Erhan Tanta

Sapancaspor, Pazar günü çok önemli bir müsabakaya çıktı. Sezonun en kritik maçlarından birini oynadığını söyleyebiliriz. Soğuk havaya rağmen Sapanca halkı her zaman olduğu gibi maça yoğun ilgi gösterdi. 90 dakikalık bölümde taraftar grubumuzun oyunun ritmine ve heyecanına ayak uyduramadığını söylemek mümkün. Sapancaspor sahaya yeni transferi Sakaryaspor tribünlerinin sevgilisi, Sakaryaspor’un efsane kaptanı Levent Demiray’la çıktı. Levent sahaya ayak basar basmaz Sapancaspor tribünlerine renk ve heyecan kattı. Levent her zamanki yerinde sağ bekte oyuna başladı. Sapancaspor sahaya 4-2-3-1 dizilimiyle yayıldı. Levent sağ beke geçince, sağ bek Ömer’in stopere kaydırıldığını gördük. Sapancaspor, kendi saha ve seyircisi önünde ev sahibi takıma yakışır şekilde maça hızlı başladı. İlk dakikalardan itibaren baskılı bir oyun anlayışını rakibine kabul ettirebilmek adına sahanın her bölgesinde amansız bir pres uygulandı. Defans bloğumuzu önde kurarak topun dar alanda kalmasını sağladık. Top dar...

Çok ama çok soğuk bir Yalova pazarıydı. Deniz tarafından gelen buz gibi esinti adeta iliklerimize kadar donduruyordu tribünde bizleri. Şehrin göbeğinde bulunan ve maçın oynandığı Yalova Stadı’nın hali içler acısıydı. Bakımsızlıktan ve ilgisizlikten perperişan durumdaydı. Hava pusluydu. Tribünlerde in cin top oynuyordu. Stat  zemini balçıktı.  Gördüklerim karşısında, geçmişini ve mazisini iyi bildiğim Yalovaspor’un ve spora tutkulu Yalova Şehri’nin futbol endüstrisinden  yavaş yavaş elinin çektirildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Ligin ikinci devresinin ilk maçı olması hasebiyle rakip takım hakkındaki bilgileri tribünden kulaktan dolma öğrendiğimi söyleyebilirim. Takımın baştan  aşağı yenilendiğinden bahsediyorlardı bol bol. Soğuk ve puslu hava, kendi haline terk edilmiş stadyum, balçık zemin, bomboş tribünler, futbol iştahımızı epeyce azaltmıştı. Kırkpınarspor sahaya yeni transferleriyle çıktı. Maçın düdüğünün çalmasıyla birlikte birdenbire tüm stadyumda ki atm...

Cennet Sapanca’mızı beyaz örtü her genç kızın hayalini kurduğu gelinlik gibi süsledi. Adeta bir ressam eli değmiş gibi. Öylesine özel yaratılmış ki, tıpkı müjdelenen cennet bahçeleri gibi. Sapanca’mızın hangi köşesine nereden bakarsanız bakın doğayla bütünleşmiş atmosferi izlerken adeta Nirvana’ya ulaşırsınız. Cenab-ı Allah’a bizlere böylesine bir kara parçasında yaşam nasip ettiği için ne kadar şükretsek az. Mikro klimal iklimle diğer kara parçalarından ayrılan, panoramik görüntüsüyle dinginliği maksimum yaşatabilen, Samanlı Dağlarıyla görkemini hiç ama hiç kaybetmeyen, dalga sesiyle şairlere ilham olan , yıllık 13,5 derece ortalama sıcaklıkla tüm bitki örtüsünün sesine ozan olan, her mevsim geçişinde ayrı bir rüzgar senfonisine beste olan,  üzerinde açan gökkuşağının ışıltısıyla renk cümbüşüne sahne olan,  kuş sesleriyle düet yapan ormanlara sahip olan, mütevazi kültürüyle tüm metropollere köprü olan, mozaiğiyle insanoğlunu kendine aşık eden bir kasabadır benim memleketim...

Sapancaspor ligin ikinci yarısına hummalı bir şekilde kendi tesislerinde hazırlanıyor. Ligin ilk yarısını rakipleri karşısında lider bitirip,  grup maçlarında ise adından çokça söz ettirdi. Sapancaspor sezon başına göre daha derli toplu. Yönetimsel manada şimdilik işlerin düzene sokulduğunu, teknik ekip konusunun netliğe kavuşturulduğunu, idari işlerin yerli yerine oturtulduğunu söylemek mümkün. Sporcu fireleri yaşanıyor gibi gözükse de telafilerin hızlı bir şekilde yapılıp iyi oyuncularla gediklerin kapatıldığını görmekteyiz. Sapancaspor sömestr döneminde  gayri resmi olarak kaleci Miraç, Melih Küçük, Melih Saraçoğlu, Haldun, Tanju, Ulvi ve Serhat Öztaş’la yollarını ayırırken Soner ve Muratı renklerine bağladı. Ekibimiz kamp dönemini sürdürdüğü şu günlerde bir yandan da eksik bölgelerine tecrübeli ayakları kazandırmanın peşinde. Ulvi’nin bonservis karşılığında kulübe katkı sağlayarak gönderilmesi doğru bir hamle. Sapancaspor hazırlık döneminde Kocaalispor  ve 3’ncü lig...