ise diğer maçlara nazaran oyuna çok durgun başladı. Bal Ligi stresi ruhsal anlamda oyuncularımızı zaman zaman oyundan düşürse de seyircinin devreye girmesiyle ekibimiz oyuna sürekli ortak olmaya çalıştı.  Korner atışından bulduğumuz gole kadar rakip kalede bir pozisyon dahi yakalayamamıştık. İlerleyen dakikalarda orta sahamızın oyundan düştüğüne, bloklar arasında kopukluğun had safhaya çıktığına, bir türlü oyunun kontrolünü lehimize çeviremediğimize şahit olduk. Şüphesiz Melih’in stopere çekilmesi orta alandaki hakimiyetimizi kaybetmemize neden oluyor. Rakibin yoğun baskılarına karşılık koymakta zorluk çektiğimiz dakikalarda kaleci Fatih yine üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Birçok pozisyonda gole geçit vermedi. Maçın ilk yarısının bitiminin yaklaştığı anlarda golü kalemizde gördük. Soğuk bir duştu doğrusu. Forvet hattımızda pasör bir oyuncumuzun olmayışı, orta alandaki etkinliğimizi oyuncu kısıtlığından ötürü zaman zaman kaybetmemiz, defans bloğunu oldukça zora soktuğu aşikardı.

Takım ikinci yarıya yine iyi başlayamadı. Kadir’in kafa vuruşunun inat edercesine kale direklerinden içeriye girmek istememesine ve tribünlerin o topu yürekleriyle çizgiden içeri sokmak istemelerine şahit olduk. Bir seyirci topluluğunun üst düzeyde oynanan bir maçın gidişatına nasıl etki edebileceğini canlı gözlerle gördük. Sapanca seyircisi 46’ncı dakikada futbolcusuyla birlikte kalplerinde çağlayan sevginin tümünü koyuyordu yeşil çime. Taraftarın yoğun baskısı sonucu Adapazarıspor’lu oyuncu ikinci sarı karttan oyun dışı kaldı. Sapancaspor belki de sezonun en kötü futbolunu oynamaya devam ediyordu. Eksik kalan rakibinin üzerine gitmekte zorlanıyordu. İki bileği davul gibi şişmiş Kadir, dudağında 6 dikişle oynayan Kenan, vardiyadan uykusuz gelmiş Fatih, belindeki sancılara rağmen Hakan, oyundan bir dakika dahi kopmuyordu. Belki top oynamıyorduk ama sahada da basmadık yer bırakmıyorduk. Seyirci adeta iteliyordu. Adeta ruhları yeniliyordu. Motivasyonu canlı tutuyordu. Yaptığımız akınlardan defansa geri dönüşlerimizde sıkıntı yaşadığımız dakikalarda Fatih sahneye çıkıyor inanılmaz iki kurtarışa daha imza atıyordu. Yavuz dahil birçok oyuncumuz inanılmaz pas hataları yapıyordu. Belki de bireysel anlamda birçoğu sezonun en kötü futbolunu oynuyorlardı. Takım hata yaptıkça seyirci desteğinin volümünü yükseltiyordu. Tribünde herkes ayaktaydı.

Adapazarıspor, Sapanca seyircisine iyi direniyordu. Seyircisinin desteğini arkasına alan takımımız son dakikalarda  kondisyonlarında ki son atımlık barutlarını kullanmaya başladılar. Dakikalar 88’i gösterdiğinde binlerce Sapancalının sinerjisi sahadaki enerji dengesini değiştirdi. Afallayan rakip karşısında penaltı kazandık. Enes, penaltıyı gole çevirdi. Golün olduğu anda tüm stadda stres boşalması yaşandı.  Maçın bitiş düdüğü çaldığında, sahada mücadele veren ve tribünde takımının galibiyetini arzulayan gözlerde, bir bebeğin dünyaya gözlerini açtığı vakitlerde anne ve babasının yaşadığı mutluluk anları geldi gözümün önüne. Sapanca tarihinin en büyük halay halkası Atatürk stadyumunda kuruldu bir anda. Doyasıya yaşandı galibiyet sevinci. Rehavete kapılmamak gerekli. Uyarıyorum maç oynanmadan kazanılmaz.  Her şey bitmiş değil. Bir maç daha var önümüzde. Sapanca seyircisine yine büyük iş düşecek. İlçe olarak Bal Ligi’ni hakkımızla garantiledik. Kırkpınarspor beni yanıltmadı. Bu işi Sapancaspor gibi sonuna kadar getireceğinden adım gibi emindim. Her iki kulübümüzün yönetim, teknik ekip ve gönül verenlerini can-ı gönülden tebrik ediyorum.

Arım balım peteğim, her günüm azap olsa, yine seni seveceğim. Sağlıcakla kalın. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sadettin Tantan"

“Stad yerinde ağırdır” (Butik Stadyum)

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Sapancalılar kurdu!